Mehmet Baransu ima etti Uğur Dündar yazdı!
Mehmet Baransu'nun ima ettiği iddiaları Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar köşesinde yazdı.
Bakan Suat Kılıç ve Başdanışman Yalçın Akdoğan'ın akrabalarıyla
ilgili Taraf yazarı Mehmet Baransu'nun ima ettiği iddiaları Sözcü
gazetesi yazarı Uğur Dündar köşesinde yazdı.
İşte daha önce çeşitli nedenler ile ekranlarda sert polemikler
yaşayan iki isim Mehmet Baransu ve Uğur Dündar'ı bir araya getiren
o haber.
BARANSU TWİTTER'DAN "HIRSIZLAR" DEMİŞTİ
Taraf gazetesinin "Gülen'i bitirme kararı 2004'te MGK'da alındı"
manşetiyle dile getirdiği iddialar tartışılmaya devam edilirken, o
manşette imzası olan gazeteci Mehmet Baransu, Perşembe günü
Twitter'daki hesabından hem çarpıcı bir iddiayı daha dile
getirmişti.
Baransu attığı o tweetlerde Bakan Suat Kılıç ve Başbakan Erdoğan'ın
başdanışmanı Yalçın Akdoğan'ın yakında açıklama yapmak zorunda
kalacağını ileri sürüyor ve şöyle diyordu:
"Yalçın Akdoğan da kamuoyuna yakında bazı şeyleri açıklamak zorunda
kalacak. Suat kılıçla birlikte. Bunu da not edin.
Kayınpeder ve eniştenle devleti soy. Buradan ahlak dersi ver. Yok
öyle! Vergilerimin hesabını vereceksiniz hırsızlar."
AKDOĞAN ENİŞTESİNDEN DAVACI OLDU
Baransu'nun Twitter'da dile getirdiği bu iddiaların ardından Yalçın
Akdoğan, ablasının eşi hakkında ‘isim ve nüfuzunu kullandığı’
iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Akdoğan kendisine gelen bazı şikayetler üzerine ablasının 3 yıl
önce evlendiği Oktay Ferşatoğlu’nun ticari girişimlerinde kendi
adını kullanarak menfaat sağlamaya çalıştığını, bunun üzerine
eniştesi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu ve dava açtığını yine
Twitter'dan duyurdu.
UĞUR DÜNDAR KÖŞESİNDE O İDDİALARI YAZDI
Sözcü gazetesi yazarı Uğur Dündar ise bugün gazetesinin manşetinde
yer alan haberde o iddiaların ayrıntılarını dile getirdi.
Kendisine gelen bir ihbar mailinden yola çıkarak "İktidar
gücünü arkalarına aldılar. ‘Bakanlık için iş yaptırma’ vaadiyle çok
sayıda müteahhitten milyonlarca lira topladılar. Bu olay Aziz Nesin
hikayelerinde bile yok." diyen Dündar, "Enişteli kayınpederli
skandal belgeler ortaya çıktı" başlıklı haberde Başbakan’ın
siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın eniştesi ile Spor Bakanı Suat
Kılıç’ın kayınpederinin, 150’yi aşkın müteahhidi dolandırdığı
iddiasına yer verdi.
İşte Dündar'ın kaleminden o iddialar:
4 bin adet istasyon
Dolandırıcılık iddialarının başlangıç tarihi 2011…
Suat Kılıç’ın kayınpederi ve bir dönem Başbakan Tayyip
Erdoğan’ın da danışmanlığını yapan Ali Yüksel ile halen
Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı olan AKP Milletvekili
Yalçın Akdoğan’ın eniştesi (ablasının eşi) Oktay
Ferşat, Ferşat Group adı altında bir yapılanma ile ülke
çapında 4 bin adet 112 Acil Servis istasyonu
kuracaklarını ilan ediyorlar. (Oktay Ferşat’ın asıl
adının Muhammet Zahid Ferşatefendioğlu olduğu, ancak
hakkında açılan nitelikli dolandırıcılık davaları
nedeniyle Oktay Ferşat adını kullandığı öne
sürülüyor.)
200 bin liralık teminat
Görüştükleri müteahhitlere, -sonradan sahte olduğu
iddia edilen- Sağlık Bakanlığı’yla yaptıkları protokolü
gösteriyorlar. Ülke çapında görevlendirdikleri
aracılarla her ilde kaç adet acil servis inşa
edeceklerini, örneğin Hatay’a 100 adet yapacaklarını
söylüyorlar. Böylece müteahhitlerle sözleşmeler
imzalanmaya başlanıyor. Tabii, aracılara
komisyonları ödenmek koşuluyla. Diyelim ki bir taşeron,
10 binanın yapımını üstlendi. Aracılara en az 200 bin TL
ödemesi gerekiyor. Sözleşme imzalanırken (bina başına 20
bin lira olarak) 200’er bin lira teminat alınıyor.
Akdoğan ve Kılıç adı…
İmzalanan sözleşmelere göre 160 metrekarelik acil
servis binalarının maliyetlerinin 120 bin lira artı KDV
olması gerekiyor. İnşaat başladıktan sonra,
ilerlemeye göre 200 bin liralık teminatın 2 bin liralık
taksitler halinde geri ödeneceği taahhüt ediliyor.
Müteahhitlere de ödemeyi işin sponsorluğunu üstlenen
hayırseverlerin yapacağı belirtiliyor. Ancak verilen
sözler tutulmuyor. Topu topu 2 bin liralık bir ödemede
kalınıyor. İşin her aşamasında Yalçın Akdoğan ve Suat
Kılıç’ın adları kullanılıyor.
Bedava arazi tahsisi
Binalara, arsaları AKP’li belediyeler bedava tahsis
ediyor. Bu arada başlangıçta (2012 yılı) bir iki
göstermelik açılış yapılıyor. Örneğin Antalya’daki
açılışa Vali geliyor. İstasyonu Sağlık Bakanlığı
personeli devralıyor. Müteahhitler işi
bitirdiklerinde Ferşat Group ödeme yapmamak amacıyla
sudan bahanelerle teslim almayı ve ödemeleri
geciktiriyor. Müteahhitler de sıkıştıkça sıkışıyor.
Hatta aralarında iflas edenler, yol parasına bile muhtaç
duruma düşenler oluyor.
Bakanlık: Protokol sahte
Konu medyaya yansımıyor, çünkü müteahhitler belki
paralarımızı kurtarırız ümidiyle kendi aralarında
örgütlenerek Sağlık Bakanlığı’na gidiyorlar. Yeni
Bakan Mehmet Müezzinoğlu bu kuruluşla protokolleri
olmadığını ve 81 ilin valisine gönderdikleri yazıyla
binaların teslim alınmaması gerektiğini
bildirdiklerini söylüyor. Şikayetçilere de
kendilerini dolandıranlar hakkında suç duyurusunda
bulunmalarını öneriyor. Kendilerine gösterilen ve
Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Nihat Tosun ile Ali
Coşkun’un imzalarının, protokolün sahte olduğunu
belirtiyor.
Müteahhitlerden suç duyurusu
Müştekiler Yalçın Akdoğan’a ulaşamıyor, ama haber
gönderiyorlar. Dedikodular ayyuka çıkınca da Akdoğan,
eniştesi hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Son ana
kadar paralarını alabilmek için çalmadık kapı
bırakmayan 150 civarında müteahhit de suç duyurusuna
hazırlanıyor.