MEDYARADAR'DAN SABAH BOMBASI! YENİ ŞAFAK GAZETESİ'NİN SİMGE İSMİ İSTİFA ETTİ!
Yeni Şafak'ta 12 yıldır görev yapan ve gazetenin simgeleşmiş isimleri arasında yer alan köşe yazarı hem gazeteden hem de meslekten ayrılık kararı aldı.
Yeni Şafak gazetesinin kıdemli mensuplarından, sinema sektörünün
etkili yazarı Ali Murat Güven 12 yıldır görev
yaptığı gazetesiyle yollarını ayırdı. Güven, ‘yalnızca Yeni
Şafak’ı değil, sinema yazarlığını da bıraktığını’
açıkladı.
Türk basınının önde gelen sinema yazarlarından Ali Murat
Güven, 12 yıldır çalışmakta olduğu Yeni Şafak gazetesinden
istifa etti. Güven, istifasını, 2 Ekim Salı günü, avukatı
aracılığıyla noterden Yeni Şafak yönetimine gönderdiği “tek
taraflı fesih ihbarnamesi”yle verdi.
Yeni Şafak’ın kurucu mensuplarından olan ve bu gazetede ilki
1995-96 (istihbarat şefi) ikincisi de 2001-2012 yılları arasında
(özel haber muhabiri, editör ve köşe yazarı) olmak üzere iki dönem
boyunca görev yapan Güven, aynı zamanda gazetenin de simgeleşmiş
isimleri arasında yer alıyordu.
İstifasının ardından yazılı bir açıklama yapan Ali Murat Güven,
açıklamasında şu dikkat çekici ifadelere yer verdi:
“Değerli dostlarım ve meslektaşlarım,
2 Ekim Salı günü itibarıyla, 12 yıldan bu yana muhabir, yazar ve
editör sıfatlarıyla çalışmakta olduğum Yeni Şafak gazetesinden, iş
aktimi tek taraflı feshederek istifa etmiş bulunuyorum.
İş aktimi tek taraflı olarak fesheden istifa dilekçem, anılan
tarihte, avukatım Sn. Ömer Kuvat tarafından noter kanalıyla Yeni
Şafak’a gönderilmiştir. Muhtemelen de 48 saat içinde gazetenin
İnsan Kaynakları Servisi’ne ulaşmış olacaktır.
Bu istifa, kafamda 2012 yılının ilkbaharından bu yana kendi meslekî
ve kültürel çevremden gördüğüm insanlık dışı, İslâm dışı
hoyratlıklara, iğrenç hakaret ve saldırılar karşısında yaşadığım iç
acıtıcı yalnızlıklara paralel olarak adım adım şekillenen radikal
bir kararın (daha önce de birkaç yazı ve söyleşimde gayet açık ve
net olarak dile getirdiğim üzere) fiilen yürürlüğe konulması
anlamına gelmektedir.
İstifamla birlikte yalnızca Yeni Şafak gazetesinden ayrılmıyorum,
aynı zamanda 27 yıllık meslek hayatımda aralıklarla, son 8 yıldır
da kesintisiz olarak sürdüregeldiğim ‘film eleştirmenliği’ ve
‘sinema yazarlığı’ mesleklerini bir daha kesinlikle geri dönmemek
üzere bırakmış oluyorum. Aynı şekilde, ‘bizim mahalle’ diye tâbir
edilen, fakat benim şimdiye kadar ‘bizim’ dememi gerektirecek
düzeyde bir hayrını ve vefâsını göremediğim, kendine fena hâlde
yabancılaşmış sosyal çevreyi de…
Meslekî kıdemi ve toplumuna karşı en iyi niyetli duyguları yıllar
yılı büyük bir sevgisizlik, saygısızlık, umursamazlık fırtınası
içinde iki paralık edilmiş biri olarak, böylesine vefâsız ve
verimsiz bir toprağa yatırım yapmaya artık son veriyorum.
Bu arada, ‘kâfirler’ ile aramda geçen zorlu mücadelelerde,
sinikliği, pısırıklığı, sessizliği, hattâ alttan alta o kâfirleri
desteklemeyi kendince bir marifet sayan, bu dünyada bir milyon yıl
ömür süreceğini sanan hırs küpü olmuş zavallılara da hakkımı
kesinlikle helâl etmiyorum. Çünkü, helâlleşmek o kadar basit birşey
değil ve beni dînen, ahlâken, meslekî açıdan haklı bir mücadelede
bu denli yalnız bırakanlara karşı bol keseden dağıtacak merhametim
falan yok. Benim üzerimde hakkı olduğunu ve benim bu hakkı hak
etmediğimi düşünenler de bana haklarını helâl etmesinler.
Sonuç itibarıyla, Yeni Şafak da, İslâmî basın da, sinema da,
Tarkovski de, Mecidi de, Kim Ki Duk da, İslâmî kesim de onları çok
sevenlerin olsun. Ben, insanların birbirlerinden nefret ettikleri,
her köşesi mide bulandırıcı bir gıybetle kaplanmış bu tımarhaneden
aklımı daha fazla yitirmeden pılımı pırtımı toplayıp
ayrılıyorum.
Bugüne kadarki kültür-sanat ve insanlık mücadeleme destek vermiş ya
da vermemiş herkese, ruhsal tekamülüm yolundaki olumlu-olumsuz
katkıları için minnettarım.
Sevenlerime sevgileri için sonsuz teşekkür ediyor, gıcık
kapanlarıma da benim yüzümü Yeni Şafak’ta ve İslâmî medyada
görmeyecekleri bu yeni dönemde sonsuz mutluluklar diliyorum.
Herşey, herkesin gönlüne göre olsun. Kalın
sağlıcakla…”
1980’li yıların ortalarından itibaren, büyük bölümü muhafazakâr
basın-yayın organlarında olmak üzere Türk medyasında çeyrek
yüzyıldır görev yapan Ali Murat Güven, pek çok meslekî başarıya
imza atmış ve çeşitli ödüller kazanmış bir gazeteci. Sinema
sektöründe aykırı görüşleriyle sık sık büyük yankılar uyandıran
yazar, buna karşılık geniş bir okur kitlesi tarafından da dikkatle
takip ediliyordu. Güven, son olarak Antalya Akdeniz
Üniversitesi’nde yapılan bir ankette de “yılın sinema
yazarı” seçilmişti.
İstifasının ardından kendisiyle bağlantı kurduğumuz Güven, şimdilik
yaptığı bu ilk açıklamanın yeterli olduğunu, istifasının
nedenlerine ilişkin ayrıntılı açıklamayı ise önümüzdeki günlerde
yapacağını belirtti.
Ali Murat Güven, geçtiğimiz Ağustos ayında Tersninja adlı sinema
sitesinin kendisiyle yaptığı bir söyleşide de yıl sonuna kadar
sinema yazarlığını bırakacağını ifade etmişti.
http://www.tersninja.com/ali-murat-guven-herkes-rahat-olsun-ben-bu-sahneden-cekiliyorum
http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AliMuratGuven/rahat-ol-alin-sen-hancisin-bizler-ise-yolcu-1/33478
MEDYARADAR/ÖZEL