Medya
11 Kas 2013 10:45 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:45

MEHMET BARANSU'DAN TRT BOMBASI; REKLAM PARALARI NEREYE GİTTİ?

Taraf yazarı Mehmet Baransu, Bülent Arınç'a hitaben yazdığı köşesinde TRT'nin reklamlarını sordu..

TRT reklamlarına ne oldu

Bülent Arınç.

Başbakan Yardımcısı ve hükümet sözcüsü.

AK Parti’nin kurucu isimlerinden. Partinin en ağır toplarından biri.

Bugüne kadar kamuoyunda samimiyeti ve dürüstlüğüyle tanındı ve bilindi. Vicdan sahibi.

Hükümet sözcüsü olmanın gereği, geçen haftanın en çok konuşulan isimlerinden biri oldu.

AK Parti’nin Kızılcahamam kampında, Başbakan Erdoğan’ın erkek ve kız öğrencilerin birlikte kaldığı evlere denetim yapılacağını ifade ettiği iddialarının gündeme düşmesi üzerine kameralar karşısına geçip, haberin asparagas olduğunu açıkladı.

Açıklamanın üzerinden 24 saat geçmemişti ki Başbakan, partisinin grup toplantısında bu sözleri söylediğini açıkladı.

Arınç, deyim yerindeyse ofsayda düştü.

Samimiyet, dürüstlük, vicdan, güven kamuoyunda sorgulanmaya, tartışılmaya başlandı.

Bülent Arınç da bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki üç gün sonra TRT’de katıldığı bir programda içine düştüğü durumla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı:

“Ben ağır ceza mahkemesinde avukatlık da yaptım, orada da güvenilir bir isimdim. O adam satılmaz, eğilip bükülmez denirdi.

Tutanak kâtibi değilim.

Ben tevil edemem bunları ama başka pek çok insan ‘Başbakan'ın beni hiçe saydığını’ ileri sürdü.

Aradan 12 saat bile geçmeden çelişki içinde bir şey yaşandı. Bunu ifade etmem lazım. Bu çelişkiye dikkat çeken pek çok isim bizi eleştirdi. Bazı eleştiriler haklıdır, saygı duyuyorum, ama bazıları bizi haksızca vuran, hazır imkân buldum vurayım diye bir şey var.

Benim saçlarımı beyazlatan, belimi büken ne biliyor musunuz?.. Buradaki konuşmasıyla biz eleştirilerin odağında olduk. Ben itibarımın, kişiliğimin yıpratılmasını istemem. Birilerinin kum torbası hâline getirilmek istemem.

Başbakanımıza dost, kardeş olarak seslenmek isterim, ikimizin sözleri arasındaki çelişkiyi düzeltmesi kendisinden beklenir. Bence de çok doğru olan düşüncelerini Başbakan açıklamalı.”

Arınç’ın uzun konuşmasında özetle söylediği bunlardı.

İçine düşürüldüğü durum belli ki canını acıtmış, açıklama yapma ihtiyacı hissetmişti.

Bülent Arınç’ı, Refah Partisi saflarında siyasete atıldığı dönemde tanıma fırsatı buldum. 28 Şubat sürecinde duruşunu, tavırlarını ilgiyle takip ettim. Sözünü eğmeden, bükmeden söylüyordu. Vicdanın sesini hep dinledi.

Partinin en güçlü olduğu anlarda bile arkadaşlarını uyarmaktan çekinmedi. Para, makam ve kadınla imtihan olacaklarını sık sık yineledi.

Uyarılarını en üst perdeden yaptı.

Makam ve koltuğun bozmadığı, bozamadığı partililer arasındaydı.

Dünyanın gelip geçici olduğunu unutmayanlardandı.

Hesap gününe inanıyordu.

Hesap verileceğine de.

Sayın Arınç’la birkaç ay önce küçük bir gönül kırıklığı yaşadım.

Gezi sürecinin ardından Bakanlar Kurulu’nda yaşanan bir tartışma sonrası istifa ettiğini yazdığımda, bu haberimi de yalanlamıştı.

Doğrusu kendisi ne düşünür bilemem ama bu haberin doğru olduğunu o da biliyor diye düşünüyorum.

Günler sonra yaptığı açıklamaların satır aralarında da Gezi sürecinde gerildiklerini söylemişti.

Sanırım hükümeti korumak için o haberi yalanlamıştı.

Sözü uzatmadan konuyu şuraya getireyim.

Sayın Arınç, TRT’den sorumlu bakan. TRT’nin reklam ihalesi iki yıl önce AK Parti’li bir ajansa verilmişti; Arter Reklamcılık. Erol Olçak.

Ve o ajans TRT’yi milyonlarca lira zarara uğrattı. “Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var” denerek, ajans sahipleri hakkında gereğinin yapılması istenmişti.

Ve konuyla ilgili gereken yapılıp, olay kapatıldı.

Sayın Arınç, Başbakan’ın sizi yalanmasından daha önemli olan bu konuyla ilgili de sanırım söyleyeceğiniz birkaç söz vardır.

Tüyü bitmemiş yetim hakkı için.

Mehmet BARANSU / TARAF