Mehmet Görmez ilk kez açıkladı! Cemaatten "beddua" baskısı!
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, cemaatin Fethullah Gülen'in bedduasıyla ilgili kendisine baskı kurulmaya çalışıldığını söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, 17-25 Aralık süreci
sonrası cemaatle yaşadığı diyalogları ilk kez kamuoyuyla paylaştı.
Fethullah Gülen'in polislere yönelik operasyon sonrası yaptığı
duanın "mülâane" değil beddua olduğunu söyleyen Görmez, beddua
olmadığı konusunda açıklama yapılması için baskı yapıldığını; ancak
bunu kabul etmediğini söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Görmez, 17-25 Aralık süreci sonrası Diyanet'te
yaşananları ilk kez paylaştı. Veyis Ateş'in "paralel yapı"
iddialarıyla ilgili sorularını cevaplayan Görmez, hareketin lideri
olan Fethullah Gülen'in Diyanet'in kürsülerindeki vaazlarıyla bu
hareketi inşa ettiğini ve bir dönem milletin de gruru olduğunu
söyledi. Cemaatin güç tutkusu nedeniyle bu ülkenin yakın geçmişinin
en acı olayının yaşandığını anlatan Görmez o dönemde yaşananları da
şöyle anlattı;
"Bu ülkenin tarihinde çok acı bir olay yaşandı. Şimdi hareketin
kendisi, lideri Diyanet'in kürsülerinde bu hareketi inşa etti.
Toplumun saygı duygu bir insandı. Hareketin kendisi de bu milletin
gruruydu. En çok İslam dini bundan zarar gördüğü için çok
yaralıyıcıdır.
"CAMİDE CEMAAT BÖLÜNMESİN İSTEDİK"
Dini ve ahlaki yönü var. Benim şu cümlelerimi, Diyanet İşleri
Başkanı olarak değil samimi bir insan olarak dinlesinler. İslam
bundan zarar görmesin diye, nasıl çırpındığımızı bir arkadaşlar
bilir bir de Allah bilir.
Camide cemaati bölmesin diye çabaladık. Hayatta olan Diyanet İşleri
Başkanları ile biri hariç hepsiyle görüştük. O güç tutkusu öne
geçti ve 40 yıllık emek heba oldu. O muhabbet fedaisi olarak
gördügümüz insanlar öfke fedaisine dönüştü. Bu kurumun tarihinde,
karşılaştığı en zor olaydır.
"MİLLETE VERDİĞİNİZ SÖZÜ TUTACAKSINIZ"
Özellikle dini ve ahlaki açıdan biz bunun doğru olmadığını söylemek
zorundayız. Eğer siz bir topluma sadakalarıyla bir yapı
kurduysanız, bir tahütte bulunmuşsunuzdur. Eğer ektiği pancarın
gelirinin yarısını size vermişse, bu söze sadık kalacaksınız. Siz
bunu bir güce kavuşturmaya çalışırsanız bu doğru değildir.
"RÜYALAR ÜZERİNE İNŞA EDEMESSİNİZ"
Kur'an ve sünnet bellidir. Siz hakikati bir insanın tekeline
veremessiniz. Siz dini rüyalar üzerine inşa edemessiniz. siz günlük
hayatınızı, birilerinin gayipten verdiği haberler üzerine inşa
etemessiniz. Bütün bunlara girmekte çok zorlandık. "Devlet erki bu
konuda üzerimize düşeni yapmadığını düşünmektedir" kısmen de
doğrudur. Ancak Diyanet, italafın camiye girmemesi için elimizden
geleni yaptık.
Kardeşlik hutbesi okutuyoruz o zor zamanlarda, hırsızlıktan
bahsedin diye ayağ akalkıp eleştirdi. Din zarar görmesin diye çok
uğraştı. Zaten eve girdi, kardeş kardeşle konuşmuyor. Aile
bütünlükleri bozuldu.
"MÜLAANE DEĞİL BEDDUADIR"
Beddua olmadığı konusunda açıklama istediler. Bizzat geldiler hatta
bir kaç koldan. Nedir bu açıklayın dediler, beddua olmadığını
söylememi istediler. Bir kaç satır da olsa açıklama yapmamı
söylediler.
O söylenenlerle yapılanların hiçbir alakası yok. Peygamber
efendimizin okuduğu bedduadır bu. Diyaneti yanlarına almaya
çalıştılar; ancak olmayınca da üzerimize geldiler."