Milli maç keyfini kaçıran spikeri topa tuttu... Sahada zafer ekranda rezalet!
Sabah gazetesi ekran yazarı Yüksel Aytuğ, Türkiye-Hollanda maçının spikeri Kerem Öncel'i yerden yere vurdu.
TRT 1'de yayınlanan Türkiye-Hollanda milli maçının spikeri Kerem Öncel, kalecinin isminde hata yapınca Sabah gazetesi ekran yazarı Yüksel Aytuğ'un radarına girdi.
Yüksel Aytuğ, bir dönem mesai arkadaşlığı da yaptıklarını hatırlatarak Kerem Öncel'i sert sözlerle eleştirdi. Aytuğ, Öncel yüzünden maç keyfini yaşayamadığını şu sözlere ifade etti: "TRT 1'den yayınlanan maçı izleyen ekran başındaki sporseverler ise kötü yayıncılık yüzünden bu şahane futbol gecesinin keyfini yeterince yaşayamadılar."
Aytuğ, yazısında sadece Kerem Öncel'e değil TRT muhabirine de yüklendi: "Peki diyelim ki Kerem atladı. TRT'nin saha içinde bir muhabiri yok muydu? Eğer varsa; o muhabirin, ısınma sırasında as kalecinin sakatlandığını, ilk 11'e yedek kalecinin alındığını anlatıcıya bildirmesi gerekmez miydi?"
İşte Yüksel Aytuğ'un o yazısı...
SAHADA ZAFER EKRANDA REZALET
A Milli Futbol Takımımız, dünya futbolunun liderlerinden Hollanda'yı 4 golle yenerken, bu aralar çok ihtiyacımız olan moral ve mutluluğu yaşattı hepimize.
Ancak maç 3-0'a geldikten sonra Teknik Direktör Şenol Güneş'in talimatıyla mı, yoksa genç oyuncularımızın refleksiyle mi bilmem, takımımız geriye yaslanınca maçı rakibe verir gibi olduk. Neyse ki, Burak Yılmaz harika bir günündeydi de kabusu yaşamadık.
TRT 1'den yayınlanan maçı izleyen ekran başındaki sporseverler ise kötü yayıncılık yüzünden bu şahane futbol gecesinin keyfini yeterince yaşayamadılar.
Bu köşede 'Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi 3 maç spikerinden biri' olarak nitelediğim Kerem Öncel, karşılaşmanın 8'inci dakikasına kadar Hollanda'nın kalecisinin Jesper Cillesen olduğunu söyledi. Oysa kalede Tim Krul vardı.
Öncel daha sonra "Sevgili seyirciler, bana verilen listede kaleci Cillesen vardı. Ancak kalede Krul var" dedi.
Futbolcular gibi spikerlerin de kötü günlerinde olma hakkı vardır tabii ki. Bir dönem mesai arkadaşım olduğu için anlatacağı maçlara nasıl üniversite sınavına girecek gibi hazırlandığını bizzat gördüğüm Kerem bu kez dalmıştı işte.
Ancak öğrenmenin sonu yok. Bu yaşta bile...
Maç başlamadan UEFA'nın resmi sitesindeki listesini kontrol etmeyi unutmamak da Kerem'in yeni tecrübesi oldu.
Peki diyelim ki Kerem atladı. TRT'nin saha içinde bir muhabiri yok muydu? Eğer varsa; o muhabirin, ısınma sırasında as kalecinin sakatlandığını, ilk 11'e yedek kalecinin alındığını anlatıcıya bildirmesi gerekmez miydi?
Beni asıl rahatsız eden konu ise maç sonundaki görüntülerdi. Son düdükten sonra apar topar reklama girildi.
Zafer sevincimiz yine reklam kaygısına kurban verilmişti. Dahası, milli zaferi doyasıya yaşamak yaşatmak varken, dönüşte rakibin attığı 2 golü dörder kez izlemek zorunda bırakıldık.
Şimdi kimse "Rejiyi UEFA üstlenmişti" filan demesin. Burada açık bir 'yayın planlama hatası' var çünkü.
Umarım bu talihsiz gece, TRT için cumartesi ve çarşamba geceleri yayınlanacak yeni maçlar adına kulaklara küpe olur.