27 Şub 2012 14:12
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:23
MEDYANIN PRESTİJİNİ KURTARMAK SABAH'A DÜŞER! HÜRRİYET OKUR TEMSİLCİSİ SABAH'A YÜKLENDİ!
Hürriyet okur Temsilcisi Faruk Bildirici, köşesinde Sabah'ın alayına yol açan haberdeki hatayı hatayı kabullendi ancak Sabah'a çok sert bir şekilde yüklendi.
‘Komşu’ o habere de güldü mü?
SABAH gazetesinin, “Komşu’yu güldüren pot” başlıklı haberi, Hürriyet’in bir haberindeki isim yanlışlığını konu alıyordu. Hürriyet’te 24 Şubat’ta çıkan “Bakanların gaz mesajı” haberinde Tina Birbili, Yunanistan Çevre, Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı olarak geçiyordu. Oysa Birbili, sekiz ay önce bakanlıktan ayrılmış, yerine Yorgo Papakonstantinu getirilmişti.
Bu yanlışlık haberde imzası olan Nuray Babacan’ı üzdü. Babacan, “Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, Yunan meslektaşı ile dostane mesajlaşması sıcak ve sevimli bir olaydı. Ancak bakanın ismini ararken google ile yetinmemeliydim. Görevi bırakan eski bakanın ismini habere yazmak benim hatam” dedi. Hürriyet’teki yanlışlığın kısa öyküsü böyle.
Fakat öykünün tümünü yazmazsak hem Hürriyet hem de Sabah okurlarına haksızlık olur. Eksik bilgi vermiş oluruz. Zira Hürriyet’teki o haber, zincirin son halkasıydı.
Yanlışlıklar zincirinin ilk halkası Sabah’ta yer aldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, Yunan bakanın araması üzerine doğalgaz vanalarının açılmasıyla ilgili sözleri 19 Şubat günü Sabah’ın manşetinde şöyleydi: “Komşu yalvardı vanaları açtık”!
Bu aslında zorlama bir ifadeydi; Yıldız’ın açıklamasında “yalvardı” gibi bir ifade yoktu. Nitekim aynı haber, Hürriyet’in ekonomi sayfalarında “Yunanlı bakan, ‘Zordayız’ dedi, dayanamayıp gaz vanasını açtık” başlığıyla verildi. Doğrusu buydu.
Zaten Bakan Yıldız da bu duruma üzülmüş olmalı ki, ertesi gün “Bazı gazetelerde görüyorum, rencide edici bir üslup taşınmış. Bu üslubu ben kullanmadım” açıklaması yaptı. Kastettiği gazete asıl olarak Sabah’tı, ama bakanın bu “düzeltmesi” o gazetede kendine yer bulamadı maalesef.
Bakan Yıldız, Yunan meslektaşına açıklamasının orijinal metnini göndererek “Yalvardı demedim” diye bilgi verirken, Sabah’ın o haberinin iki ülke arasındaki ilişkilerde hasar yaratmaması için çaba harcıyordu.
O nedenle Sabah’ın önceki gün Hürriyet’teki isim yanlışlığından söz ettiği haberde yer alan “Hem bakanların hem de medyanın prestijini korumak amacıyla ilgili makamların ‘kimin kimi aradığına ve tam olarak ne konuşulduğuna’ ışık tutacak bir açıklama yapması bekleniyor” cümlesinin iki muhatabı var. “Kimin kimi aradığı” kısmı Hürriyet’i ilgilendiriyor. Sanırım bu konu açıklığa kavuştu yukarıdaki satırlarla.
“Tam olarak ne konuşulduğu” kısmının muhatabı ise Sabah. Sanırım o kısımla, yani 19 Şubat’taki “Yalvardı” haberiyle ilgili açıklama yapıp “bakanların ve medyanın prestijini kurtarmak” da Sabah’a düşer. Zira bakanların da komşunun da o habere gülmediği ortada.
NOT: Sabah’ın söz konusu iki haberinde Yunan bakanın adının farklı yazılması ve Hürriyet’teki ilk haberde “Yunanlı” başlığı olması da başka sorun.
SABAH gazetesinin, “Komşu’yu güldüren pot” başlıklı haberi, Hürriyet’in bir haberindeki isim yanlışlığını konu alıyordu. Hürriyet’te 24 Şubat’ta çıkan “Bakanların gaz mesajı” haberinde Tina Birbili, Yunanistan Çevre, Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı olarak geçiyordu. Oysa Birbili, sekiz ay önce bakanlıktan ayrılmış, yerine Yorgo Papakonstantinu getirilmişti.
Bu yanlışlık haberde imzası olan Nuray Babacan’ı üzdü. Babacan, “Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın, Yunan meslektaşı ile dostane mesajlaşması sıcak ve sevimli bir olaydı. Ancak bakanın ismini ararken google ile yetinmemeliydim. Görevi bırakan eski bakanın ismini habere yazmak benim hatam” dedi. Hürriyet’teki yanlışlığın kısa öyküsü böyle.
Fakat öykünün tümünü yazmazsak hem Hürriyet hem de Sabah okurlarına haksızlık olur. Eksik bilgi vermiş oluruz. Zira Hürriyet’teki o haber, zincirin son halkasıydı.
Yanlışlıklar zincirinin ilk halkası Sabah’ta yer aldı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’ın, Yunan bakanın araması üzerine doğalgaz vanalarının açılmasıyla ilgili sözleri 19 Şubat günü Sabah’ın manşetinde şöyleydi: “Komşu yalvardı vanaları açtık”!
Bu aslında zorlama bir ifadeydi; Yıldız’ın açıklamasında “yalvardı” gibi bir ifade yoktu. Nitekim aynı haber, Hürriyet’in ekonomi sayfalarında “Yunanlı bakan, ‘Zordayız’ dedi, dayanamayıp gaz vanasını açtık” başlığıyla verildi. Doğrusu buydu.
Zaten Bakan Yıldız da bu duruma üzülmüş olmalı ki, ertesi gün “Bazı gazetelerde görüyorum, rencide edici bir üslup taşınmış. Bu üslubu ben kullanmadım” açıklaması yaptı. Kastettiği gazete asıl olarak Sabah’tı, ama bakanın bu “düzeltmesi” o gazetede kendine yer bulamadı maalesef.
Bakan Yıldız, Yunan meslektaşına açıklamasının orijinal metnini göndererek “Yalvardı demedim” diye bilgi verirken, Sabah’ın o haberinin iki ülke arasındaki ilişkilerde hasar yaratmaması için çaba harcıyordu.
O nedenle Sabah’ın önceki gün Hürriyet’teki isim yanlışlığından söz ettiği haberde yer alan “Hem bakanların hem de medyanın prestijini korumak amacıyla ilgili makamların ‘kimin kimi aradığına ve tam olarak ne konuşulduğuna’ ışık tutacak bir açıklama yapması bekleniyor” cümlesinin iki muhatabı var. “Kimin kimi aradığı” kısmı Hürriyet’i ilgilendiriyor. Sanırım bu konu açıklığa kavuştu yukarıdaki satırlarla.
“Tam olarak ne konuşulduğu” kısmının muhatabı ise Sabah. Sanırım o kısımla, yani 19 Şubat’taki “Yalvardı” haberiyle ilgili açıklama yapıp “bakanların ve medyanın prestijini kurtarmak” da Sabah’a düşer. Zira bakanların da komşunun da o habere gülmediği ortada.
NOT: Sabah’ın söz konusu iki haberinde Yunan bakanın adının farklı yazılması ve Hürriyet’teki ilk haberde “Yunanlı” başlığı olması da başka sorun.