"MESLEKTAŞLARIMIN SEÇİM GECESİ EKRANLARINDAKİ TUTUMU MESLEK ADINA UTANÇ VERİCİYDİ"!..REHA MUHTAR KİMLERİ KASTETTİ?..
Ne aç, ne ham, ne olgunlaşmamış ne sığ ve ihtiraslı bir açlıktır bu...Sanki seçimleri kazanan bazı köşe yazarlarıdır...Seçimleri kaybeden de yine başka köşe yazarları...
Yazarlık amigoluk değil, özgürlüktür
Demokrasiyi inandığın görüşlerin savunulması olarak değil, iktidar ganimetlerinin paylaşılması olarak görürsen, seçimleri de bir futbol maçına benzetirsin, "nasıl geçirdik ama diye" bağırır durursun...
Oysa demokrasilerde esasen seçmen bazında galip ve mağlup yoktur, olsa olsa politikacılar ya da partiler arasında galip ve mağlup olabilir...
Adlarını vererek onları deşifre etmek istemiyorum ama bazı meslektaşlarımın seçim gecesi ekranlarındaki tutumu meslek adına utanç vericiydi...
Bir kibir, bir tepeden bakma, "siz de kim oluyorsunuz" tavrı, bir karşısındakini adamdan saymama, "artık konuşacak bir şey yok" biçiminde bir tafra ve sınırsız bir alaycılık...
Kiminle ve ne hakla alay ediyorsunuz siz?..
***
Ne aç, ne ham, ne olgunlaşmamış ne sığ ve ihtiraslı bir açlıktır bu...
Sanki seçimleri kazanan bazı köşe yazarlarıdır...
Seçimleri kaybeden de yine başka köşe yazarları...
Bu ne demokrasiden nasibini hiç alamamış salakça bir düşüncedir ki "Bazı köşe yazarları AKP´li midir ki seçimleri kazanmıştır, yoksa bazı köşe yazarları CHP´li midir ki seçimleri kaybetmiştir?.."
Gerçek olan herkesin 42 milyon seçmen gibi, seçim günü kendisini yönetmesi için bir partiye oy atmış olmasıdır ve bu oylamanın sonunda Türkiye´yi yönetmeye AKP´nin seçilmesidir...
Bu kadar basit, bu kadar yalın, bu kadar sindirilesi bir durum...
Ben AKP kazandı diye kendimi hiç kaybetmiş hissetmiyorum...
Keza CHP veya Baskın Oran veya bir başkası kazansaydı da kendimi galip hissetmeyecektim...
Parti ganimetlerinden yararlanmayan, her görüşten insan her seçimden olsa olsa kazanarak çıkar...
Çünkü seçim yenilenmedir...
Çünkü seçim demokrasidir...
Çünkü seçim tazelenmedir...
***
Seçimlerden önce bir kısım köşe yazarı, AKP´nin politikalarının doğru olduğunu söyledi, bir başka kısım köşe yazarı da CHP´nin ya da bağımsızların, bir başka kesim de MHP´nin ya da Genç Parti´nin veya DTP´nin...
Sonunda benzer düşüncede olanların oyları toplandı ve Meclis´e milletvekili olarak gönderildi...
AKP´nin doğru olduğunu düşünenler fazlaydı onların milletvekilleri fazla oldu, CHP´nin doğru olduğunu düşenenler azdı, onlar daha az milletvekili çıkardı, MHP´ninkiler biraz daha azdı onlar biraz daha az milletvekili çıkardı...
Ne kadar kişi neye inanıyorsa o kadar kişi milletvekili çıktı...
Şimdi her parti kendine verilen oyları Meclis´te temsil edecek...
Bir kısmı iktidar olarak, bir kısmı da ana muhalefet ve muhalefet olarak...
Oysa seçim gecesi neler görüyorum televizyon ekranlarında?..
İsmini deşifre etmek istemediğim 2-3 meslektaş, esiyorlar gürlüyorlar...
Kimseyi dinlemiyorlar ve artık kimsenin konuşmaması gerektiğini söyleyecek kadar ileri gidiyorlar...
Siz nasıl köşe yazarı ya da kanaat önderisiniz?..
Siz mi kazandınız seçimi?..
Karşınızdaki mi kaybetti seçimi?..
Demokraside seçmen kazanır ya da kaybeder mi?..
Bu bir futbol maçı mı?..
Yoksa siz seçmen değil, parti militanı mısınız?..
O zaman bunu niye açıkça yazmıyorsunuz?..
Niye seçim gecesi elaleme hotzot yaparken, yazar ve düşünür kimliğinizin arkasına gizleniyorsunuz?..
***
Ben Türkiye´nin tam anlamıyla demokratik ve tam anlamıyla laik bir sistemle yöneti