25 Ağu 2021 09:48 Son Güncelleme: 25 Ağu 2021 09:56

Melih Altınok'tan köşe komşusu Hıncal Uluç'a yanıt! "Kışla mı burası üstat?"

Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, dün köşe komşusu Melih Altınok'un Kocaeli Üniversitesi Rektörü'nün aşı açıklamaları nedeniyle 'faşist' ilan ettiğini belirterek, "Yani sadece Kocaeli Üniversitesi değil, Türkiye'nin tamamı kışla olmuş da haberimiz yok, öyle mi Melih?" değerlendirmesini yapmıştı.

Sabah gazetesi yazarı Melih Altınok, dünkü köşesinde kendisini eleştiren köşe komşusu Hıncal Uluç'a yanıt verdi.

Altınok yazısında, "Hıncal Uluç, 'Türkiye'nin tamamı kışla olmuş da haberimiz yok, öyle mi Melih?' diye soruyor. Eğer kimi ülkelerde olduğu gibi, okula, işyerine, konsere, sinemaya girerken PCR testi zorunlu tutulursa, benim için hayat bir adım daha kışlaya benzer.- Yalan mı söyleyeyim Hıncal Abi? Böyle düşünüyorum. Sen aylarca Alkent'ten çıkmasan hayatında hiçbir şey aksamaz. Ama her gün dışarıya çıkmak zorunda olan, okula giden, mesaiye başlayan, geçimini gündelik sağlayan milyonlar var. Ve bu çok acayip, yeni, lüks bir durum değil." düşüncesini dile getirdi.

Altınok şu ifadeleri kullandı:

"İşlevsel olmadıkları bilimsel olarak kanıtlandığı halde devam eden izolasyon prosedürleriyle hayatları zaten zor olan bu insanları düşün lütfen... Bir de bunun üzerine sağlıklı olduklarını kanıtlamak için haftada iki PCR testi vermeleri falan gerekecek... Yarın sırada ne var?

"Ne var canım, onlar da benim gibi aşı oluversinler, bitsin gitsin" diyemezsin... Zira onlar da senin gibi rasyonel bireyler... Beyinleri, iradeleri var. Kendi bedenleri ya da toplum sağlığı için neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair en az senin kadar sağlıklı düşünebilirler. Herkes senin doğru bulduğun bilimsel tezi onaylamak, senin gibi yaşamak zorunda mı? İnsanların farklı bilimsel tezleri doğru bulmaya, onlara göre bedensel bütünlüklerini korumaya hakları yok mu? Yakın tarihte, DSÖ'nün, sağlık bakanlarının, bilim kurullarının yanıldıklarına kaç kez şahit olduk? Domuz gribi ve aşı tartışmalarını hatırla.

Tamam, pandemide en çok 65 yaş üstüne yüklendiler. Yaşlıları, ihtiyarlattılar... Pek çok akranın gibi sen de korkuyorsun, anlıyorum. Ama sen de "gençleri ve her zaman genç kalanları" biraz anlamaya çalış... "Virüsten kork, küresel ısınmadan kork, Antarktika'da bulunan yeni bakteriden kork, mülteciden kork, aşısızdan kork, kork Allah kork... Nereye kadar? Ölüm var biliyoruz" diyenlerle azıcık empati yap... Hem de bırak...

Medyada DSÖ'yle ve resmi kurumlarla, kurullarla, ilaç kartelleriyle uygun adım yürüyen köşe yazarlarının ezici çoğunluğu var. Pandeminin başından beri kamu yayıncılığından anladıklarının kamu spotu olduğunu gösterdiler. Her gün maske-mesafe-temizlikaşı nakaratını elden ele yaymayı gazetecilik sanıyorlar. "Aynı gün de Sabah'ta" farklı düşünen genç bir meslektaşın, okura sesi kısılan bilim adamlarının, hekimlerinin tezlerini anlatsın. Kışla mı burası üstat?"