28 Şub 2025 12:05 Son Güncelleme: 28 Şub 2025 15:03

Medyada habercilik krizi: Bacak şov, dar kıyafetler ve abartılı makyaj… Kim bu medya yöneticileri?

SuperHaber yazarı Nuran Yıldız, bu haftaki köşe yazısında televizyon haberciliğine sert eleştirilerde bulundu. ‘Bacak şovu, dar kıyafetler ve abartılı makyajla habercilik değil, gösteri yapılıyor' diyen Yıldız, 'Doğru Türkçe yok, bilgi yok, reyting yok. Kadının özgürleşmesini yanlış anladık. Peki, bu yozlaşmayı isteyen medya yöneticileri kimler?’ ifadelerini kullandı.

SuperHaber yazarı ve İletişim Profesörü Nuran Yıldız, bu haftaki köşe yazısında Türk televizyonlarında haberciliğin geldiği noktayı sert bir dille eleştirdi.

“Habercilik nedir?” sorusuyla başlayan yazısında Yıldız, ekranlardaki bazı haber sunucularının ve moderatörlerin mesleğin evrensel kurallarını hiçe saydığını savundu.

Haberciliğin “kendisini değil haberi göstermek” olduğunu vurgulayan Yıldız, Türkiye’de bu ilkenin yerle bir edildiğini belirtti.

“BACAK BOYU ŞOVU YAPACAK KISALIKTA ETEKLER... SUNUCULAR HABERİ GÖLGEDE BIRAKIYOR”

Yıldız, yazısında birkaç istisna dışında haber sunucularının haberi değil, kendilerini öne çıkarmaya çalıştığını ifade etti. “Bacak şovu yapacak kısalıkta etekler, popolarını öne çıkaran seksapelli duruşlar, beden hatlarını vurgulayacak kadar dar giysiler” gibi örneklerle sunucuların fiziksel görünümlerini ön plana çıkardığını söyledi.

Abartılı saç modelleri, dolgu dudaklar, takma kirpikler ve canlı rujlarla tamamlanan bu tabloyu “pornografiye varan bir gösteri” olarak nitelendirdi. Ancak çarpıcı bir şekilde, “Göze sokulan her şey var ama reyting yok” diyerek halkın bu sunumu talep etmediğini vurguladı.

“DOĞRU TÜRKÇE YOK, BİLGİ YOK, ETKİLEŞİM YOK”

Nuran Yıldız, eleştirisini sunucuların yalnızca dış görünüşüne değil, mesleki yetersizliklerine de yöneltti. “Doğru Türkçe yok. Doğru vurgu yok. Sunduğu, sorduğu konu hakkında bilgisi yok. Yazılı soruları okumak dışında konukla etkileşimi yok” ifadeleriyle, sunucuların habercilikteki temel gereklilikleri yerine getiremediğini savundu.

Haberciliğin özünden uzaklaşıldığını belirten Yıldız, bu durumun kadınların özgürleşme algısındaki bir yanılgıdan kaynaklandığını öne sürdü:

“Biz kadının özgürleşmesini yanlış anladık, şekle ilişkin sanıp kafanın içerisine odaklanmadık.”

MEDYA YÖNETİCİLERİNE SERT SORU: KİMLER KOLTUKLARI ÇİĞ ZEVKLERİ İÇİN KULLANIYOR?

Yıldız, eleştirilerinin hedefini yalnızca sunucularla sınırlı tutmadı; medya yöneticilerini de topa tuttu. “Hadi o sunucuların itibar bilinci yok, peki medya yöneticileri ne yapıyor?” diye soran yazar, bu soruya aldığı yanıtı paylaştı: “O görüntüleri yönetici kendisi istiyor zaten.”

Bu çarpıcı iddia üzerine Yıldız, “Öyleyse sormam gerekmez mi, kendi çiğ göz zevki için oturdukları koltukları kullananlar kimler?” diyerek, televizyonculuğun bu yozlaşmasında yöneticilerin sorumluluğuna işaret etti.

HABERCİLİKTE ÇÖKÜŞÜN PORTRESİ

Nuran Yıldız’ın yazısı, Türk medyasında haberciliğin hem içerik hem de biçim açısından bir çöküş yaşadığını gözler önüne seriyor. İletişim profesörü, reyting kaygısıyla mesleki etik ve kalitenin feda edildiğini belirtirken, bu durumun halk nezdinde karşılık bulmadığını da vurguladı.

Yazı, televizyon ekranlarının “itibarlı birkaç haber sunucusu” dışında bir gösteri sahnesine dönüştüğünü iddia ederek, medyanın toplumsal değerler ve habercilik ilkeleriyle yeniden yüzleşmesi gerektiğini ortaya koyuyor.