MEHVEŞ EVİN'DEN BU KAREYE 9 İTİRAZ!
Hürriyet gazetesi yayın yönetmeni Enis Berberoğlu'nun Şemdinli'deki fotoğrafına Milliyet yazarından 9 itiraz!
Hürriyet gazetesi yayın yönetmeni Enis Berberoğlu’nun Şemdinli’nin
tepesinden çektirdiği fotoğraf, dünden beri hararetle tartışılıyor.
Bazıları için, içeriği ne olursa olsun tartışma yaratmak, iyi
gazetecilik demek. Ben öyle düşünmüyorum.
Enis Bey’in “dağda kahve molası” fotoğrafını ve “Şemdinli
izlenimleri”ni pek çok açıdan sorunlu buldum. İşte nedenleri:
1-“Oh be oralar hala bizimmiş” diyebilmek için böyle bir
fotoğrafı kurgulama zorunluluğunu hissetmek, biraz tuhaf değil mi?
Sanki Şemdinli’de çatışma yok, her şey güllük gülistanlık, insanlar
ölmüyor, bazı alanlar sivillere yasak değil...
2-Fotoğrafta toplam üç adet plastik çiçek başrolde. Kurguyu
özenle hazırladıklarını yazmış Berberoğlu. Ancak adı üstüne kurgu,
yani gerçekten uzak. Tıpkı plastik çiçekler gibi...
3-Dizine dayadığı fotoğraf makinesi ve masanın üzerindeki ipad’le
Enis Bey, bir gazeteciden çok her gördüğü “manzara”da durup
facebook fotoğrafı çektiren gençleri (veya Abdullah Gül’ü)
andırıyor...
4-Hürriyet’in yayın yönetmeni, Derecik ve Umurlu’ya gitmek için
izin alamadığını ve buna bozulduğunu, kızdığını yazıyor. Neyse ki
“Şemdinli’ye muhteşem veda” için bir tepe bulabiliyorlar... Bu kare
de bize “bu işin bitmediğini ”nin kanıtı olarak sunuluyor!
DİLLERİ Mİ YOK?
5- Enis Bey, gerçekten de
yazdığı gibi “Şemdinli’de tek başına”. Tahminen 24 saat kalınan
Şemdinli’den yazılan izlenimlerde bir esnaf hariç, halk yok...
Berberoğlu esnafın sitem ettiğini söylemiş, ama ne dediğini
yazmamış . Özel harekatçı, Kaymakam ve Emniyet Müdürü’nün beyanları
ise yazının yarısını oluşturuyor.
6-Bir de “olağan süpheliler” pozu verdirilen gençler var.
Şemdinli-Yüksekova yolunda trafik kazası geçiren araca yardım eden
gençlerin dili yok sanırım, çünkü ne dediklerini öğrenemiyoruz.
Kaldı ki bu insanlara “olağan şüpheliler” pozu verdirmek niye?
7-Kobra zırhlı aracına üç kare yer verilmiş. Enis Bey içtenlikle,
“bugünlere şükür demiyorum” deyip 90’lı yıllarda daha kötüsünü
gördüğünü söylüyor. Ancak plastik çiçekli manzara haricinde bu
fotoğraflardan anladığımız, Şemdinli’de hiç de Pollyanna’lık bir
durumun olmadığı...
SABAHA KADAR TOP SESİ
8-Dağda kahve pozunun
altında, akşam saat 7’de sokakların boşaldığını, top ve havan
sesinin sabaha kadar sürdüğü belirtiliyor. Sizi bilmem ama ben,
durum buyken kahvemi mutlulukla ve iç rahatlığıyla falan
yudumlayamıyorum!
9-Hürriyet, PKK’ya cevap vermeye çalışırken maalesef kendi de “şov
yapma” hatasına düşmüş. Tepeden Şemdinli’ye bakıp kahve içerek,
fotoğrafta bir okla Şemdinli’yi göstererek “orada” ne olduğunu
anlayamayız, sorunları çözemeyiz. Yıllardır yaptığımız hata tam da
bu değil mi?
Mehveş Evin /Milliyet