30 Kas 2013 11:38
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:47
Mesele dershane değil hâlâ anlamadın mı?
Akşam gazetesi yazarı Turgay Güler, Gülen Cemaati'ni kızdıracak bir yazıya imza attı!
Mesele dershane değil hâlâ anlamadın
mı?
“İlk olarak hükümetin, İsrail ile olan sorunlu ilişkileri
Gülen hareketi içindeki hoşnutsuzluğun kaynaklarından biri.
Türkiye’nin İsrail ile çatışma içinde olmaması gerektiğini
düşünüyorlar. Çünkü Gülen hareketi İsrail ile olan çatışmanın
Türkiye’yi Batı’dan uzaklaştırdığını ve ülkeyi İran, Rusya ve
Ortadoğu’ya yakınlaştırdığını düşünüyor. “
Emre Uslu Today’s Zaman’da yazdı bunları.
Yukarıdaki tespitin özeti şu:
“Cemaat, İsrail ile ilişkilerin bozulmasından
rahatsız.”
Niyeyse?
Peki İsrail ile ilişkiler niye bozuldu?
Çok net!
Filistinlileri öldürdükleri, onlara zulmettikleri,
yurtlarından çıkardıkları için.
Dönelim başa.
“Cemaat İsrail’in Filistinlileri öldürmesinden rahatsız
değil.”
Ya?
“Öldürmeyin denmesinden rahatsız.”
Başka.
Mavi Marmara gemisinde 9 Türk vatandaşını şehit ettikleri
için.
Cemaat bundan da rahatsız değil.
Hatırlatmak gerekirse İsrail bile özür diledi…
Bekledim.
Cemaatin “resmi” sözcüsü Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan
bir açıklama, kınama, düzeltme, yalanlama bekledim.
Gelmedi.
Birkaç gün daha bekleyeceğim.
Gerçekten böyle mi düşünüyorlar, göreceğiz.
Aslında dershane meselesi gerçek bir tartışma
değil.
Dershaneler dönüştürülmeseydi de bunlar
yaşanacaktı!
Mesele dershane değilse nedir peki?
O halde Emre Uslu’nun yazısına biraz daha yakından
bakalım.
Daha yakından.
Bir kez daha, bir kez daha söyleyeyim.
Mesele “enerji”!
Türkiye’nin bölgede güçlenmesini, büyümesini
istemiyorlar.
Kürt meselesinin hallinden rahatsızlar.
Kim mi?
Bir kez daha anlatayım.
Tarih 14 Mayıs 2013.
Yaklaşık altı ay kadar önce.
Financial Times Gazetesi, “Türkiye Washington’a baş
kaldırıyor” diye yırtınıyordu.
Gazetenin yazarı Daniel Dombey, “Türkiye’nin kendi Kürt
toplumuna yönelik açılımlar yaptığı bir dönemde hazırlanan anlaşma,
Ankara’nın enerji zengini Kuzey Irak’taki nüfuzunu artırırken
ülkenin büyük büyüme hedeflerine ulaşmasına da yardımcı olabilir”
diyordu.
Amerikalılar, İngilizler, İsrailliler adına.
Ama Türkiye bu yırtınmalara kulak asmadı.
Tehditlere aldırış etmedi.
Direndi.
Sonra ne mi oldu?
On beş gün sonra Türkiye’de Gezi diye bir darbe girişimi
sahnelendi.
Erdoğan’ı devirip Kuzey Irak’la yapılan enerji anlaşmasını
sonlandıracaklardı.
Başaramadılar.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN