MHP'den Taha Akyol ve Sedat Ergin'e sert tepki: FETÖ'nün palazlanmasına hizmet ediyorlar!
MHP'nin hedefinde 'Oy kaybettiler' yorumu yapan Hürriyet yazarları Taha Akyol ve Sedat Ergin var.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Hürriyet gazetesi
yazarlarının halk oylamasının sonuçlarına ilişkin yaptığı yorumlara
tepki göstererek ''Kendini Türkiye'nin en büyük gazetesi sanan bir
boyalı magazin mevkutesi, 2016 Ekim'den bu yana işi-gücü bırakıp
MHP aleyhtarlığına soyunmuştur" görüşünü savundu. "MHP'nin oy kaybı
yaşadığına" dair yorumlarda bulunan Hürriyet yazarları Taha Akyol
ve Sedat Ergin'e tepki gösteren Yalçın, ''Biz biliyoruz ki Akyol
da, Ergin de sahibinin sesidir, emir kuludur, kapı kuludur''
ifadesini kullandı. Halk oylamasına dair yorumları darbe
girişiminin uygulayıcısı olmakla suçlanan 'FETÖ'ye bağlayan MHP
Genel Başkan Yardımcısı "Gazetecilik kisvesi içinde MHP'ye yönelen
saldırılar hedefini bulursa, bu sadece 'Hayır'cılar korosunun
ekmeğine yağ sürmeyecek, aynı zamanda dolaylı yoldan FETÖ'nün
yeniden palazlanmasına, kripto FETÖ'cülerin saklandıkları yerlerde
muhafazasına hizmet edecektir" dedi.
"Tavra göre, muamele edilecek"
MHP yönetimine yakınlığıyla bilinen Ortadoğu gazetesine konuşan
Yalçın, ''MHP, adı geçen gazetecilerin çalıştığı boyalı mevkutenin
ve onun iş birlikçilerinin mesajını almış, ne yapmak istediğini
görmüştür. Bundan böyle söz konusu mevkuteye takındığı tavra göre
muamele edilecek, partimizin kurumsal kimliğinin sarsılmasına, MHP
tabanı üzerinde operasyon yapılmasına asla izin verilmeyecektir''
dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul
Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, ''Kendini Türkiye'nin
en büyük gazetesi sanan bir boyalı magazin mevkutesi, 2016 Ekim'den
bu yana işi gücü bırakıp MHP aleyhtarlığına soyunmuştur. Hatta bu
mevkute, özellikle 16 Nisan referandumundan sonra MHP'ye üstü
kapalı bir şekilde savaş açmıştır.
"Anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulmasının yolunu açan MHP'den
intikam almak isteyen şer odaklarıyla birlikte hareket eden bu
boyalı mevkute, 16 Nisan referandumundan sonra MHP aleyhindeki algı
operasyonlarına hız vermiştir.
"Öteden beri Türkiye'de milliyetçi-muhafazakâr kesimlerle bir türlü
yıldızı barışmayan bu mevkutenin amacı, MHP hakkında olumsuz algı
oluşturmak, çamur atma kampanyalarını 2019'a kadar sistematik
şekilde sürdürerek CHP ve onunla aynı kulvarda yer alan "Hayır."cı
blokun konsolide edilmesine destek olmaktır.
"Çeşitli görüşlerden kaypak, güven vermeyen ve satılık bazı
kalemler, bu mevkutede yuvalanmıştır'' açıklaması yaptı.
Yalçın, ''Burada köşe yazarlığı yemiyle kafeslenmiş iki medya
papağanı, son günlerde hiciv üstadı şair Nefi'nin ünlü şiirinde bu
yaratık türü için kullandığı tabirle "mucizeler"
şakımaktadır.
"Papağanların önemli özelliklerinden biri pek mukallit olmaları,
insan sesini taklit edebilmeleridir. Boyalı mevkutenin papağanları
da kendi görüşleriymiş gibi, patronlarının ve kendilerini besleyen
çevrelerin kanaatlerini aktararak pek güzel 'medya gazeli'
döktürmektedir'' dedi.
''Taha Akyol aklınca sosyolojik tahliller de
lütfetmektedir''
Yalçın, şunları söyledi: ''Sözünü ettiğimiz mevkutenin MHP
aleyhtarlığını düzenli köşe yazılarıyla sürdüren köşe yazarlarından
biri, Taha Akyol'dur. Taha Akyol, geçmişte MHP saflarında bulunmuş,
Hareketimizin nimetlerinden istifade etmiş ama 12 Eylül Askerî
Darbesi'nde külfetini ve mihnetini görünce sessiz sedasız aramızdan
sıvışıp medyada güçlü sermayedarlara kapılanmıştır. Sermayenin
kendisine kurduğu fildişi kuleden tefsirişerifler yumurtlayarak
MHP'ye ayar vermeye çalışan Taha Akyol, aklınca sosyolojik
tahliller de lütfetmektedir. Yazılarında şehirli seçmen algısındaki
değişimden söz ederek MHP oylarının sözde kaçışına bilimsel(!)
gerekçeler bulmaya çalışan Akyol; toplumsal değişimden kendi
mesleki çevresinin nasıl etkilendiğini, hatta bunun nasıl bir
tereddiye dönüştüğünü herhâlde biliyor olmalıdır. Evet, şehirli
seçmenin algısındaki değişim inkâr edilemez. Ancak bu değişim,
MHP'den kaçan seçmenin değil, MHP'nin en az yüzde 13
düzeyinde konsolide olmuş, bilinçli oylarının gerekçesi ve
izahıdır. Ne yazık ki Türkiye'yi sarsan sosyal ve kültürel
bozulma, en çok gazetecilik mesleğini vurmuştur. Son yıllarda
kaypak ve basiretsiz; objektif bakış açısından, sağduyudan ve
sağlıklı analiz yeteneğinden mahrum; akli melekeleri ve
kabiliyetleri mahdut birtakım kimseler gazete köşelerine
yuvalanmıştır."
''Akyol da Ergin de sahibinin sesidir, emir kuludur, kapı
kuludur''
"Bahse konu boyalı mevkutede çalışan Sedat Ergin de bu tiplere
numune-i imtisaldir.
"Ergin, yabancı bir anket şirketinin nasıl tespit edildiği belli
olmayan ama maksatlı hazırlandığına şüphe bulunmayan verilerine
dayanarak MHP'li seçmenin yüzde 73'ünün Hayır. oyu verdiğini ileri
sürmüştür.
"Aynı Ergin, bir başka anket şirketinin verilerinden de söz ederek
bu defa oranı %57'ye düşürmüştür. Arada %16 fark olmasına rağmen
utanmadan tahminlerin birbirine yakın olduğunu yazmıştır.
"Sedat Ergin'in masa başında yazılmış anket sonuçlarını kafasına
göre yorumlayarak MHP seçmeni hakkında ortaya attığı sübjektif ve
hedef gözeten iddia, muşmulanın kavun olduğunu ileri sürmek kadar
adicedir.
"Biz biliyoruz ki Akyol da Ergin de sahibinin sesidir, emir
kuludur, kapı kuludur.
"Onlar kendi kendine şakımamaktadır, onları yemleyerek teşvik eden
ve bir hedefe kanalize eden eller vardır.
"Referandumu genel seçim yerine koyup değerlendirerek MHP'nin
kaybettiğini öne sürenler, hem akılsız hem de meczup ve illetlidir.
Gazetecilik kisvesi içinde MHP'ye yönelen saldırılar hedefini
bulursa, bu sadece 'Hayır'cılar korosunun ekmeğine yağ sürmeyecek,
aynı zamanda dolaylı yoldan FETÖ'nün yeniden palazlanmasına, kripto
FETÖ'cülerin saklandıkları yerlerde muhafazasına hizmet
edecektir.
''NE ZAMAN SİYASET KİLİTLENSE KİLİDİ AÇAN PARTİ MHP
OLMUŞTUR''
Pek âlâ bilinmektedir ki son dönemin dominant siyasi aktörü MHP
değersizleştirilip etkisizleştirilmeden FETÖ'ye yönelik
operasyonların ısrarla, canla başla takibini durdurmak mümkün
değildir.
MHP etkisizleştirilmeden terörle mücadelenin hızını kesmek
imkânsızdır.
Çünkü MHP'nin icra ettiği fonksiyon sadece siyasi parti olarak
hizmet vermekten ibaret değildir.
MHP, en geniş perspektifte maşeri vicdanı temsil etmekte ve
milletimizin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu titizlik, kararlılık
ve sabırla yerine getirmektedir.
MHP bugüne kadar dinamizmi, güçlü fikriyatı ve bilinçli kitlesiyle
Türk siyasi hayatında dönüştürücü, değiştirici ama aynı zamanda
tekâmül ettirici roller üstlenmiştir.
Ne zaman sistem tıkansa, ne zaman devlet zorda, darda kalsa
imdadına MHP yetişmiştir.
Ne vakit parlamento birtakım sözde demokrat güçler tarafından
çalıştırılamaz hâle gelmişse MHP devreye girmiş ve tıkanıklığı
gidermiştir.
Ne zaman siyaset kilitlense kilidi açan parti MHP olmuştur.
MHP, 1977'de aylarca başkanını seçemeyen parlamentonun başkansız
kalmasını engellemiştir.
MHP, 2007'de 367 saçmalığıyla siyaseti tıkayan demokrasi düşmanı
şer güçlerin önüne set çekerek cumhurbaşkanının seçilmesini
sağlamıştır.
MHP, 15 Temmuz'da darbecilerin önüne millî iradeden duvar örerek
FETÖ'cü kalkışmanın başarılı olmasını önlemiştir.
MHP, 16 Nisan'da halkın hakemliğine başvurulmasının yolunu açarak
fiilî hukuksuzluğun ve siyasi istikrarsızlık tehlikesinin son
bulmasını, millî iradenin tecellisini sağlamıştır.
Geçmişte MHP'nin attığı adımları eleştirenler bugün partimizin
hakkını teslim etmektedir.
Bugün süslü cümleler ve papağanvari tekrarlarla halkı yanıltarak
MHP'nin AKP'ye stepne olduğu algısını oluşturmaya gayret edenler,
gelecekte aksini savunmak zorunda kalacaklardır.
Bugün MHP tabanının referandumda çoğunlukla "Hayır." cephesinde yer
aldığını iddia edenler, ileride bunun tersini söylemeye mecbur
olacaklardır.
''MHP'NİN ÜLKE MENFAATİ ADINA UYGULADIĞI POLİTİKA BAŞARIYA
ULAŞMIŞTIR''
Oy ve seçim analizleri yapma bahanesiyle sistematik şekilde MHP'yi
hedef alan satılık kalemler inkâr etseler de MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin 11 Ekim 2016'da başlattığı süreç, 16 Nisan'da
başarıyla tamamlamıştır.
Referandumda hedef, "Evet." oylarının "Hayır." oylarından fazla
çıkmasıdır.
Halkın %51,4'ü "Anayasa değişikliğine "evet." demiş ve sadet hâsıl
olmuştur.
MHP'nin ülke menfaati adına uyguladığı politika başarıya
ulaşmıştır.
Halk oylaması bir genel seçim değildir.
Referandumun kendi dinamikleri, koşulları, parametreleri ve
bileşenleri vardır. Referandum oylarını siyasi partilere taksim
ederek sonuç bulmaya çalışmak, şapkadan tavşan yerine kartal
çıkarmaktan farksızdır.
MHP'nin veya AKP'nin oylarını referandum sandığından çıkarıp tek
tek rengini tespit etmek mümkün değilken böyle sübjektif bir
çıkarımda bulunulması, hem MHP'nin başarısını gölgelemek hem
referandumdan "Evet." çıkmasının intikamı partimizden almak hem de
"Hayır."cı bloku konsolide etmek içindir.
Ancak kâğıttan duvarlarla "Hayır." blokunu kavileştirme çabaları ve
MHP'ye yönelik operasyonel hareketler sonuçsuz kalmaya
mahkûmdur.
MHP, adı geçen gazetecilerin çalıştığı boyalı mevkutenin ve onun iş
birlikçilerinin mesajını almış, ne yapmak istediğini görmüştür.
Bundan böyle söz konusu mevkuteye takındığı tavra göre muamele
edilecek, partimizin kurumsal kimliğinin sarsılmasına, MHP tabanı
üzerinde operasyon yapılmasına asla izin verilmeyecektir.''