Mehmet Görmez, FETÖ'nün kendisini nasıl tehdit ettiğini anlattı: "Böyle bir atama olursa..."
Eski Diyanet İşleri Başkanı Görmez, kuruma yapılacak atamalar konusunda FETÖ mensuplarının kendisine yaptığı müdahale girişimlerini anlattı.
Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Habertürk'te Didem
Arslan'ın moderatörlüğünde gazeteciler Nihal Bengisu Karaca, Ferhat
Ünlü ve Nedim Şener'in sorularını yanıtladı.
Görmez, "Devlet, çocukların Kur'an kurslarına gitmesini
yasaklarken, Diyanet'in yolunu keserken, FETÖ'yü büyütüyordu.
Gerçek buydu" dedi.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması tarafından
düzenlenen darbe girişimi sonrasında hakkında birçok iddianın ileri
sürüldüğünü belirten Görmez, "2 sene sonra da olsa bu spekülatif
bilgileri ortadan kaldırmak ve milletimizin hafızasına ve tarihin
hafızasına doğru bilgileri emanet etmek için bugün buradayım. O
gece yaşadıklarımı, hatırladıklarımı sizlerin vasıtasıyla da
milletimizin her ferdiyle paylaşmayı bir vazife olarak görüyorum"
diye konuştu.
'ELEBAŞI İLE HİÇBİR GÖRÜŞMEM OLMAMIŞTIR'
"56 yıllık hayatım içerisinde bu yapının elebaşı ile hiçbir karede
bir buluşmam görüşmem olmamıştır. Hiçbir zaman sıcak bakmamışımdır.
Sadece İcma diye bir toplantı yapılmıştı" ifadesini kullanan
Görmez, sözlerine şöyle devam etti: "Sonra arkadaşlar bunu çıkartır
karşıma biliyorum. Başka bir yola davet gelmişti, bir açılış
konuşmam var. Elebaşı ile hiçbir görüşmem olmamıştır. Olabilirdi
de. Farklı toplantılarda karşılaşabilirdik, ama benim hayatımda
olmadı. Bana bir görüşme talebi gelmedi. Görüştürmek isteyenler çok
çıktı ama ben kabul etmedim."
'O İFADELER O ŞAHSA YAZILMAMIŞTIR'
Görmez, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içindeki cunta yapılanması
tarafından düzenlenen darbe girişiminin planlayıcısı olduğu
belirtilen Fethullah Gülen'e kitap gönderdiği yolundaki iddiayla
ilgili olarak da "Diyanet'in üzerinde çalıştığı bir hadis külliyatı
vardı. İstanbul'da her iki eserin de tanıtıldığı bir gala yapıldı.
Cumhurbaşkanımız farklı bir dil ile sahte peygamber tabirlerini
kullanmıştı, bizim bulunduğumuz toplantıda. O kitap ilk
yayınlandığında 200 eser basalım bunu ilim adamlarına gönderelim
diyelim ki '2 ay içerisinde inceleyiniz bütün eleştirilerinizi
ifade edin seri baskıya o şekilde geçelim.' 46 tanesine bir ithaf
yazarak gönderdik. Ancak bu kitaplardan bir tanesini diyanetten bir
arkadaşımız Amerika'ya giderken götürüyor. Nasıl elde edildiğini,
nasıl götürüldüğünü ben bilmiyorum. Bu ithaf büyük hocalara
yazılabilir. Ona (Fethullah Gülen) ithafen yazılmamıştır. O
ifadeler o şahsa yazılmamıştır. O kişinin peşine düşmek doğru
olmaz. Doğrusu paketlenmiş bir kitap veya gönderilmiş bir kitap
olabilir" açıklamasını yaptı.
15 TEMMUZ GECESİ NEDEN MİT'DEYDİ?
Görmez, darbe girişimi gecesi neden Milli İstihbarat Teşkilatı
(MİT) binasında bulunduğuna ilişkin soruyu da şöyle yanıtladı:
"Benim dönemimde büyük olaylar yaşandı. Ben Bingöl'den 10 tane
gencimizin neden DAEŞ'e katıldığını öğrenmek zorundayım. Bunu MİT
Müsteşarı ile konuşmalıyım. Emniyet tarafının da bunu öğrenmeye
ihtiyacı var. Hangi hadis, ayet yanlış anlaşılıyor de bunlar oraya
gidiyor? Bu süreçlerde biz çok bir araya geldik. İlk gidişim
değildi. Kendisinin de başkanlığımızı ziyareti oldu. Benim o gece
orada olmamın nedeni biz yine 2013 yılında DEAŞ'ın ortaya çıkışıyla
bir inisiyatif kurduk. Dünyadaki 200 büyük alimden oluşuyordu. 10
kişilik temas grubu oluşturuldu. Temas grubu üyelerinden biri Muaz
el-Hatip. 3 ayda bir toplanıyorduk. Bana 'Bende bilgiler var dedi.
'Bunları cumhurbaşkanımızla paylaşmam lazım yardımcı olur musunuz?'
dedi. 'Ben de cumhurbaşkanımız yoğundur' dedim. Bu 15 Temmuz'dan
3-4 gün öncedir. İlk bir randevu verdi MİT Müsteşarı. Sonraki
randevu 15 Temmuz günü akşam 20.30. Ben nikah şahitliğinden hemen
sonra çıkacaktım. Dediler ki 'Sayın müsteşar başka bir yerde
hocamız ayrılmasın.'
"Muaz el-Hatip ile gittik. Mit Müsteşarı geldi. Tedirgin hali
vardı. Sordu 'Misafir ne kadar zaman istiyor.' Dedi ki 'Hocam
mümkünse 20 dakikada bitirsin.' Muaz el-Hatip sunumunu yaparken
sürekli notlar geliyordu. Kendisi önemli konular takip ediyordu.
Mekan değiştirdik, orada görüşülen konuları maddeler halinde
görüştük. Oradan aldığı şeyleri, talimata geçirmek için notlar
alıyordu Müsteşarımız. Sonra 'Beni Genelkurmay başkanına bağlayın'
dedi. Bağlayamadılar. Biraz sonra artık saat 22.00'yi geçti. Bize
'Kısa tutun' dedi. Ama biz hocalar sözü uzatıyoruz tabi. Bir süre
sonra 'Sayın Başbakan arıyor' dediler. Bir kaç cümle duyar duymaz.
'Hocam buradan ayrılmayın, burada oturun, dua edin' dedi ve bizi
terk etti. Biz anlam veremedik. Bir kaç dakika sonra helikopter
sesleri duymaya başladım. Ben kalktım oradaki görevlilere 'Ne
oluyoruz' dedim. 'Bir saldırı ile karşı karşıyayız' dediler.
'Müsteşarımız karargahına geçtiler' dedi. İkinci bir ses geldi,
'Sığınağa inmemiz gerekiyor' dedi. Hakan Fidan 'Ben her an
ayrılabilirim' demişti, o cümleyi kurduğunu hatırlıyorum. Sığınağa
giderken eşim aradı. 'Darbeden söz ediliyor' dedi. Aşağı iner inmez
arkadaşlar 'Benim Diyanet'e gitmem lazım' dedim. 'Güvenlik
sorunumuz var olmaz' dediler. Bir zırhlı araç getirdiler kapıya.
Telefon çaldı. Arayanın peşine düşmedim. Numarayı verdim, gereğini
yaptıklarını düşünüyorum. 'Bu gece Türkiye Cumhuriyeti tarihinde
çok önemli bir gece, beni 3-5 dakika dinlemeniz gerekiyor' dedi.
Ben bir vatandaşım dedi. 'O zaman otur duanı yap' dedim. Bir kez
daha çaldı. Arkadaş 'Açmayın yer tespiti yapıyor olabilir, telefonu
iptal edin' dedi. Eşim aradı 'Neredesin, eve gelme, evin çevresi
tekin görünmüyor' dedi. Büyük kızımızla buluşalım' dedi. Tekrar o
ses aradı. Ben tekrar kapattım. Kızım telefonu tamamen kapattı.
Başka telefona geçtik."
'BU ATAMA OLURSA CEMAATİMİZİ KARŞINIZDA
GÖRÜRSÜNÜZ'
FETÖ mensuplarının kendisine yaptığı müdahale girişimlerini anlatan
Diyanet İşleri Eski Başkanı Mehmet Görmez, "Mustafa Özcan telefonla
beni aradı. 'Sabahleyin görüşmek istiyorum mümkün müdür?' dedi.
'Buyrun gelin' dedim. 'Büyüğümüz sizin yanlış bir atama
yapacağınızı duymuş, lütfen onu yapmayın' dedi. 'Ne ataması?'
dedim. Kemalettin Özdemir olduğunu söyledi. 'Bu nasıl oluyor, siz
beni dinliyor musunuz? Benim 6'da yaptığım görüşmeyi nasıl
öğreniyor?' dedim. 'Biz biliriz' dedi. Çıkarken, 'Böyle bir atama
olursa cemaatimizi karşınızda görürsünüz' dedi" şeklinde konuştu.