MİLAT YAZARINDAN YILMAZ ÖZDİL'E ŞOK SÖZLER!
"Trenler yabancı, inekler yerli" diyerek tartışmalara neden olan Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil'e en sert cevap Milat yazarından geldi.
Ulaştırma Bakanlığı ile girdiği polemikte "Trenleri yabancılar
yapar, yerli inekler bakar" diyerek ikinci bir "bidon kafa"
vakasına sebep olan Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil’e en ağır cevap
Milat gazetesinden geldi. Bayram tatilinde olan Milat yazarı Erdal
Şimşek tatil dönüşü kaleme aldığı yazısının tamamını Yılmaz
Özdil’in "Trenleri yabancılar yapar, yerli inekler bakar" cümlesine
ayırdı.
Bugüne kadar Türk basın tarihinin tanık olmadığı bir sertlikle olan
yazısında Erdal Şimşek, Yılmaz Özdil’e açık açık "it oğlu it" dedi.
İşte Babıali tarihine geçecek olan o yazı:
İt oğlu İt
Kemalistler, seküler itikatları
gereği, kütüphanelerinin başköşesinde tutarlar Nutuk’u.
Emevilik’ten mülhem İslam gibi. Emevi İslamı’nda da Kur’an-ı Kerim
kabında, kıble tarafındaki duvara asılı durur.
İkisi de yandım Allah açıp okumaz. Okusa bile “yüzünden” okur.
Emevi İslamı mensubu ne Meal ne Tefsir, ne de Kelam merak eder,
Seküler itikatlı Kemalist ise, Osmanlıca ve tarih bilmediği ve
kafaları basmadığı için okuduğu Nutuk’tan tek kelime anlamaz.
Geçtiğimiz yıllarda 1. Meclis’te Okumayı denediler. Daha doğrusu
“Nutuk Hatimi İndirme” gibi bir rezilliğin altına imza attılar.
Gece gündüz aralıksız olarak Nutuk okudular 1. Meclis’te. Ancak
aklı başında Kemalist olmayan fakat Atatürk’ü anlayan Sekülerler,
bu putperest ritüele münasip yerleri ile gülünce sessiz sedasız
“Nutuk Hatimini İndirme” zırvasından vazgeçtiler.
Bunlar, halkın dilinden konuşamayan, halkla aralarına kalın duvar
örerek kendilerini en tepelerde görürler. İçlerinde bazıları
bununla da yetinmez, halka açık açık küfreder. “Bidon kafalı,
aptal, beyinsiz ve inek”gibi kendi seviye ve sirkatlerini ortaya
koyan küfürleri savururlar.
Bu “bazıları”, “Atatürk Milliyetçiliği”ni (ne demekse) öyle bir
zıvanadan çıkarırlar ki, Hitler ve Dr. Mengele’nin ruhuna mum
diktirirler.
İflah olmaz bir Türkçü ve Türk ırkçısı kesilirler. (Hâlbuki Mustafa
Kemal, Türk ırkçılığının en büyük muarızıdır.) Türkçü kesilmelerine
kesilirler ama ne soylarında ne de genlerinde iğnenin ucu kadar
Türklük yoktur.
Bu ülkenin insanlarına “inek” diyecek kadar kinini kusanların etnik
kökenlerine baktığımızda ak koyun karakoyun anında ortaya
çıkıyor.
Anaları Türkçe Ekmeğe “ğobs”, ete de “Lehm” der.Suya da “ma”.
Ne var ki Orhun Yazıtları’ndan bu güne değin yapılan bütün
araştırmalarda Türkçede bu kelimelere rastlanmamıştır.
“Aslını inkâr eden haramzadedir”düsturdur bütün dünyada. Rasulullah
aleyhisselamın insanlığa armağan ettiği kelam-ı güzinden sadece bir
tanesidir bu söz.
Demek ki insanoğlu aslını inkâr edince, haramzade mertebesine
erince bu kadar çirkinleşiyor, ağızından salyalar akıyor,
çukurlaşıyor.
İnsan, aslını inkâr edince soysuz olur. Soysuzluk da bu topraklarda
“köpekleşme” olarak ad edilir. Kürdünden Türküne Arabına,
Ermenisinden Rum’una Asurisine kadar bütün Anadolu’daki
topluluklarda aslını inkâr edene “soysuz köpek” derler. Ve bu söz,
Yeşilçam’ın tarih filmlerinin de çok ünlü bir repliğidir. Özellikle
Kara Murat serisinde sıklıkla geçer.
Köpekleşme ile alakalı Batı kültüründe de sayısız metinler
vardır.
Köpekleşmeyi bütün uyarılara rağmen ısrarla sürdürenlere de Türkler
kendi lisanları ile “it oğlu it”derler. (Çakma Türkler bunu bilmez.
Benden onlara bedava bir bilgi olsun.)
Mesela aslen ve halen Ortadoğu’da bir vilayetten olmalarına rağmen,
tutup kendilerini Türkiye’nin en Batılılaşmış bir şehrinden
olduklarını ileri sürerler. Mesela “İzmirliyim” der bu it oğlu
itler.
Ama İzmir’in Şeriye Sicil defterlerinden tutun Salnamelere,
Cumhuriyet devri Vilayet Yıllıkları’na kadar şehirle ilgili bütün
kayıtları inceleyin, ne Türkler, ne Levantenler, ne Rumlar arasında
İt oğlu it bir fert bulamazsınız. Tarihte böyle bir kayıt yoktur.
Ama bu gün bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına “bidon kafa,
aptal, beyinsiz, inek” diyen bir it oğlu it, “İzmirli” kimliği ile
ortalıkta dolaşıyor.
Yıllardır İzmir adını kullanıyor/kirletiyor. Yıllardır İzmirlilik
rantını yiyor. İzmir, yazılı tarihten beri çok kültürlülüğün,
ticaretin, sanatın, edebiyatın ve mimarinin önemli bir
kentidir.
İzmir’de yüz elli yıla yakındır arkeolojik kazı yapılıyor. Kuzey
Avrupa’dan Kartaca’ya kadar sayısız medeniyetlerin eş zamanlı
izleri İzmir’de ortaya çıkıyor. Bu da İzmir’in bir “insan” şehri
olduğunu gösteriyor.
Ne var ki bu gün bir it oğlu it İzmir’in adını kirletiyor. Yok mu
bu itin ağzına çomağı vuracak bir İzmirli Beyefendi?
Yok tabi. Çünkü beyefendi ve insan olan itle dalaşmaz. Sadece itin,
it oğlu it olduğunu gösterir efkarı umumiyeye...