29 Mar 2010 10:50 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:11

MEDYAYI İSTİSMAR EDEN, ÇIKAR SAĞLAYAN SADECE PORTFÖY SAHİBİ GAZETECİLER, KÖŞE YAZARLARI MI? MEDYANIN PATRONLARI NE OLUYOR?

Cumhuriyet yazarı Mustafa Sönmez'in kaleminden medya-borsa ilişkileri...

Medyada, Borsada Kimin Eli Temiz ki?

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vedat Akgiray, portföyü olan, borsada yatırımcı şapkası bulunan gazetecileri “tesbit ettiklerini!” belirtmiş ve bunu pek etik bulmamış. Akgiray’ın bu teşhisini pek yerinde bulan ve “hodri meydan” çeken bir dizi de “kanaat önderi” çıktı ortaya. Medyayı istismar eden, medyadaki konumundan dolayı çıkar sağlayan sadece portföy sahibi gazeteciler, köşe yazarları mı? Peki medyayı, medya dışı bankaları, şirketleri için tepe tepe kullanan bizzat medyanın patronları ne oluyor? Ya, yandaş medya oluşturarak baskıcı İslami toplum modellerini inşa etmeye çalışan AKP, tarikat-cemaat liderleri? Reklamveren güçlerini kullanarak medyada istedikleri haberleri istedikleri biçimde dikte eden şirketler?.. Bunlara ne diyeceksiniz? Bunların medya sahipliği, medya hakimiyeti üstünden sağladıkları çıkarlara, borsayı manipüle etmelerine nasıl engel olacaksınız?

***

Ortada gayri ahlaki bir durum varsa, bu borsa yatırımcısı şapkası da olan gazeteciden, köşe yazarından kaynaklanmıyor sadece; balık baştan kokuyor. Bizzat medyanın patronları, borsa yatırımcısı. Öncelikle onların şirketlerinin kağıtları borsada alınıp satılıyor ve o hisseler kendi medyalarında allanıp pullanıyor. Hangi medya grubunu alsanız, borsada medya ve medya dışı şirketleri var. Sırayla gidelim;

AKP iktidarının hışmına uğrayıp sarsılsa da medyanın en büyüğü Doğan Grubu’nun önce Holding firması, amiral şirketi Petrol Ofisi, medya kuruluşları Doğan Yayın Holding, Doğan Gazetecilik, Hürriyet, Doğan Burda, sonra, turizm şirketi Milpa, sigorta şirketi Ray Sigorta’nın kağıtları borsada alınıp satılıyor…

Medyanın bir diğer büyüğü Çukurova’nın amiral şirketi Turkcell, borsanın en gözde kağıtlarından birinin sahibi. Kıran kırana bir rekabetin yaşandığı iletişim sektöründe Çukurova Grubu TV kanalları Show Tv, Lig TV ve diğerleri, yazılı basını, Turkcell ile kader ortaklığı yapıyorlar. Medya sektöründeki açıklar Turkcell’den kazanılan paralarla kapatılıyor…

NTV, Cnbc-e gibi haber kanallarının sahibi Doğuş Grubu’nun amiral firması da Garanti Bankası ve diğer finans yatırımları… Yanı sıra Doğuş Otomotiv, İstinye Park gibi yatırımlar var… Doğuş medyası da, Garanti’nin ve diğer grup şirketlerinin borsadaki performansını çok yakından izlerler ve duyarlıdırlar.

Ana faaliyeti enerji ve madencilik olan Habertürk Grubu’nun patronu Turgay Ciner’in borsaya kote şirketi Park Elektrik… Ciner’in, medya dışı şirketlerinin performansı önemli ve medya grubunu, bu performans yakından ilgilendirir.

***

Gelelim, AKP yandaşı, tarikat-cemaat medyasının durumuna… Kanaltürk, Bugün TV kanallarının, Bugün gazetesinin sahibi İpek Ailesinin borsada İpek Matbaacılık, Koza Madencilik, Koza Altın şirketlerinin hisse senetleri alınıp satılıyor.

TGRT televizyon ve gazetesinin sahibi Enver Ören’in İhlas Holding’i, İhlas Ev Aletleri, Kristal Kola şirketleri borsada kayıtlı.

Başbakanın damadı Berat Albayrak’ın CEO’su olduğu Çalık Grubu’nun yatırımları ağırlıkla enerji, tekstil sektörlerinde. Sabah-ATV grubunu, kamu bankalarından finanse ettirerek Çalık Grubu’na TMSF’den aktaran Başbakan Erdoğan, ihalesine -nedense- hiçbir işadamının girmeye cesaret edemediği bu medya grubunu şimdi tepe tepe kullanabiliyor. Sabah-ATV, faaliyet zararlarının finansmanı için Çalık’ın işlerinin rast gitmesine duacı; her sayfası, her ekranı Çalık şirketlerinin promosyonuna feda…

Yeni Şafak gazetesinin, Tv net kanalının sahibi Albayrak; Fethullah Cemaatinin Zaman’ı, Samanyolu, Meltem TV’si hangi kaynakla çevriliyorlar sizce? Gazete satışı ve reklam gelirleri ile mi? Güldürmeyin kargaları…

Bir daha tekrarlayalım; Medya yatırımından para kazanılmaz; medyaya harcanan para, ekonomik olarak medya dışı şirketlerin -borsayı da manipüle ederek- para kazanması için bir “yatırım”dır. Siyasi olarak da medyaya yatırım, politik hedefler için bir tür “askeri harcama”dır. Bu yatırımın maliyetini en aza indirmek için de borsayı manipüle eder medya sahipleri. Bunu yapanların elini kolunu tutmayı nasıl başaracak SPK başkanı, merak ediyorum… Yapı çürük, yapı!...

***

Tehdit ve şantaj, bu iktidarın karakteri. Başbakan önüne geleni tehdit ediyor. Hoşuna gitmeyen yazılar yazan köşe yazarlarını (tezgahtarları), dükkan sahibi medya patronlarına şikayet ediyor ve “atın onları işten” diye aba altından sopa gösteriyor. Ekonominin gidişatı ile ilgili nahoş şeyler yazan ekonomi köşe yazarı mı oldu, ben izleyemedim, belli ki, portföy sahibi olduğu, gazetelerden, TV kanallarından iyi kazandığı da belli olan birilerine gelmiş tımar sırası… Buna da Bakan Babacan efendiden başlayarak SPK Başkanı memur edilmiş. Sanırsınız ki, medya ve borsa gül bahçesi de orayı pisleten sadece birkaç fırsatçı gazeteci-yazar…

Tut kelin perçeminden…

Mustafa Sönmez/Cumhuriyet