Mehmet Ali Birand Gazetecilik ve Demokrasi Derneği kuruldu
Usta gazeteci Mehmet Ali Birand kanser rahatsızlığıyla verdiği amansız kavga sonucu hayatını kaybetmişti.
Dört yıl önce kaybettiğimiz duayen gazeteci Mehmet Ali Birand, bir
‘32. Gün ekolü’ yarattı. Şimdi, oğlu Umur Birand, bu ekolün gelecek
nesillere aktarılması için ‘Mehmet Ali Birand Gazetecilik ve
Demokrasi Derneği’ni kurdu.
Umur Birand, babasının mücadelesini ve bugünden sonra babası adına
kurdukları derneğin yapacaklarını anlattı.
Babanızı kaybettikten sonra siz aynı kişi
misiniz?
- Kesinlikle hayır, aynı kişi olmak imkânsız. Artık babama daha
yakınım çünkü hayattayken onun gazetecilik konusunda değerini o
kadar iyi anlamıyormuşum. Bugünkü Türkiye’ye baktığımda hem bir
baba olarak yön vermesini hem de gazeteciliğini çok arıyorum.
Televizyonculuğu öğrenmeniz için sizi çok motive edermiş,
değil mi?
- Ederdi ama babamın nasıl stresli olduğunu görüyordum, o yüzden de
mesleği beni itiyordu. Sonradan o perdeyi araladığımda inanılmaz
güzel bir meslek olduğunu, insanlara dokunmanın, hikâyelerini
dinlemenin bambaşka bir şey olduğunu gördüm. Ama oğlu olarak
babamın yıpranmasını görmek beni çok üzüyordu, hayatına yönelik
tehditleri de biliyordum. 14 yaşımda, Türkiye’ye döndüğümüzde beni
evden 25 dakika uzaklıktaki yatılı okula vermesinin nedeni de
buydu. Davalar, tehditler varken, “Bu çocuk evde kalamaz” dedi. O
yaşlarda ne olup ne bittiğini anlamıyordum. Ne zaman ki
yazdıklarını okumaya başladım, belgesellerini izledim; o zaman bu
kararın doğru olduğunu anladım.
‘BANA BİR ŞEY OLURSA KİTAPLARIM HER ZAMAN RAFLARDA
OLSUN’
Bu dernek babanızın hayali miydi peki?
- Babamın en büyük korkusu unutulmaktı. Bunu çok dillendirirdi.
“Bana bir şey olursa kitaplarım her zaman raflarda olsun, isteyen
her zaman ulaşsın” derdi, belgesellerinin her zaman izlenilebilir
olmasını isterdi, kitaplarını da “Beni unutma” diye imzalardı. Bu
derneğin amacı da onun ismini yaşatmak ve genç gazetecilere fırsat
vermek. Babam ‘32. Gün’le bir ekol yarattı. Bugünkü medyaya
baktığımızda pek çok ismin yolunun ‘32. Gün’den geçtiğini
görüyoruz. O, insanların nasıl daha iyi olabilecekleri konusunda
kafa yoruyordu. Biz de bu dernekle bunu devam ettirmek
istiyoruz.
Başka neler yapacaksınız?
- Mehmet Ali Birand’ın kitapları yeniden basıldı. Sonbaharda
babamdan sonraki dönemin de anlatıldığı bir ‘32. Gün’ kitabı
yayımlanacak. Yeni belgeseller yapacağız. Genç iletişimcilerde
fikir var ama nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. O noktada biz
devreye girip destek vereceğiz.
Derneğin adında bir de ‘demokrasi’ var...
- Babam Türkiye’nin istikrarı için, gelişmesi için tek ve tek yolun
demokrasi olduğunu savunuyordu. Demokrasi için yıllarca savaştı. O
yüzden bu dernekle demokrasinin altını çizmek istiyoruz. Çok iyi
konuşmacılarla süresi dinleyicileri yormayacak uzunlukta seminerler
yapacağız.
ETRAFI KALABALIK OLUNCA İÇİNDEN BAŞKA BİRİ
ÇIKARDI
Babam, insanlar, “Merhaba” dediğinde ne yapacağını bilemezdi, aşırı
derecede utanırdı; ama ne zaman ki etrafı kalabalık olur, işte o
zaman içinden bambaşka bir adam çıkardı.
Derneğin yönetim kurulunda Birand’ın ailesinden; Cemre Birand, Umur
Ali Birand, Caterina Elisabetta Birand, Ali Karacan, Ömer Karacan
ve gazeteciler Hilmi Hacaloğlu ve Cem Fakir yer alıyor.
Etkinlikleri www.mehmetalibirand.com.tr’den takip
edebilirsiniz.