Medyada ‘yayın yasağı’ ve 'etik' tartışması
Medyada savcı Mehmet Selim Kiraz'ın ölümü ile sonuçlanan Çağlayan'daki rehin alma eylemi sonrasında, ‘yayın yasağı' ve 'gazetecilik ilkeleri' tartışması yaşanıyor.
Türkiye medyasında İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim
Kiraz'ın ölümü ile sonuçlanan Çağlayan Adliyesi'ndeki rehin alma
eylemi sonrasında, ‘yayın yasağı' ve 'gazetecilik ilkeleri'
tartışması yaşanıyor.
İki DHKP-C militanı tarafından rehin alınan savcıyı kafasına silah
dayanmış halde gösteren fotoğrafın hükümete muhalif olarak bilinen
bazı basın yayın organlarında kullanılması, hem Cumhurbaşkanı
Erdoğan hem de Başbakan Davutoğlu'nun sert tepkisine neden oldu.
Erdoğan, olayın yaşandığı 31 Mart akşamı Slovenya'dan yaptığı
açıklamada, rehin alma olayının basında yer almasına ilişkin
olarak, "Bu görüntüleri yayınlamak suretiyle ne elde edeceksiniz?
Neyi kazanacaksınız? Yani arkadan bunlarla ilgili hemen anında bazı
yasaklar gelmemiş olsa bunları gün boyu yayınlamaya devam
edecekler. Böyle bir anlayış olamaz. Bu anlayış insani değildir, bu
anlayış vicdani değildir" ifadelerini kullanmıştı.
Yayın yasağı ve akreditasyon krizi
Ancak tepkiler açıklamayla sınırlı kalmadı. Önce Başbakan
Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın talebiyle rehine krizinin yaşandığı
gün basına ‘geçici yayın yasağı’ getirildi. Ardından ise Başbakan
Davutoğlu'nun talimatıyla, düzenlenen operasyonda iki militan ile
birlikte hayatını kaybeden Savcı Kiraz'ın cenaze töreninde
akreditasyon uygulaması yapıldı ve söz konusu fotoğrafı basan yayın
organları içeriye alınmadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da
fotoğrafı birinci sayfasında genişçe kullanan Cumhuriyet, Bugün,
Posta gibi gazeteler hakkında soruşturma başlattı. Başbakan
Davutoğlu ise tartışma yaratan fotoğrafı kullanan yayın organlarını
sert bir dille eleştirdi. Söz konusu resmi yayınlamanın savcının
ailesi ve kamuoyuna karşı "ahlaksızlık, nezaketsizlik" olduğunu öne
süren Davutoğlu, akreditasyon uygulamasını savundu. Davutoğlu şu
açıklamaları yaptı: "İnsanların acısına saygı duyacak herkes.
Teröristlerin propagandası yapmayacaklar. Bundan sonra herkes
dikkat edecek. Tavırlarına dikkat edecek herkes. Onları bugün o
cenazeye katılma hakları yoktu, o çocuğun karşına çıkmalarına
hakları yoktu."
Haberin devamı için tıklayın