Mehmet Yılmaz'dan 'Oğuz Güven'e gözaltı' tepkisi: Ben olsam o başlığı atmazdım ama...
Hürriyet yazarı, "Oğuz Güven'in bir başlık nedeniyle gözaltına alınması, Türkiye'nin artık 'kanun devleti' bile sayılmaması demek" dedi.
Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Cumhuriyet.com.tr'nin Yayın
Yönetmeni Oğuz Güven'in, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa
Alper'in trafik kazasında hayatını kaybetmesine ilişkin haberde
kullandıkları "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa
Alper'i kamyon biçti" başlığı nedeniyle gözaltına alınmasına tepki
gösterdi.
"Ben o siteyi yönetseydim böyle bir başlık atar mıydım, sanmıyorum"
diyen Yılmaz, "Böyle bir başlık nedeniyle bir gazetecinin gözaltına
alınmasına ne demeli? Bu Türkiye’nin 'hukuk devleti' olmaktan
uzaklaşmakla yetinmediğini artık bir 'kanun devleti' bile
sayılmaması gerektiğini gösteren bir uygulamadır" görüşünü dile
getirdi.
Yılmaz'ın Hürriyet'te "Bir 'ceberut devlet' uygulaması"
başlığıyla yayımlanan yazısından bazı bölümler şöyle:
Cumhuriyet internet sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven,
trafik kazasında hayatını kaybeden Denizli Başsavcısı ile ilgili
habere atılan bir başlık yüzünden gözaltına alındı.
Gözaltına neden olan “İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı
Mustafa Alper’i kamyon biçti” başlığı daha sonra değiştirilmiş ama
Oğuz Güven yine de sabahın köründe evi basılarak gözaltına
alınmış.
Ben o siteyi yönetseydim böyle bir başlık atar mıydım,
sanmıyorum.
Olay bu, bir kamyon, savcının aracını biçmiş ama sonu ölümle biten
her olayda daha titiz davranmak gerektiğine inanırım.
Peki böyle bir başlık nedeniyle bir gazetecinin gözaltına
alınmasına ne demeli?
Bu Türkiye’nin “hukuk devleti” olmaktan uzaklaşmakla yetinmediğini
artık bir “kanun devleti” bile sayılmaması gerektiğini gösteren bir
uygulamadır.
AİHM, AYM ve Yargıtay kararları bu konuda son derece açık.
Bunlara gerek kalmadan zaten kanunlarımızda da böyle bir “suç”
yok.
Ama yine de bir savcı talimat verebiliyor ve gecenin bir vakti bir
gazeteci gözaltına alınabiliyor.
Şimdi bu gözaltını haklı çıkarmak için nasıl bir gerekçe üreterek
Oğuz Güven’i “terörist” ilan edeceklerini merakla bekliyorum.
Kuşkunuz olmasın ki şu anda sırf yazdıkları yazılar nedeniyle
hapishanede olan, haklarında ağır cezalar istenen gazetecilere
nasıl suç uydurdularsa, Güven’e de uydurabilirler.
Bu gidişle, hapiste değil, dışarıda bir gazeteci görürsek
şaşırmamız gerekecek.
Birbirine tamamen zıt durumları ifade eden iki kelimenin bir arada
kullanılmasına “oksimoron” deniliyor.
Bu da Yeni Türkiye’nin oksimoronu olmalı: Özgür gazeteci!