17 Ağu 2017 09:07 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 23:03

Medyaradar açıklıyor! Ethem Sancak Medya Grubu'nu kime sattı? İşte grubun yeni sahibi!

Star, Akşam ve Güneş gazeteleri ile 24 ve 360 televizyonlarının sahibi Ethem Sancak, medya grubunu sattığını doğrulamış, ancak kime sattığını açıklamamıştı. Medyaradar o isme ulaştı...

Ethem Sancak, bünyesinde iki ulusal kanal ile 3 ulusal gazetenin de bulunduğu ES Medya'yı sattığını doğruladı.

AK Parti MKYK Üyeliğine seçilen Ethem Sancak, Bloomberg'e yaptığı açıklamada sahibi olduğu
Es Medya'yı sattığını doğrularken, satışın kime yapıldığını açıklamadı.Ethem Sancak satışla ilgili detaylı bir açıklama yapacağını da ekledi.

Bünyesinde Star Gazetesi, Akşam, Güneş, TV 360 ve Kanal 24’ün yanı sıra Lig
Radyo ve bazı dergiler bulunan ES Medya Grubu’nun yeni sahibi kim oldu?

Kamuoyunun merak ettiği o ismi Medyaradar açıklıyor!

Es Medya'nın yeni sahibi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir süre kaldığı Pınarhisar Cezaevi'nden arkadaşı olan Hasan Yeşildağ oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında verilen hapis cezasının ardından bilerek küçük bir suç işleyerek ondan önce Pınarhisar Cezaevi'ne giren Hasan Yeşildağ, Erdoğan'ı cezaevinde bizzat karşılamış ve 4 ay boyunca bütün görüşmelerini düzenlemişti.

Cezaevi sürecinde Erdoğan'ın içerdeki eli ayağı olan Hasan Yeşildağ, o günden sonra da yanından hiç ayrılmadı.

Medyaradar açıklıyor! Ethem Sancak Medya Grubu'nu kime sattı? İşte grubun yeni sahibi! - Resim : 1

Bir dönem "Cumhurbaşkanlığı Danışmanı" görevini yürüten Hüseyin Besli, Ömer Özbay ile birlikte yazdığı "Bir Liderin Doğuşu" adlı kitabında Yeşildağ ile Erdoğan'ın "yol arkadaşlığı"nı şöyle anlatmıştı:

“Ha­san Ye­şil­dağ, ön­ce­den gi­dip ce­za­evi­ni ge­zer. Ya­pı­la­cak iş­le­rin bir lis­te­si­ni çı­ka­rır. Yö­ne­tim­den ge­rek­li izin­le­ri al­dık­tan son­ra ken­di­le­ri­ne tah­sis edi­len ko­ğu­şu bir gü­zel te­miz­le­tir.
Du­var­la­rı ka­ğıt kap­la­tır, ze­mi­ne, boy­dan bo­ya ha­lı dö­şe­tir. Elek­trik ve sıh­hi te­si­sa­tı ye­ni­ler. Sı­cak su te­mi­ni için şof­ben tak­tı­rır.
Ko­ğu­şun bah­çe­ye ve ko­ri­do­ra açı­lan ka­pı­la­rı­nı bo­ya­tıp yal­nız­ca içe­ri­den açı­la­bi­len ila­ve sür­gü­ler yap­tı­rır.
Ça­tı­ya man­ye­tik ba­ri­yer­ler, bah­çe­ye elek­tro­nik sen­sör­ler yer­leş­ti­rir. Ge­rek­li gör­dü­ğü kör nok­ta­la­ra ka­me­ra sis­te­mi kur­du­rur.
Sı­ra mo­bil­ya ve be­yaz eş­ya­ya gel­di­ğin­de ke­se­ye dav­ran­mak Er­han Şe­no­l'­a dü­şer. De­rin don­du­ru­cu­lu bü­yük boy bir buz­do­la­bı, ça­ma­şır ve bu­la­şık ma­ki­ne­si, top­lan­tı ve ça­lış­ma ma­sa­la­rı, de­ri kol­tuk­lar, otur­ma grup­la­rı ve bü­yük ek­ran bir te­le­viz­yon­la, ka­la­cak­la­rı ko­ğu­şu ve ce­za­evi kü­tüp­ha­ne­si­ni, sı­kı­cı­lık­tan uzak bir ya­şam ve ça­lış­ma ala­nı­na dö­nüş­tü­rür­ler.
Bu ara­da mah­kum ve gar­di­yan­lar da unu­tul­ma­mış­tır. Her­ke­se pan­to­lon, göm­lek, ayak­ka­bı ve eşof­man ta­kı­mı alı­nır. Pı­nar­hi­sar Ka­pa­lı Ce­za ve Tev­kif Evi, ‘ta­ri­hi mi­sa­fi­r'­ini bek­le­mek­te­dir."