MEDYARADAR GAZİANTEP NAR FİLM FESTİVALİNDE!
Medyaradar sinema yazarı Murat Tolga Şen, Gaziantep Nar Film Festivali'ni sizler için takip ediyor. Kebabına, tatlısına ilgi göstermeyi de ihmal etmiyor! >
Nar Sanat Derneği’nin düzenlediği 3. Nar Film Festivali için Gaziantep’deyim. Sabah erken saat uçağıyla geldim, geldiğim gibi uygulama otelinin yolunu tuttum. Henüz şehre dair pek bir izlenim edinemedim ancak bugün düzenlenen "Sinema ve Barış" panelinin öncesinde girdiğimiz alelade bir kebapçıda yediğim kuzu şiş, şimdiye kadar et yemiyor muşum dedirtti. Sıradan kebapçısı böyleyse asıl namlıları nasıldır diye düşünmek bile iştah açıyor. Anlaşılan buradan bir hayli semirmiş olarak döneceğim.
Nar Film Festivali, gönüllülük esasına göre yapılanmış amatör ruhlu bir festival ancak başarılı film seçkisi ve önemli isimlerin katılacağı panelleriyle öne çıkıyor. Doğudaki bu kültürel kalkınma çabası mutlaka desteklenmeli. Anadolu festivallerinin çığırtkanlığını yapmayı daha çok seviyorum. Öyle de olmalı ki, bizim İstanbul’dan uçaklarla taşınarak burada bir hafta ağırlanmamız da bir işe yarasın. Doğu illerinde halkla konuşurken en çok duyduğum şey "şehirde festival var ama biz niye bilmiyoruz" serzenişi olur. Adana Altın Koza’nın seyirci bolluğunun diğer film festivallerine de sirayet etmesi şart.
Festival seçkisinde en çok dikkat çeken film, Onur Ünlü’nün İFF’de en iyi film ödülüne ulaşan Sen Aydınlatırsın Geceyi adlı yapımı olacak. Onur Ünlü filmini festival harici göstermeyeceğini, vizyon bandına sokmayacağını açıkladığından beri de daha bir merak edilir oldu. Filmin 5 Mayıs’taki gösterimine Onur Ünlü ve Ali Atay’da katılacak. Söyleşiyi kaçırmamak gerek.
Bugünün en önemli etkinliği olan "Sinema ve Barış" panelinde, katılımcılardan Vecdi Sayar’ın "aranızda kaç kişi "Hakkari’de Bir Mevsim" filmini izledi?" sorusuna salondan hiç el kalkmaması, günümüzün hızlı üretim bandında klasiklerin gözden iyice ırak düştüğünün acıklı bir belgesi oldu. Bu filmleri gençlerle buluşturmak şart! Böylelikle Nuri Bilge Ceylan’dan başka örnek alınabilecek sinemacılar olduğu da anlaşılır. Bu da bir yan fayda olur diye düşünüyor insan... Başka bir soru da Michael Moore belgeselleri üzerinden geldi. Onu seyreden bir kaç arkadaş çıktı neyse ki... Onlar da internet üzerinden izlemişler. Korsan izlemeyin falan diye yazıyoruz ancak bazen tek çare İnternet!
Önümüzdeki günlerde festivalle ilgili izlenimlerimi paylaşmaya devam edeceğim. Gayet güzel başladı ve öyle de devam edecek gibi görünüyor. Bu yazıyı okuyan Gazianteplilerin de artık bahanesi kalmadı, koşsunlar film izlemeye! Bu aralar biraz fazla bu türden yazılar okuyacaksınız çünkü Festival çelebiliğim Gaziantep ile sınırlı kalmayacak. Sırada Malatya İnönü Kısa Film Festivali ve Elazığ Çayda Çıra Film Festivali var.
MURAT TOLGA ŞEN