Medyada Özlük Hakkı yangını: Patronlar cebindeki akrebe teslim!
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.
Arabanın kapısını açtım, açtım girsin içeri
Arabanın kapısını açtım girsin içeri
Kalktı hilal kaşları, sordu kim bu serseri
Çekti gitti arabayla egzozuna boğuldum
Gözümde tomurcuk yaşlar ağır ağır doğruldum
Ustam geldi, sırtıma vurdu, unut dedi romanları
İşçisin sen işçi kal giy dedi tulumları…
Yoldaşlarım, sırdaşlarım, felaket arkadaşlarım…
Bugün sizleri sınıf bilincini acıklı bir platonik aşk hikayesiyle anlatan muazzam bir eserle karşılıyorum.
Cem Karaca’nın Tamirci Çırağı eseriyle…
Nedenini anlamışsınızdır zaten başlıktan.
Çünkü medya patronları sağ olsun, her ay yatırdıkları maaşla gazeteciye ‘’işçisin sen işçi kal’’ diyor.
Evet medya emekçisine öyle maaşlar reva görülüyor ki, artık hep beraber şu acı gerçeği haykırmak gerekiyor:
Artık beyaz yaka değil, mavi yakayız.
Gece gündüz demeden mesai kavramı olmadan çalışmak…
Sırtında kamerasıyla ekipmanıyla ağır fiziki iş yapmak…
Savaş, afet bölgelerinde kelle koltukta görev almak…
Daha çok şey yazarım da uzatmak istemiyorum.
Tüm bunların karşılığında ne veriliyor?
Artık emekçinin kanına dokunan maaşlar.
Mail kutum ağzına kadar, maaşların düşüklüğünden ve yapılmayan zamlardan şikayet eden mesajlarla dolu.
İzninizle şimdi biraz maillerden alıntı yaparak, biraz da keskin kulaklarıma çalınan bilgilerle,
yine, yeni ve yeniden sizlerin sesi olmaya çalışayım.
DEMİRÖREN SÖZÜNÜ TUTMADI
Demirören Medya’dan bana ulaşan bir emekçinin mesajını dikkatinize sunuyorum:
Demirören Medya’da 2025 yılının ilk çeyreği tamamlanırken çalışanlar hala zam alamadı. 2025 yılı için pozisyon ve birimlere göre yüzde 20 ile 30 arası zam kararı alan Demirören Medya, çalışanlara taahhüt ettiği zam farklarını hala yatırmadı. Çalışanların yemek ücretlerine de henüz bir güncelleme yapmayan şirket, Ocak, Şubat ve Mart ayı yemek ücretlerini de devletin belirlediği yasal limit olan 240 TL’nin altında yatırdı.
Ocak ayı itibariyle bazı markalardaki yöneticiler, çalışanları tek tek arayarak zam oranlarını iletmiş, yeni zamlı maaşlarını belirtilen oran üzerinden alacaklarını bildirmişti. Harcamalarını alacakları yeni zamlı maaşa göre planlayan pek çok çalışan Şubat ve Mart ayı maaş ödemelerinde herhangi bir artış göremeyince şok yaşadı.
Şirket içi kulislerde, çalışanların maaş farkının Ocak ayı hariç sadece iki aylık yatacağı da ayrı bir gündem maddesi oldu. Yöneticiler ise ödemelerin Mart ayı içerisinde yapılacağını ancak Ocak farkı konusunda bilgilerinin olmadığını dile getirdi.
Duyurulan maaşın hesaplara yatmaması üzerine çalışanlar, ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına kredi kartlarına yüklendi. Her gün gündemin nabzını yoklayan, kamuoyu bilgilendirme misyonunu eksiksizce yerine getirmeye, topluma ses olmaya çabalayan basın emekçileri, resmen kendi sessiz çığlığıyla baş başa bırakılıp kaderlerine terk edildi.
2024 yılında aylık 4 bin lira civarı ödenen yemek ücretleri için de sessizlik bozulmadı. 2025 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayı yemek ücretini de 2024 tutarından yatıran Demirören Medya, bu konu hakkında da herhangi bir açıklama yapmadı. Pandemi döneminde pek çok markası ile evden çalışma sistemine geçen şirkette, 2020 yılında ödenmeye başlanan 100 TL’lik internet fatura desteği ise 2025 yılında hala 100 TL olarak ödenmeye devam ediyor.
TÜRKMEDYA’DA DA EMEKÇİ DERTLİ
Sırdaşlarım bana derdini emanet eden bir diğer emekçi de TürkMedya’dan.
Umarım mesajın burada yayınlanması sorunlarına bir nebze de olsa çözüm getirir.
Merhaba,
TürkMedya'da Ramazan gelmesiyle birlikte çalışana eziyet olacak kararlar alınmaya başladı. Mesela her yıl market alışverişlerinde kullanılmak üzere market çeki verilirdi bu sene verilmeme kararı alındı.
Servis saatleri İftar saatine uygun düzenlenmedi. Yani iftar saattinde bir çok çalışan yolda oluyor.
En son olarak da Pazartesi iş yerine geldik ve çay ocaklarının kapalı olduğunu gördük. Çay kahve hiç bir şekilde verilmiyor. Belki öğlen yemek de verilmiycek henüz haberimiz yok. Bu kararlar alınırken çalışana herhangi bir bilgilendirme yapılmadı.
Saygılar,
HABERTÜRK’TE CİNER VE TEKDAĞ KRİZE EL ATTI
Eveeeet şimdi gelelim satışı ve zam meselesi artık yılan hikayesine dönen Ciner Medya’ya…
Ciner Medya’nın Can Holding’e satışı, resmen hala tamamlanabilmiş değil.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Ankara’da bazı işbilmezlerin hataları, satışı geciktirmiş ve süreci karmaşıklaştırmış.
Fakat 10 gün içerisinde satışın bir şekilde nihayete ermesi bekleniyor.
Tabii yine bir aksilik yaşanmazsa.
Satışı onaylayacak olan Rekabet Kurumu haftada bir toplandığı için, her gecikme sürece gün değil, bir hafta ekliyor.
Bu nedenle de süreç uzadıkça uzuyor.
Peki ya pürüzler giderilemezse ve satış gerçekleşmezse?
Bu durumda iki ihtimal var:
Ya yeni bir alıcı bulunacak ya da Turgay Ciner’in medyadan çıkma planı yan yatacak.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, Turgay Ciner Türkiye’de tek bir çöp dahi bırakmama kararı varmış.
Yani elinde ne var ne yok satıp savuşturup, yatırımlarını tamamen yurtdışına taşımak istiyor.
Denizcilik şirketini Yunanistan’a taşıdı, ABD’de önemli bir şirket satın alarak dünyanın en büyük soda külü üreticisi durumuna geldi…
Ciner artık global bir güç olmayı kafasına koymuş durumda.
Türkiye’de özellikle de medyayı ayağına büyük bir bağ olarak görüyor.
Uzun lafın kısası ikinci ihhtimal çok düşük.
Birinci ihtimalse, 800 milyon dolar verecek bir ya da birkaç babayiğidin, ortaya çıkmasına bağlı.
Neyse felaket arkadaşlarım, filler tepişip henüz ne karar alacağını bilemezken olan tabii ki yine çimenlere oluyordu.
Satış netleşmediği için yapılması gereken tenkisat ve zamlar bir türlü yapılmıyordu.
Son yazımda belirtmiştim, yeni patronun planı önce büyük bir tenkisat yapıp, sonra zamlı maaşları yatırmaktı.
Ancak emekçinin isyanı patronajı zammı daha da geciktirmemeye itti.
Çalışanların yüzünden bin parça düşmesi..
Topluca istifa edeceğiz demesi…
Satışın uzadıkça uzaması ve belirsizliğin yarattığı gerilim derken…
Şirketin çalışanlarını kaybetmemesi için olaya Turgay Ciner ve Kenan Tekdağ el attı.
Ve maaşları bu ay zamlı yatırdı.
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre çalışanlara yüzde 15 ila 20 arasında zam yapıldı.
Yani emekçinin yüzü şimdilik gülüyor.
Ve asıl meseleye gelince.
Bakalım yarın o beklenen karar Rekabet Kurumu’ndan çıkacak mı?
Herkes Ankara’dan gelecek o habere kilitlenmiş durumda.
Sonucu hep beraber göreceğiz.
FONDAŞ GAZETECİLİK VE MİLLİ GÜVENLİK SORUNU
Benim can sırdaşlarım.
Aylar önce birkaç kez yazdım.
Defalarca uyardım.
Devlet büyüklerine seslendim.
Dedim ki, bu maaş politikaları medyayı çok savunmasız bırakıyor.
Gazetecilik ülkenin güvenliği için en önemli mesleklerden biri.
X’te orada burada türeyen çok takipçili hesapların bir paylaşımla ülkeyi birbirine katıp karıştırma potansiyeli var.
Bu insanları kim fonluyor?
Dahası:
Elbette her meslekte olduğu gibi gazetecinin de ahlaksızı var.
Paraya doymayanı…
Amma dedim ki, bu düşük maaşlar işini şimdiye kadar düzgün yapmış gazeteciyi bile yoldan çıkarır.
Parayı veren gazeteciyi satın alır.
İtibar suikasti için, siyasi manipülasyon için kullanır…
Maalesef yine aradan geçen onca zaman bendenizi haklı çıkardı.
Şimdi neyi konuşuyoruz?
Sağdan soldan fonlanan gazetecileri.
Üstelik iddia o ki, muhalefetten fonlanan iktidar yanlısı gazeteciler bile var!
Ve de iktidardan fonlanan muhalif gazeteciler!
Ha zaten bizde düğmeler baştan yanlış iliklenmiş, gazetecinin candaşı, yandaşı mı olur?
Gazeteci gazetecidir…
Amma bizde işler o kadar kirlenmiş ki, insanlar kendi mahallelerine ihanet eder olmuş.
Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi…
Yine belli.
Medyada gazetecilerin özlük haklarında bir iyileştirme yapılmazsa, oradan buradan fon alıp haber yapanları, tweet atanları, itibar suikasti yapan youtuber’ları daha çooook görürüz.