'Mesele Anonymous ya da ODTÜ değil, hala anlamadınız mı?'
Radikal yazarı, Anonymous'un Türkiye'ye yönelik siber saldırılarını ve ODTÜ tartışmalarını köşesine taşıdı.
Radikal gazetesi yazarı Ezgi Başaran, bugünkü yazısında
uluslararası siyasi temelli internet saldırı grubu Anonymous'un
Türkiye'ye düzenlediği siber saldırıları ve ardından başlayan ODTÜ
tartışmalarını köşesine taşıdı.
Yazısında, "ODTÜ’yü suçlamak kolay. Fakat dikkat buyurunuz… 10 günü
aşkın süren bir siber saldırı sonucunda koordinasyon ve kamuoyunun
bilgilendirmesinden sorumlu olan Ulusal Siber Olaylara Müdahale
Merkezi'nden çıt çıkmadı" diyen Başaran, "Mesele Anonymous ya da
ODTÜ değil, hala anlamadınız mı?" ifadelerini kullandı.
İşte, Başaran'ın o yazısı:
Mesele Anonymous ya da ODTÜ değil
Geçen hafta Çarşamba günü gözlerimin önünde, 12 dakika içinde, bir
şirket çöktü.
Sadece itibarı yerle bir olmadı, aynı zamanda tüm şirket içi
yazışmaları, personel bilgileri, finansal işlem bilgileri ve web
sitesi bir hacktivist grup tarafından ele geçirildi.
Herşey bir DDoS (Denial of Service – Dağıtık Servis Kesintisi)
atağı ile başlamıştı. Önce şirketin web sitesi çalışamaz hale
geldi. Sonra şirketin sunucuları ele geçti. Ardından sistemin
köküne sızıldı. Ve tüm bilgiler toplandı.
Bunlar olurken şirket savunma hamleleri yapmaya çalışıyordu ama
bazı adımların atılması için artık çok geçti. Çok para harcandı ama
ne itibar kurtarılabildi ne de mahrem bilgiler.
Anlattığım bu olay aslında bir kurmaca.
Price Waterhouse Coopers’ın şirketlere ‘siber güvenliğin önemini’
anlatmak üzere tasarladığı ‘Game of Threats’ adlı oyunun bir
turunda yaşandı.
Ve, evet aynen öyle oldu: Bir şirket gözlerimin önünde darmaduman
edildi.
**
Elbette çok ironik bir durum.
Zira bu oyun oynanırken, Anonymous adlı uluslararası hacktivist
grup Türkiye’nin kamu sistemine saldırıyordu.
Herşey, aynı anlattığım Game of Threats oyunundaki gibi bir DDos
atağı ile başlamıştı.
Önce kamu kurumlarının siteleri çalışamaz hale geldi, sonra
bankalarda işlemler durdu. Yaklaşık 10 gündür süren bu saldırılara
karşı kesin bir çözüm getirilememişti.
Hatta iş birbirini suçlamaya kadar varmıştı. Dünyaya karşı harika
bir itibar gösterisi doğrusu!
Önce Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “ODTÜ yeterli önlemi
almamış” dedi.
Sonra…
Başbakan yardımcısı Lütfi Elvan ‘içindekileri döktü’: “ODTÜ ulusal
güvenliği savunacak durumda değildir, orası üniversitedir, bu
sorumluluğu BTK'ya devretmelidir. ODTÜ, internetle ilgili
uluslararası arenada bir sorumluk almıştı. Ancak zaman içinde biz
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunu (BTK) kurduk. BTK,
Ulaştırma Bakanlığı aracılıyla ODTÜ'deki bu sorumluluğun, bu kuruma
devredilmesi gerektiğini bildirdi, talep etti. Ancak ODTÜ bu konuda
direniyor. Halbuki yasal düzenlemeler var, kendisini imparator
zannediyor bu rektör zannedersem, herkes haddini bilmeli diye
düşünüyorum.”
Burada devlet erkanının ‘direnen son bir kaç kurumdan biri’ olması
hasebiyle ODTÜ’ye olan ‘sevgisiyle’ bir kez daha karşı karşıya
olduğumuz kesin. Fakat şimdi o kısma dalıp kaybolmayalım.
**
Elvan’ın sözünü ettiği şey, Türkiye’deki ‘.tr’ uzantılı alan
adlarını dağıtan sistemin ODTÜ tarafından yönetiliyor olması.
Yaklaşık 15 yıldır bu böyle.
ODTÜ rektörü Prof. Ahmet Acar’ın hükümetten gelen suçlamalara karşı
açıklaması şu şekildeydi: “Bizim 15 yıl önce önemini vurgulayarak
altyapısını oluşturduğumuz 'güçler ayrılığı' ve 'çok paydaşlı
yönetim' modelinin ne denli önemli olduğu, uluslararası çevrelerde
son 4-5 yıldır konuşulur oldu. ODTÜ, '.tr' uzantılı internet
adreslerinin tahsisine ilişkin yetkisini, uluslararası anlaşma
kapsamında kullanıyor. Bu saldırı, sadece Alan Adı Yönetimi
altyapısına yapılmadı, bunu söylememiz lazım. Hemen hemen tüm
internet sağlayıcılarının altyapılarında sıkıntı yaşandı. Saldırı
başlamaz başlamaz ODTÜ'nün sunucularını sistemden ayırdık.
ODTÜ'deki 12 bilgisayar mühendisi, devamlı olarak sisteme destek
veriyor. Bunlara ilaveten Enformatik Enstitüsü ve Bilgisayar
Mühendisliği öğretim üyeleri devreye girdi. Enformatik Enstitümüz
şu anda bir çok ülkenin uzmanlarına siber güvenlik eğitimleri
veriyor. Ülkemizde bu kadar yoğun uzmanlık ve tecrübe ODTÜ'de
var.”
**
Dönelim başa… Şu Game of Threats oyununa… Artık dünyada her gün
yaşanan bir siber saldırının simülasyonuydu o oyun.
O nedenle o oyunu Türkiye’ye getiren Price Waterhouse Coopers’ın
siber güvenlik lideri Burak Sadıç’ın Anonymous saldırısı ile ilgili
görüşünü aldım: “Saldırıların DNS'lere yönelik olan bölümünde
ODTÜ'nün iyi iş çıkardığını düşünüyorum. Tabii ki daha iyi
yapılabilecek şeyler de vardı, ama teknik olarak yaptıklarına
külliyen yanlış demek haksızlık olur. Hem nic.tr DNS yönetiminden
hem de rektörden yapılan detaylı teknik açıklamalar da bu konuda
iyi bir gösterge.”
Peki neler eksikti?
Şöyle cevaplıyor Sadıç: “En ciddi sorun koordinasyon eksikliği.
Bakanlığın ODTÜ’yü suçlaması da bunu gösteriyor. Teknik olarak DNS
yapısını kimin yönettiğinden bağımsız olarak bu konunun ülke
çapında koordine edilmesi gerekiyor. DNS dışında bunun ‘backbone’
yani ülke internet bağlantıları kısmı da var. DNS'ye çok kaba bir
tabirle adres defteri diyebiliriz, ya da şirketin telefonlarını
bağlayan operatörü… Ama bu tip bir DDOS saldırısında operatörler ne
kadar iyi çalışırsa çalışsın telefon hatlarının da çok yoğun
taleplerle devre dışı kalma ihtimali mevcut. Şu an Türkiye'de
yaşanan tam olarak bu.”
**
ODTÜ’yü suçlamak kolay. Fakat dikkat buyurunuz…
10 günü aşkın süren bir siber saldırı sonucunda koordinasyon ve
kamuoyunun bilgilendirmesinden sorumlu olan Ulusal Siber Olaylara
Müdahale Merkezi'nden çıt çıkmadı.
Lütfen gidip bakın Twitter adresine (@TRCert) ya da web sitesine
(usom.gov.tr). Sanırsınız onlar başka bir ülkenin siber saldırı
müdahale merkezi. Tamamen ilgisiz bir gündemle neredeyse kermes
düzenleyecekler. Böyle iş mi olur Allahaşkına…
Dünyanın ve özel olarak bizim Türkiye olarak geldiği nokta
itibariyle siber saldırıların her türlüsüyle her an
karşılaşabiliriz.
Yurt çapında koordineli bir sistem kurulmadığı, devletin tüm özel
sektörü içine alan genel bir kamu özel sektör işbirliği ve
koordinasyon çerçevesi oluşturumadığı zaman işimiz iş!
Sadıç diyor ki; “Maalesef bu saldırı da gösterdi ki ülke olarak
kritik altyapılarımız ciddi tehlike altında. Ve bu tarz saldırılar
gerçek bir "siber savaş"a dönüştüğünde ne özel sektörün, ne de
kamunun bu savaşta çarpışmaya yetecek sayıda yetişmiş insan gücü
var. Hem yerli siber güvenlik teknolojisi geliştirmek konusunda
ciddi teşvikler yapılması, hem de ciddi bir eğitim seferberliğine
girişilmesi gerekiyor, daha da fazla zaman kaybetmeden...”
Bunları konuşacağımıza…
Yok Anonymous’u Ruslar yönlendirdi, yok Anonymous IŞİD’e destek
verdiğimiz yalanına kandı…
Yok ODTÜ eksik yaptı, zaten onlar fidanlıktan yol geçmesini
engellediler, zaten mescit yapılmasına da karşılar, zaten solcular
noktasına geldik.
Mesele Anonymous ya da ODTÜ değil, hala anlamadınız mı?