MHP'den 'hedef gösterdi' yanıtı: "Marksist, neo-liberal ve solcu medyanın cinneti..."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Bahçeli'nin 70 kadar kişinin ismini yayınlayarak verdiği ilanın tehdit olmadığını savundu.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, partisinin genel başkanı
Devlet Bahçeli'nin 70 kadar kişinin ismini yayınlayarak verdiği
ilanın tehdit olmadığını savundu. Yalçın'a göre ilandan tehdit
algısı çıkarmak 'gülünç ve bir o kadar da maksatlı.' Yalçın,
gazetecilerin 'Korkmuyoruz' açıklamasının da kendilerine tehdit
olduğunu iddia etti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran seçiminin hemen
ertesinde birçok gazeteye yaklaşık 70 kişinin isim ve çalıştığı
kurumları da belirterek ilan verdi. Bu ilanda yer alan gazeteci,
yazar, araştırma şirketi sahibi kişiler MHP'ye iftira ile
suçlanırken "Yaptıklarını, yazdıklarını, yıktıklarını, yorumlarını
hiç unutmayacağız” ifadesi ilanda yer aldı.
"Marksist, neo-liberal ve solcu medyanın
cinneti..."
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da konu hakkında yazılı
bir açıklama yaptı. Yalçın, açıklamasında basın örgütlerine tepki
gösterirken 'tetikçi' ithamında da bulundu:
"MHP'nin ilanına anlayıp dinlemeden zehir zemberek ifadelerle
karşılık veren Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC)
yönetimleriyse önce iğneyi kendilerine batırmak yerine, çuvaldızı
bize batırmaya yeltenmiş, meslek etiğini MHP düşmanlığıyla kirleten
mensuplarını görmezden gelmiştir. Aylardır MHP saldırıların
odağındayken nerelerdeydi bu Basın Konseyi ve Gazeteciler Cemiyeti
diye sormak lazımdır. Gazeteciliğin haysiyetini zedeleyerek,
doğruluk ve dürüstlüğü ayaklar altına alarak yapılan işe olsa olsa
gazetecilik değil, tetikçilik denir. MHP ve ülkücü hareketin
sicilli muarızı, tetikçi taifenin kırdığı fındık kırkı geçmiştir.
Marksist, neo-liberal ve solcu medyadaki cinnetin, akıl
tutulmasının ve ülkücü alerjisinin müsebbibi MHP değildir."
"Mesleklerinin arkasına sığınarak..."
'Medyada yuvalanmış ekserisi sol ve Marksist kökenli tetikçilerin,
mesleklerinin arkasına sığınarak geleneksel düşmanlıklarını inatla
sürdürdüğünü' iddia eden Yalçın, her açıklama, söz, serzeniş ve
kınamalarından tehdit çıkarılmaya çalışılmasının korkunun ve
çöküşün eseri olduğunu iddia etti.
"Asıl biz tehdit edildik"
'Bazı kulağı kesiklerin yönlendirip kışkırttığı güruhun, MHP'nin
varlığını ideolojilerine, dünya görüşlerine ve siyasi duruşlarına
karşı doğrudan tehdit olarak gördüğünü' ileri süren Yalçın,
ifadelerini şu iddialarla devam ettirdi:
"Bu taifenin kronik MHP düşmanlığı, toplumsal barışı, kardeşliği ve
siyasi tesanütü baltalayan sosyal bir yara haline gelmiştir. Konsey
ve Cemiyet ise bu freni patlamış eski tüfek Marksistlerle onların
şakirtlerinin tehlikeli gidişine 'dur' diyeceğine, yangına körükle
gitmektedir. Basın Konseyi ve TGC'nin ortalığı yatıştıran bir
açıklama yapıp 'MHP'ye haksızlık ettik, hepimizi utandırdı.'
demeleri gerekirken, bir siyasi taraf gibi tavır almaları
manidardır. Bizim beklentimiz, basın kuruluşlarının bazı düzenbaz
mensuplarını meslek ahlakı ve halkın sözcülüğü görevi hususlarında
uyararak hizaya getirmesi, MHP muarızı medya mensuplarının
kendilerine çekidüzen vermesidir."
"MHP ile çetin bir kavga başaltmak
istiyorlar..."
Yalçın, Türkiye Gazeteciler Sendikası'nın ise "Korkmuyoruz,
çekinmiyoruz" diyerek, asıl tehdidi kendisinin savurduğunu, adeta
MHP ve ülkücü camiaya meydan okuyarak, MHP ile çetin bir kavga
başlatmak istediğini öne sürdü.
Yalçın, "Sendikanın eline bir demet çiçek almak yerine muştayla
kavgaya çıkması, bunların kötü niyetini izhar eden bir başka
gelişmedir" ifadesini kullandı.
'MHP'nin, seçimlerde kendisine kin, garez ve nefretle yaklaşanlara
yaman bir demokrasi dersi, ülkücü hareketin de kendisini siyaseten
yok farz eden husumet ve şer cephesine büyük bir mevcudiyet dersi
verdiği' görüşünü dile getiren Yalçın, erken seçim kararının
alınmasının ardından, 'listede adı geçenlerin yazı ve
değerlendirmelerinden bir istatistik çıkarılmasının MHP'nin nasıl
rezil bir hücum karşısında olduğunu ortaya koymaya yeteceğini'
söyledi.
"MHO muarızı gazetecilerle mücadelemiz
sürecektir"
24 Haziran seçimlerinin sonuçlarına rağmen, MHP'nin hala itham ve
suçlamaların merkezine oturtulduğunu bildiren Yalçın, "MHP, 12
Eylül öncesinin düşmanlıklarını hortlatmak ve siyasi çıkarları
uğruna toplumsal barışı dinamitlemekten kaçınmayan Marksist
gazeteci güruhunun takipçisi olacaktır. Mesleki kisvelerinin içine
saklanan MHP muarızı gazetecilerle mücadelemiz sabır, itidal ve
kararlılıkla sürecekti" açıklamasını yaptı.
"Unutmayacağız ifadesinden tehdit çıkarmak
zorlama"
Bütün bu yaşananların, mesleğinin gereğini yapanların değil,
mesleğini kötüye kullananların, kötü emelleri için gazeteciliği
istismar edenlerin marifeti olduğunu savunan Yalçın, açıklamasında
şu ifadelere yer verdi:
"MHP, nazire yüklü teşekkür ilanında kimseyi hedef göstermemiş,
aksine bir durum tespiti yapmıştır. Teşekkür listesindeki isimlerin
kendilerini önemsemeleri ve bundan tehdit algısı çıkarmaları,
gülünç ve bir o kadar da maksatlıdır. Bunların, 'MHP hakkındaki
haksız ithamlarını unutmayacağız.' ifadesinden tehdit çıkarmak da
zorlama ve ahlaksızcadır. MHP’nin tehdit etmeye değer bulmadığı
insanların kendini tehdit algısının dayanılmaz çekiciliğine
kaptırmasında bile istismar ve ikiyüzlülük sırıtmaktadır.
Rahatsızlıklarının sebebi, uydurma tehdit ve hedef gösterme iddiası
değil, maskelerinin düşmüş olmasıdır. Bu yüzden partimize ve
camiamıza terbiyesizce meydan okunmaktadır. Bu meydan okumayı
görüyor ve alayını hadlerini bilmeye davet ediyoruz. Bunlar hem kel
hem foduldur. Ancak MHP, gazetecilik mesleğinin içine eden, insanın
haysiyet ve şeref gibi kavramları yerin dibine batıran medya
mensubu ve yazar taslaklarıyla ikiyüzlü araştırmacıların örgütlü
veya münferit saldırılarına pabuç bırakacak değildir."
Yalçın, 'ideolojik saplantılarından kurtulamayan bu güruhun, asıl
gücün millet iradesi olduğunu, ülkücü hareketin de Türk Milleti'nin
sinesinden çıkmış büyük bir dava hareketi olduğunu 'paşa paşa'
kabulleneceklerini, bu kavgada Türk milletinin, MHP'nin yanında yer
alacağını' ileri sürdü.
Bahçeli'nin sıraladığı isimler şöyle:
“Uğur Dündar (Sözcü), Yılmaz Özdil (Sözcü), Rahmi Turan (sözcü),
Emin Çölaşan (Sözcü), Necati Doğru (Sözcü), Soner Yalçın (Sözcü),
Namık Kemal Zeybek (Anayurt), Birgül Ayman Güler (Aydınlık), İsmet
Özçelik (Aydınlık), Mehmet Yuva (Aydınlık), Oktay Ekşi (Aydınlık),
Oktay Yıldırım (Aydınlık), Rafet Ballı (Aydınlık), Rıza Zelyut
(Aydınlık), Sabahattin Önkibar (Aydınlık), Ahmet İnsel
(Cumhuriyet), Ali Sirmen (Cumhuriyet), Aslı Aydıntaşbaş
(Cumhuriyet), Aydın Engin (Cumhuriyet), Erdem Gül (Cumhuriyet),
Hikmet Çetinkaya (Cumhuriyet), Kadri Gürsel (Cumhuriyet), Orhan
Bursalı (Cumhuriyet), Özgür Mumcu (Cumhuriyet), Öcal Uluç (Gözlem),
Nagehan Alçı (Habertürk), Nihal Bengisu Karaca (Habertürk), Oray
Eğin (Habertürk), Sevilay Yılman (Habertürk), Abdulkadir Selvi
(Hürriyet), Ahmet Hakan (Hürriyet), İsmail Saymaz (Hürriyet), Taha
Akyol (Hürriyet), Etyen Mahçupyan (Karar), Mehmet Ocaktan (Karar),
Can Ataklı (Korkusuz), Hüsnü Mahalli (Korkusuz), Ümit Zileli
(Korkusuz), Mehmet Tezkan (Milliyet), Hıncal Uluç (Sabah), Hilal
Kaplan (Sabah), Melih Altınok (Sabah), Nuh Albayrak (Star), Adnan
İslamoğulları (Türkiye’de Yeniçağ), Agah Oktay Güner (Türkiye’de
Yeniçağ), Ahmet Gürsoy (Türkiye’de Yeniçağ), Ahmet Takan
(Türkiye’de Yeniçağ), Arslan Bulut (Türkiye’de Yeniçağ), Burhan
Ayeri (Türkiye’de Yeniçağ), Orhan Uğuroğlu (Türkiye’de Yeniçağ),
Yavuz Selim Demirağ (Türkiye’de Yeniçağ), Güngör Mengi (Vatan),
Kemal Öztürk (Yenişafak), Hakan Bayrakçı (SONAR), Bekir Ağırdır
(KON-DA), Özer Sancar (METROPOL), Faruk Acar (ANDY-AR), Murat
Gezici (GEZİCİ), İbrahim Uslu (ANAR), Gürkan Hacir (CNN TÜRK),
Murat Sarı (KONSENSÜS), Mehmet Murat Pösteki (ORC), Mehmet Ali
Kulat (MAK), Ahmet Kasım Han (KADİR Has Üniversitesi), Doç Dr.
Barış Doster (Marmara Üniversitesi), Tanju Tosun (Ege
Üniversitesi), Şaban Sevinç (Halk TV), İsmail Dükel (Halk TV),
İsmail Küçükkaya (FOX TV), Fatih Portakal (FOX TV).”