Mersin'de Ülkü Ocakları Başkanı'nın otomobili yakıldı! Sinan Ateş cinayeti ile ilgisi ne?
Mersin'in de Anamur Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Satar’a ait otomobilin kimliği belirsiz kişiler ya da kişilerce evinin önünde kundaklandığı belirtildi.
Mersin’in Anamur ilçesine bağlı Yeşilyurt Mahallesi’nde gece saat 03.00 sularında Anamur Ülkü Ocakları Başkanı Mehmet Satar'a ait otomobil kimliği belirsiz kişi ya da kişiler ateşe verilerek kundaklandı. Satar’ın evinin önünde park halinde iken kundaklanan otomobil bir anda alevler içinde kaldı.
Kullanılamaz hale gelen araçtaki yangın çevrede bulunanlar tarafından cep telefonu ile görüntülendi. Araçta zaman zaman patlama yaşanması çevredeki vatandaşlar arasında korku yaşanmasına neden oldu. İtfaiye ekiplerince kısa sürede söndürülen araçta yapılan ilk incelemede kundaklanma bulgularına ulaşıldığı öğrenildi. Kundaklama olayı ile ilgili polisin inceleme ve araştırması ise çok yönlü sürüyor.
Sinan Ateş suikasti Mersin'deki olayın intikamı iddiası
Geçtiğimiz günlerde Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş Ankara'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmişti. Sinan Ate'le birlikte hareket ettiği belirtilen Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel, Adana'dan gelen bir grup Ülkü Ocağı temsilcisinin saldırısına uğramış Ünel kavgada silahını ateşlemiş, Emrullah Kaplan isimli ülkücüyü öldürmüştü. Sinan Ateş suikastının Emrullah Kaplan’ın ölümüne karşı bir misilleme olduğu iddia ediliyor.
Sinan Ateş'le ilgili ilk açıklama oradan geldi
Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesinin ardından MHP'den ilk tepki, Mersin Ülkü Ocakları tarafından verilmişti. Ülkü Ocakları Mersin İl Başkanı Yavuz Akgül’ün imzasıyla yapılan açıklamada, "olayın iç yüzünü bilmeden MHP ve Ülkü Ocakları’nı suçlayanların pişman olacağı" ifadelerine yer verilmişti.
İsim vermeden, Mersin'de Emrullah Kaplan isimli ülkücünün ölümünün de hatırlatıldığı açıklamada, "Mersin'de yaşanan olayda, ülküdaşımız hayatını kaybetti. Peki neden ona başsağlığı dilenmedi? Neden sosyal medyadan ağzını açanlar o gün sessiz kaldılar? Öldürülen arkadaşımız değersiz miydi?" denilmişti.