08 Şub 2013 13:24 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 15:01

MEDYA "SIERRA VAKASI" İLE İMTİHANINDA SINIFTA MI KALDI?

Yurt yazarı Atilla Akar “Tepki” köşesinde “Sierra vakası”ndaki medyanın “Erken teşhis”çi tavrını ele aldı. Sorgusuz, sualsiz her “Hikâye”ye inanma huyunu eleştirdi. İşte o yazı&...

Medyanın “Sierra vakası” ile imtihanı!..

“Necip Türk basını”nın reflekslerine bayılıyorum. Yeri geldiğinde inanılmaz hikâyeler döktürebiliyor. Şüphe, merak “Acaba” duyguları ise hemen hiç yok. Tabii gazeteciliği sayfa doldurmak, sansasyon yanı olan her habere sorgusuz sualsiz kapı aralamak, kendisine sunulanla yetinmek, kafasındaki klişeleri habere yamamak zanneden “Yerleşik zihniyet” bunu başarabilir mi o ayrı konu!

Nitekim son “Sarai Sierra Vakası” da böyle oldu. Anlatılan “Sahte kurgu”ya inananlar mı, Sierra’yı hemen “Fotoğrafçı” ilan edenler mi, bunlar üzerinden manşetler atanlar mı, “Turizmimiz tehlikeye girecek eyvah” diyenler mi, İstanbul’un “Dünyanın en güvenli şehirlerinden biri” olduğuna inandırmak için istatistikler yayınlayanlar mı (En komiği de “Tek vatandaşı için gerektiğinde dünyayı ayağa kaldıran ABD” söylemiydi bence!), vb gırla gidiyordu. Yaşasın “Vasatizm”in diktatörlüğü!

Şimdi bakıyorum da rüzgâr tersine döndü. Baştan sormaları gereken soruları sormaya başladılar. (Adama “Günaydın!” derler!) Tabii gene hak yemeyeyim (Ben dahil) medyada birkaç kalem olaydaki tuhaflık ve mantıksızlıklara daha ilk anlardan itibaren dikkat çektiler. Uyardılar. Ana dinleyen kim? Önceleri ısrarla görmezden geldiler. Baktılar ki “Hikâye” dökülüyor mecburen çark ettiler. Hele şimdilerde pek açıldılar maşallah!

Açıldılar, çünkü artık olay “Gizlenemez” boyutlar aldı. Örneğin FBI’ın “Türkiye’ye sadece fotoğraf çekmek için gitmediğini düşünüyoruz. İstanbul’da karanlık kişilerle görüştü” demesi üzerine olmayan jetonları düşecekti. Aslında kafalarını biraz işletseler olaydaki tuhaflıkları göreceklerdi ama zihinlerini bu yönde işletmeye alışmamışlardı. Daha doğrusu böylesi çok daha zahmetsizceydi. Ne zaman “Sam amca” kaynakları durumu tekzip eder o zaman inanırlardı. İyi ama biz bu ihtimali zaten söylemiştik!

YENİ İHTİMALLER VAR!

Ne var ki ben artık bu ihtimalleri de geçtim. Hatta diğeri çökünce “Kurye” ihtimali en “Masum” ve “Makul”ü kalınca şimdi de ona sarılınmış olabilir. (“Ajan”lığı örtmek için!) Bir tür psikolojik “B planı” gibi yani! (Ne demek istediğim için dünkü yazıma bakınız!) Fakat en azından “Gariplikler” ve temel noktalarda bizler haklı çıktık!

Lakin şimdi olayda başka “Tuhaflıklar” belirdi. Bu kez de bir “Seri katil” ihtimalinden söz ediliyor. Gazeteport’un haberine göre aslında “Serai Sierra 5. kurban”. Daha önce de aynı bölgede yabancı uyruklu 4 kadın cesedi bulunmuş. (Hangi uyruktan? Neden onları “Teyakkuz”la aramamışlar?) İlginç!

Ben ise Sierra’nın “Ajan” olma ihtimali üzerinde halen ısrarcıyım. Senaryom ise şu; Sierra İstanbul’a birtakım garip cinayetleri araştırmak için gelmişti. Yani bir “İz sürücü” idi. Bazı hazır “Kontak”ları vardı. Mecburen “Kriminal kişi”lerle ilişkiye geçti. Fakat araştırmanın bir aşamasında birileri devreye girdi. Ya yanlış yönlendirdiler ya alenen “Tuzak” kurdular. Sonra olanlar oldu. Cesedi de o bölgeye “Tesadüfen” değil “Mesaj” için bırakıldı. Olay raydan çıkınca onu buraya gönderenler mecburen “Fotoğrafçı turist” hikâyesini ortaya attılar. Muhtemelen “Perdeleme” yapıldı!

Peki bu “Kesin” mi? Elbette hayır! Dedim ya sadece bir “Senaryo.” İnanıp inanmamakta özgürsünüz. Tabii muhtemelen “Turist senaryosu”na hemen inanan Türk medyası bu senaryoya ise inanmakta hayli zorlanacaktır!..

Dünya bazı açılardan hakikaten tuhaf bir yer ve acayip işler dönebiliyor!..

Atilla Akar/Yurt Gazetesi