Meslekten ihraç edilen 'rockçı imam': Tarikatçı olsam ihraç edilmezdim
Arkadaşıyla "FiRock" adlı bir müzik grubu kuran ve "Rockçı imam" olarak bilinen 47 yaşındaki Ahmet Muhsin Tüzer, geçen günlerde meslekten ihraç edilmişti.
Antalya'nın Kaş ilçesindeki Pınarbaşı Camii'nde imamlık yaparken,
arkadaşıyla 'FiRock' adlı bir müzik grubu kuran ve 'rockçı imam'
olarak bilinen 47 yaşındaki Ahmet Muhsin Tüzer, meslekten ihraç
edildi. Gerekçe ise, "Atamalarında dini öğrenim şartı esas alınan
unvanlarda itikat, ibadet, tavır, hareketlerinin İslam törelerine
uygunluğunun bilinir olması şeklindeki ortak nitelik şartını
kaybettiği" olarak gösterildi.
Türkiye'nin yanı sıra ABD ile Portekiz'de konserler de veren Tüzer,
konuyu yargıya taşıyacağını dile getirerek "Bu soruşturma
hakkaniyetli ve adaletli olmadı. Tarikat mensubu olsam meslekten
ihraç edilmezdim" dedi.
Birgün gazetesinden Mehmet Emin Kurnaz'a konuşan Tüzer, "Rock
müziğin İslamiyet'e aykırı bir yönü olduğunu düşünmek bir çeşit
bağnazlık, bir bütünlük fikrinin yeterince olgunlaşmamış olması söz
konusu. Kendi bildikleri inanç sisteminin en doğru olduğunu iddia
ediyorlar. Dolayısıyla kendi kafaları dışındaki diğer inançları,
ideolojileri hep düşman olarak görüyorlar. Benim içinse rock olmuş,
caz olmuş, blues olmuş fark etmiyor, neyle ifade ederse kendini
insan, o bir güzelliktir" ifadelerini kullandı.
'KAFALARIMIZ HAKİKATTEN UZAK OLDUKÇA HEP DÜŞMAN YARATMA SÖZ
KONUSU OLUYOR'
Tüzer, "Ben bugün Diyanet İşleri Başkanlığı'nda çalışan diğer
imamlar gibi, yani onların istediği profilde olsam atılmazdım.
Mesela tasavvuf musikisi icra etsem, alkış alırdım. İlahiler,
kasideler icra etsem, takdir ederlerdi. Ama rock müzik olunca böyle
oldu. Ben bu günlerin de geçeceğini, insanların bunlara da
alışacağına inanıyorum. Ama kafalarımız hakikatten uzak oldukça hep
bir düşman yaratma söz konusu oluyor. Kendimiz gibi olmayan her
şeyi kafalarımızda yarattığımız algılarla, kendi tarafımızda
olmadığı için öteki haline getiriyoruz" diye konuştu.
Diyanet'in kendisi hakkındaki suçlamalarına yanıt veren Tüzer,
şunları söyledi:
"Diyanet'ten birkaç kişinin bana kafayı taktığını, ismini vermek
istemediğim birileri bana iletti. Soruşturma maalesef adaletli
olmadı, beni mahkemelerde susturamadılar, haklı çıktım. Beni
Balıkesir'e sürdüler, Diyanet'ten atmayı amaçladılar ve en sonunda
başardılar. Hakkımda yapılan iftiralar da var. Mesela, izinsiz
konserlere çıktığım, namaz vakti camide olmadığım yönünde. Bakınız
ben hepsinin belgesini önlerine koydum. Kaymakamın izniyle konsere
çıktığımı gösteren belgeyi koydum. Para aldığımı iddia etmişler,
bir kuruş bile para almadım. Hatta kendi cebimden çıktı, onların da
belgesini belediyeden aldım. Yani Kaş Müftülüğü, Kaymakam'ın
verdiği karara saygı duymuyor. Kaymakamlık destek olurken müftülük
engel oluyor. Portekiz konserine gitmem de büyük desteği eski Kaş
Kaymakamı verdi. Bir de şu var, bazen itikadi konularda birkaç
arkadaş toplanır konuşuruz. Bu defa ilginçtir konuşmalarım birileri
tarafından cımbızla çekilerek Diyanet'e iletiliyor. Bu konuda da
dava açacağım. Başından beri beni sevmediler. Ben ülkeye çok hizmet
ettim, yurtdışında konserler verdim. Bu yaşadıklarımı hak etmedim.
Burada aydınlık ve karanlığın savaşı var. Bu davanın kazanılması
aşılmaz denilen duvarların aşılması için bir adım olacak diye
düşünüyorum."