Mehmet Ali Çelebi CHP'den neden ayrıldığını açıkladı! "Aranıza mesafe koyun dedik"
AK Parti'ye katılan Mehmet Ali Çelebi, A Haber'de, "Neden CHP'den ayrıldım? Aslında 2 sene oldu. Tek bir cümle ile özetleyebilirim; Demirtaş'a şeref madalyası, Çelebi'ye linç kampanyası. HDP yönetimi ile aranıza mesafe koyun dedik. 10 Aralık yapılanması var partide ve bölücü, ayrılıkçı bir yapı var" açıklamasında bulundu.
11 Ekim’de sosyal medya hesabından açıklama yapan Mehmet Ali Çelebi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisini partiye davet ettiğini belirterek, “Yoluma Cumhur ittifakı çatısı altında AK Parti'de devam edeceğim” demişti.
Bağımsız Milletvekili Mehmet Ali Çelebi’nin AK Parti’ye katılmasıyla bir süredir akıbeti merak edilen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) üyeliğinde de değişiklik olmuş, İYİ Parti kontenjanı Çelebi’nin katılımıyla AK Parti’ye geçmişti.
AK Parti'ye katılan Çelebi'ye rozetini Erdoğan, Meclis’teki partisinin grup toplantısında taktı.
A HABER'E AÇIKLAMALARDA BULUNDU
Çelebi, AK Parti’ye katılmasının ardından A Haber canlı yayınına konuk oldu. Burada açıklamalar yapan Çelebi, "Milletvekilliği çok önemli değil. Bizim için ilkesel duruş önemli. Bizim derdimiz millet" dedi.
Çelebi, CHP'den istifa etmesini, "Aslında 2 sene oldu. Tek bir cümle ile özetleyebilirim; Demirtaş'a şeref madalyası, Çelebi'ye linç kampanyası. HDP yönetimi ile aranıza mesafe koyun dedik. 10 Aralık yapılanması var partide ve bölücü, ayrılıkçı bir yapı var" sözleriyle açıkladı.
2020 yılının Şubat ayında İYİ Parti'den istifa eden Balıkesir Bağımsız Milletvekili İsmail Ok, geçtiğimzi aylarda AKP'ye katılmıştı. Ok'un ardından bir dönem CHP'de de siyaset yapan Bağımsız İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi de geride kalan günlerde AKP'ye katıldı. İki vekil, A Haber canlı yayınında, merak edilen sorulara yanıt verdi.
Mehmet Ali Çelebi'nin söylediklerinden öne çıkanlar şöyle:
Neden CHP'den ayrıldım? Aslında 2 sene oldu. Tek bir cümle ile özetleyebilirim; Demirtaş'a şeref madalyası, Çelebi'ye linç kampanyası. HDP yönetimi ile aranıza mesafe koyun dedik. 10 Aralık yapılanması var partide ve bölücü, ayrılıkçı bir yapı var.
"BAŞIMIZA GELMEDİK KALMADI"
Canan Kaftancıoğlu, Atatürk'ün sözlerini militarist bulmuş, teröristleri anmıştı. Biz Atatürk'e soykırımcı diyen HDP ile nasıl yan yana gelebiliriz diye sorduk. HDP Sözcüsü Ebru Günay, 1915'teki Ermeni Soykırımını Dersin Soykırımı izlemiş diyor. Buna bir tek ben tepki verdim. Neden mi ayrıldım? İşte cevapları.
Işığımız Öcalan diye HDP yönetimini toplantıda sordum. Bu ikisinin yan yana gelme olasılığı nedir dedim, HDP'yi örgüt ile ilişkilendirmeyin dediler. Benimle birlikte 2 vekil bunları ifade etti. Başımıza gelmedik kalmadı.
"MİLLETVEKİLLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL. BİZİM DERDİMİZ MİLLET"
Taban bizimle aynı düşünüyor. Burada bir baş, gövde uyumu sorunu var. Ünal Çeviköz, 'Azerbaycan'a maalesef yardım ettik' diyor. Mavi Vatan ifadesini kayıtlara geçen ilk isimlerden birisiyim. Çeviköz, 'Yayılmacılık' diyerek Türkiye Cumhuriyetine karşı bir tutum sergiledi, biz de buna karşı durduk.
HDP'nin bakanlık vadedildi. İl başkanlıklarını bile PKK'nın askerlik şubesi görenler, bakanlık alırsa siz düşünün. Tezkereye hayır verdiler. Ben daha önce istifa ettim ama o zaman orada olsaydım yine istifa ederdim. Bu çok ciddi bir problem Türkiye açısından.
CHP, HDP'nin 'sözde soykırım' önergesine tepki vermiyor. Öldürülen teröriste 'ah' çekiyorlar. Sezgin Tanrıkulu'nun SİHA'lardan rahatsız olması var. Tanrıkulu bizim duruşumuza itiraz etti. KHK olayı da Türkiye için büyük bir tehlikedir. Milletvekilliği çok önemli değil. Bizim derdimiz millet.
Biz itirazlarımızı sürekli yaparken, daha 15 günlük vekilken kurultay olması için imza verdim CHP'liler bana selam bile vermedi. Mobbing yapıldı, yanımıza en fazla 5 dakika oturabiliyorlardı. Şeytanlaştırıldık. İçerde mücadele imkansız hale gelmişti. Evlendim, Sayın Kılıçdaroğlu şahidimdi ama şu an herkes benimle aynı düşünüyor.
Hem Çelebi, hem Ahmet Altan olmaz. Hem Çelebi hem Kaftancıoğlu olmaz. Rahatsızlıklarımı söyledim ama bir cevap alamadım. Ben tutuklanan ilk muvazzaf subayım.
"MUHARREM İNCE'YE BİR EL DOKUNDU, 6'LI MASAYI DESTEKLEMEYE BAŞLADI"
Memleket Partisi'ne geçme maksadımız, Muharrem İnce'nin Mavi Vatan diyemeyenlerle, FETÖ diyemeyenlerle yolumu ayırıyorum demesiydi.
Bir el dokundu ve İnce, 6'lı masayı destekmeye başladı. Bununla ilgili itirazlarım oldu. Hepsi yan yana gelirse yapacağımız bir şey yok diyordu. Kuruluş rotası terkedildiği için, ayrıldığımız yerde ne işimiz var diyerek istifa ettim.
Cumhur İttifakı neden tutarlı? Birinci saniyeden bu yana çizgimiz hiç değişmedi. Anayasa ilk 4 madde... Türkiyeliyim demeye başladılar. Türk Milleti denir. Hangisi kullanabiliyor? Sadece Erdoğan ve Bahçeli kullanıyor.
HDP'nin olduğu denklem PKK ile mücadele edebilir mi? Çok ciddi bir güvenlik açığı doğuyor. Tezkere kararlarına bakıyorsunuz, 6+1'in geldiği denklem gelirse şehit verdiğimzi kazanımlar boşa düşer. Ali Babacan, kumpas davalarını yeniden açacağım diyor. Türkiye'nin geleceği şahsi menfaatlerimizden üstündür. Erdoğan gitsin ne olursa olsun diye bir mantık olur mu?
Kürtlere en büyük kötülüğü Sezgin Tanrıkulu yapmıştır. Tanrıkulu'na dava açağım.
"SOROSÇU VAKIFLAR İYİ PARTİ'YE MİLYON DOLARLAR YAĞDIRDI"
İsmail Ok'un açıklamalarından öne çıkanlar ise şöyle:
İlk önce İYİ Parti'de Sorosçu vakıfların desteklediği, milyon dolarlar yağdırdığı, Türk milletini asimilasyonla suçlayan kişinin partinin başkanlık divanına getirildiğini gördük. Hasan Seymen diye bir isim. Türk milletine ettiği hakaretler ve nerelerden destek aldığıyla ilgili sorunumuz var. Soros'tan milyon dolarlar alınıp da o göreve getiriliyorsa biz buna savaş açarız. Ben de kamuoyuna dillendirdikten sonra bir netice alamayınca en sert tepkiyi gösterdim. O zaman vekillerin yarısı arkamızda durdu. Sorosçu kişi partiden uzaklaştırıldı.
CHP'nin HDP ile ittifakı ortaya saçıldı. En sert tepkiyi veren 2-3 vekilden birisiyim. Partiye zarar vermemek için hassasiyetle davranıyorduk. Partiden uzaklaştırma, itibarsızlaştırma adına her şey yapıldı bize.
Başta ABD olmak üzere AB'nin taşeronu olan PKK'nın siyasi temsilcisi HDP'den CHP tabanının rahatsız olduğunu biliyorum. 8 aylık mücadeleden netice alamayınca günaha ortak olmak yerine partiden ayrıldık. Mücadelemiz, Türk milletinin bekasıyla ilgiliydi.
"DEMİRTAŞ İLE KAHVALTI İÇİN SÖZLEŞİYOR, BİR DE TÖRE BU DİYOR"
Bizim iddialarımıza cevap veremeyenler gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyor.
Akşener, Demirtaş ile kahvaltı için sözleşiyor. Neymiş efendim töre böyle emrediyormuş. Töre, Demirtaş'ı en sert şekilde cezalandırmayı gerektirir. Tabanı ısıtma hareketiydi bunlar. HDP'ye bakanlığa kadar geldi mesele... Eğer bunlar samimi olsaydı, PYD'yi terör örgütü olarak görmeyen Kılıçdaroğlu'na tepki gösterirlerdi. İYİ Parti'nin bunlara en ufak bir tepkisi yoktu. Müsavat Dervişoğlu, HDP diğer partiler gibi bir partidir demişti. Bunlar gaz alma olayıydı. Biz de bunlar üzerine bayrak açtık. Seçimlere daha 3 yıldan fazla bir süre varken biz bu duruşu sergiledik.
CHP, PYD'yi terör örgütü olarak görmeyip komşuluk planları yapıyor. İYİ Parti 6'lı masanın içerisinde. Orada kim var bunları söyleyen CHP var. Yerli ve milliyim, Türk milliyetçisiyim diyen buna sessiz kalamaz.