Mene, tekel, ufarsin ha! Hedef Erdoğan, ne diyor Alkan?
Bugün'den ayrıldıktan sonra Star'da yazmaya başlayan Ahmet Taşgetiren Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan'a yüklendi...
AKP cemaat savaşında iktidardan yana tutum alarak Bugün'den ayrılan
ve Star gazetesine transfer olan Ahmet Taşgetiren'den Zaman yazarı
Ahmet Turan Alkan'a çarpıcı sorular yöneltti. Alkan'ın geçtiğimiz
gün yayınlanan yazısında bir Yahudi efsanesinden yaptığı alıntıya
dikkat çeken Ahmet Taşgetiren "Tayyip Erdoğan düşmanlığını böyle
Yahudi efsanelerinden ve intikamcılığından yola çıkan yorumlara
götürmesi ibret-i alemdir." diye yazdı.
Zaman yazarı Ahmet Turan Alkan, Babil kralı Belşatsar'ı konu alan
efsaneden yaptığı alıntı ile AKP ve Başbakan Erdoğan'a çarpıcı bir
mesaj vermişti. Hikayenin sonunu bugünkü köşesinde yazan Ahmet
Taşgetiren, Alkan'ın "Erdoğan'ın sonu Belşatsar" gibi olacak mesajı
verdiğini ima etti.
İşte Taşgetiren'in bugünkü yazısından bir bölüm...
Mene, tekel, ufarsin ha!
Şu satırlar Ahmet Turan Alkan’ın dünkü yazısından:“...tarihin
huzurunda herkes tartıya çıkar neticede. Babil kralı Belşatsar
(Baltazar diye bilinir), bir ziyafet esnasında salonun duvarına
gövdesiz bir elin “Mene, tekel, ufarsin” kelimelerini yazdığını
görür ve mânâsını öğrenmek için Danyal Peygamber’i çağırtır. Danyal
Peygamber’in yorumu şöyledir: “Mene: Sayılı günleriniz sona erdi,
Tekel: terazide tartıldınız ve eksik bulundunuz...” Üçüncü kelimeye
elim elvermiyor: Hafazanallah!” (Zaman, 1 ocak 2014)
Hedef Tayyip Erdoğan. Ne diyor Alkan? “Sonun Belşatsar gibi olur”
diyor. Bu bir Yahudi efsanesi. “Elinin el vermediği üçüncü
kelime”nin ne anlama geldiğini, gelin o efsanenin Tevrat’a yansıyan
bölümünden okuyalım:
“Kral Nebukadnezar (Süleyman’ın mabedini yıkan Babil Kralı) ölmüş
ve oğlu Belşatzar kral olmuştur. Yeni Kral bir ziyafet verir.
Süleyman’ın mabedinden getirilen kutsal kase, kap ve malzemeler bu
ziyafette kullanılır. Misafirlere bu kaplarla şarap ikram edilir.
Şarap içilirken bir adam parmağı görünür; parmak hareket ederek
duvara bir yazı yazar. Kral o kadar korkmuştur ki bacakları
titremeye başlar ama duvarda yazılanı da okuyamaz ve ‘Bu yazıyı
okuyup ne anlama geldiğini söyleyene hediyeler vereceğim’ der.
“Kralın tüm bilge adamları duvara yazılanı okuyamaz. Bunun üzerine
Nebukadnazer’ın rüyalarını yorumlayan Hz. Daniel’i çağrılır. Daniel
krala duvardaki yazı için şunları söyler: Şimdi sen,
Nebukadnezar’ın oğlu, Allah’a karşı geldin. Kutsal kapları mabetten
aldın; onlarla şarap içtin; altın, gümüş, tunç, demir, tahta ve
taştan, görmeyen, duymayan ve hiçbir bilgisi olmayan putlar yaptın.
Ve hayatını elleri içinde bulunduran yüce Allah’a hiçbir şey
vermedin. Bunun için de duvara şunlar yazıldı: Mene, mene, tekel,
ufarsin. ‘Mene, Allah’ın emriyle krallığın sona erdi. Tekel,
terazide tartıldın ve eksik bulundun. Ufarsin ise krallığın bölündü
ve yarısı Medlere yarısı Perslere verildi.”
Neymiş üçüncü kelime “Ufarsin”in anlamı, ülkenin bölünmesi ve
yarısının Perslere ve Medler’e verilmesiymiş.
Bu efsanenin bir ilavesi daha vardır: Kral Belşatsar o gece
öldürülür.
Ve ilginçtir, Sovyet ihtilalinde Lenin’in adamları, Çar’ı
öldürürler ve sarayın duvarına “Kral Belşatsar kendi köleleri
tarafından öldürüldü” ifadesini yazarlar.
Ahmet Turan Alkan’ın “üçüncü kelime” ötesinde Belşatsar’ın
akıbetine ilişkin bilgi de hatırından geçmiş midir bilmem. Ama,
Tayyip Erdoğan düşmanlığını böyle Yahudi efsanelerinden ve
intikamcılığından yola çıkan yorumlara götürmesi ibret-i
alemdir.
29 aralık tarihli Zaman’daki Abdullah Aymaz yazısında da örtülü
biçimde “Tebbet okunması” tavsiyesinde bulunulduğuna şahit olunca,
gerçekten bu öfke ve öfkenin sarıp sarmalandığı beddua çığırı
karşısında şaşırıp kalıyorum.
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN
TIKLAYINIZ