09 Mayıs 2017 10:12 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 22:40

MHP'den Taha Akyol ve Sedat Ergin'e sert tepki: FETÖ'nün palazlanmasına hizmet ediyorlar!

MHP'nin hedefinde 'Oy kaybettiler' yorumu yapan Hürriyet yazarları Taha Akyol ve Sedat Ergin var.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Hürriyet gazetesi yazarlarının halk oylamasının sonuçlarına ilişkin yaptığı yorumlara tepki göstererek ''Kendini Türkiye'nin en büyük gazetesi sanan bir boyalı magazin mevkutesi, 2016 Ekim'den bu yana işi-gücü bırakıp MHP aleyhtarlığına soyunmuştur" görüşünü savundu. "MHP'nin oy kaybı yaşadığına" dair yorumlarda bulunan Hürriyet yazarları Taha Akyol ve Sedat Ergin'e tepki gösteren Yalçın, ''Biz biliyoruz ki Akyol da, Ergin de sahibinin sesidir, emir kuludur, kapı kuludur'' ifadesini kullandı. Halk oylamasına dair yorumları darbe girişiminin uygulayıcısı olmakla suçlanan 'FETÖ'ye bağlayan MHP Genel Başkan Yardımcısı "Gazetecilik kisvesi içinde MHP'ye yönelen saldırılar hedefini bulursa, bu sadece 'Hayır'cılar korosunun ekmeğine yağ sürmeyecek, aynı zamanda dolaylı yoldan FETÖ'nün yeniden palazlanmasına, kripto FETÖ'cülerin saklandıkları yerlerde muhafazasına hizmet edecektir" dedi.

"Tavra göre, muamele edilecek"

MHP yönetimine yakınlığıyla bilinen Ortadoğu gazetesine konuşan Yalçın, ''MHP, adı geçen gazetecilerin çalıştığı boyalı mevkutenin ve onun iş birlikçilerinin mesajını almış, ne yapmak istediğini görmüştür. Bundan böyle söz konusu mevkuteye takındığı tavra göre muamele edilecek, partimizin kurumsal kimliğinin sarsılmasına, MHP tabanı üzerinde operasyon yapılmasına asla izin verilmeyecektir'' dedi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. E. Semih Yalçın, ''Kendini Türkiye'nin en büyük gazetesi sanan bir boyalı magazin mevkutesi, 2016 Ekim'den bu yana işi gücü bırakıp MHP aleyhtarlığına soyunmuştur. Hatta bu mevkute, özellikle 16 Nisan referandumundan sonra MHP'ye üstü kapalı bir şekilde savaş açmıştır.

"Anayasa değişikliğinin halk oyuna sunulmasının yolunu açan MHP'den intikam almak isteyen şer odaklarıyla birlikte hareket eden bu boyalı mevkute, 16 Nisan referandumundan sonra MHP aleyhindeki algı operasyonlarına hız vermiştir.

"Öteden beri Türkiye'de milliyetçi-muhafazakâr kesimlerle bir türlü yıldızı barışmayan bu mevkutenin amacı, MHP hakkında olumsuz algı oluşturmak, çamur atma kampanyalarını 2019'a kadar sistematik şekilde sürdürerek CHP ve onunla aynı kulvarda yer alan "Hayır."cı blokun konsolide edilmesine destek olmaktır.

"Çeşitli görüşlerden kaypak, güven vermeyen ve satılık bazı kalemler, bu mevkutede yuvalanmıştır'' açıklaması yaptı.

Yalçın, ''Burada köşe yazarlığı yemiyle kafeslenmiş iki medya papağanı, son günlerde hiciv üstadı şair Nefi'nin ünlü şiirinde bu yaratık türü için kullandığı tabirle "mucizeler" şakımaktadır.

"Papağanların önemli özelliklerinden biri pek mukallit olmaları, insan sesini taklit edebilmeleridir. Boyalı mevkutenin papağanları da kendi görüşleriymiş gibi, patronlarının ve kendilerini besleyen çevrelerin kanaatlerini aktararak pek güzel 'medya gazeli' döktürmektedir'' dedi.

''Taha Akyol aklınca sosyolojik tahliller de lütfetmektedir''

Yalçın, şunları söyledi: ''Sözünü ettiğimiz mevkutenin MHP aleyhtarlığını düzenli köşe yazılarıyla sürdüren köşe yazarlarından biri, Taha Akyol'dur. Taha Akyol, geçmişte MHP saflarında bulunmuş, Hareketimizin nimetlerinden istifade etmiş ama 12 Eylül Askerî Darbesi'nde külfetini ve mihnetini görünce sessiz sedasız aramızdan sıvışıp medyada güçlü sermayedarlara kapılanmıştır. Sermayenin kendisine kurduğu fildişi kuleden tefsirişerifler yumurtlayarak MHP'ye ayar vermeye çalışan Taha Akyol, aklınca sosyolojik tahliller de lütfetmektedir. Yazılarında şehirli seçmen algısındaki değişimden söz ederek MHP oylarının sözde kaçışına bilimsel(!) gerekçeler bulmaya çalışan Akyol; toplumsal değişimden kendi mesleki çevresinin nasıl etkilendiğini, hatta bunun nasıl bir tereddiye dönüştüğünü herhâlde biliyor olmalıdır. Evet, şehirli seçmenin algısındaki değişim inkâr edilemez. Ancak bu değişim, MHP'den kaçan seçmenin değil, MHP'nin en az yüzde 13 düzeyinde konsolide olmuş, bilinçli oylarının gerekçesi ve izahıdır. Ne yazık ki Türkiye'yi sarsan sosyal ve kültürel bozulma, en çok gazetecilik mesleğini vurmuştur. Son yıllarda kaypak ve basiretsiz; objektif bakış açısından, sağduyudan ve sağlıklı analiz yeteneğinden mahrum; akli melekeleri ve kabiliyetleri mahdut birtakım kimseler gazete köşelerine yuvalanmıştır."

''Akyol da Ergin de sahibinin sesidir, emir kuludur, kapı kuludur''

"Bahse konu boyalı mevkutede çalışan Sedat Ergin de bu tiplere numune-i imtisaldir.

"Ergin, yabancı bir anket şirketinin nasıl tespit edildiği belli olmayan ama maksatlı hazırlandığına şüphe bulunmayan verilerine dayanarak MHP'li seçmenin yüzde 73'ünün Hayır. oyu verdiğini ileri sürmüştür.

"Aynı Ergin, bir başka anket şirketinin verilerinden de söz ederek bu defa oranı %57'ye düşürmüştür. Arada %16 fark olmasına rağmen utanmadan tahminlerin birbirine yakın olduğunu yazmıştır.

"Sedat Ergin'in masa başında yazılmış anket sonuçlarını kafasına göre yorumlayarak MHP seçmeni hakkında ortaya attığı sübjektif ve hedef gözeten iddia, muşmulanın kavun olduğunu ileri sürmek kadar adicedir.

"Biz biliyoruz ki Akyol da Ergin de sahibinin sesidir, emir kuludur, kapı kuludur.

"Onlar kendi kendine şakımamaktadır, onları yemleyerek teşvik eden ve bir hedefe kanalize eden eller vardır.

"Referandumu genel seçim yerine koyup değerlendirerek MHP'nin kaybettiğini öne sürenler, hem akılsız hem de meczup ve illetlidir. Gazetecilik kisvesi içinde MHP'ye yönelen saldırılar hedefini bulursa, bu sadece 'Hayır'cılar korosunun ekmeğine yağ sürmeyecek, aynı zamanda dolaylı yoldan FETÖ'nün yeniden palazlanmasına, kripto FETÖ'cülerin saklandıkları yerlerde muhafazasına hizmet edecektir.

''NE ZAMAN SİYASET KİLİTLENSE KİLİDİ AÇAN PARTİ MHP OLMUŞTUR''

Pek âlâ bilinmektedir ki son dönemin dominant siyasi aktörü MHP değersizleştirilip etkisizleştirilmeden FETÖ'ye yönelik operasyonların ısrarla, canla başla takibini durdurmak mümkün değildir.

MHP etkisizleştirilmeden terörle mücadelenin hızını kesmek imkânsızdır.

Çünkü MHP'nin icra ettiği fonksiyon sadece siyasi parti olarak hizmet vermekten ibaret değildir.

MHP, en geniş perspektifte maşeri vicdanı temsil etmekte ve milletimizin çıkarları neyi gerektiriyorsa onu titizlik, kararlılık ve sabırla yerine getirmektedir.

MHP bugüne kadar dinamizmi, güçlü fikriyatı ve bilinçli kitlesiyle Türk siyasi hayatında dönüştürücü, değiştirici ama aynı zamanda tekâmül ettirici roller üstlenmiştir.

Ne zaman sistem tıkansa, ne zaman devlet zorda, darda kalsa imdadına MHP yetişmiştir.

Ne vakit parlamento birtakım sözde demokrat güçler tarafından çalıştırılamaz hâle gelmişse MHP devreye girmiş ve tıkanıklığı gidermiştir.

Ne zaman siyaset kilitlense kilidi açan parti MHP olmuştur.

MHP, 1977'de aylarca başkanını seçemeyen parlamentonun başkansız kalmasını engellemiştir.

MHP, 2007'de 367 saçmalığıyla siyaseti tıkayan demokrasi düşmanı şer güçlerin önüne set çekerek cumhurbaşkanının seçilmesini sağlamıştır.

MHP, 15 Temmuz'da darbecilerin önüne millî iradeden duvar örerek FETÖ'cü kalkışmanın başarılı olmasını önlemiştir.

MHP, 16 Nisan'da halkın hakemliğine başvurulmasının yolunu açarak fiilî hukuksuzluğun ve siyasi istikrarsızlık tehlikesinin son bulmasını, millî iradenin tecellisini sağlamıştır.

Geçmişte MHP'nin attığı adımları eleştirenler bugün partimizin hakkını teslim etmektedir.

Bugün süslü cümleler ve papağanvari tekrarlarla halkı yanıltarak MHP'nin AKP'ye stepne olduğu algısını oluşturmaya gayret edenler, gelecekte aksini savunmak zorunda kalacaklardır.

Bugün MHP tabanının referandumda çoğunlukla "Hayır." cephesinde yer aldığını iddia edenler, ileride bunun tersini söylemeye mecbur olacaklardır.

''MHP'NİN ÜLKE MENFAATİ ADINA UYGULADIĞI POLİTİKA BAŞARIYA ULAŞMIŞTIR''

Oy ve seçim analizleri yapma bahanesiyle sistematik şekilde MHP'yi hedef alan satılık kalemler inkâr etseler de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 11 Ekim 2016'da başlattığı süreç, 16 Nisan'da başarıyla tamamlamıştır.

Referandumda hedef, "Evet." oylarının "Hayır." oylarından fazla çıkmasıdır.

Halkın %51,4'ü "Anayasa değişikliğine "evet." demiş ve sadet hâsıl olmuştur.

MHP'nin ülke menfaati adına uyguladığı politika başarıya ulaşmıştır.

Halk oylaması bir genel seçim değildir.

Referandumun kendi dinamikleri, koşulları, parametreleri ve bileşenleri vardır. Referandum oylarını siyasi partilere taksim ederek sonuç bulmaya çalışmak, şapkadan tavşan yerine kartal çıkarmaktan farksızdır.

MHP'nin veya AKP'nin oylarını referandum sandığından çıkarıp tek tek rengini tespit etmek mümkün değilken böyle sübjektif bir çıkarımda bulunulması, hem MHP'nin başarısını gölgelemek hem referandumdan "Evet." çıkmasının intikamı partimizden almak hem de "Hayır."cı bloku konsolide etmek içindir.

Ancak kâğıttan duvarlarla "Hayır." blokunu kavileştirme çabaları ve MHP'ye yönelik operasyonel hareketler sonuçsuz kalmaya mahkûmdur.

MHP, adı geçen gazetecilerin çalıştığı boyalı mevkutenin ve onun iş birlikçilerinin mesajını almış, ne yapmak istediğini görmüştür.

Bundan böyle söz konusu mevkuteye takındığı tavra göre muamele edilecek, partimizin kurumsal kimliğinin sarsılmasına, MHP tabanı üzerinde operasyon yapılmasına asla izin verilmeyecektir.''