08 Haz 2010 08:35 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:21

MEDYA PATRONLARININ EN FAZLA ENDİŞELENMESİ GEREKEN GAZETE HANGİSİ?

Ne Habertürk, ne bir başka gazete...Hangi yazar medya patronlarını uyararak devleşen bir gazeteyi işaret etti?

Akşam Yazarı Oray Eğin, Sözcü gazetesinin her geçen gün tiraj alarak medyanın dev gazetelerini tehdit ettiğini yazdı..

İşte Eğin’e göre medya patronlarının korkması gereken gazete:

Dinç Bilgin daha İstanbul’a yeni geldiğinde, Hürriyet’in sahibi Erol Simavi, ’Hiçbir zaman rakibimiz olamaz’ demişti Sabah gazetesi için. Yıllar içinde Sabah sadece Hürriyet’in en yakın rakibi olmakla kalmadı, bir dönem tirajlarda geçti bile.

Cem Uzan’ın star gazetesi, yayın hayatına başladığında da yerleşik medya patronları bu gazeteyi kendilerine rakip görmedi. Ne Hürriyet, ne Sabah... Alışılmadık, Türkiye’de denenmemiş bir gazeteydi. Kısa haberler, kocaman fotoğraflar, slogan başlıklar. Büyük gazetelerin ciddiye almadığı star, bir süre sonra dağıtım engeli gibi birçok soruna rağmen bir milyonun üzerinde sattı. Uzanlar batırılmasaydı bugün ciddi bir etkisi olacaktı.

Aynı şeyler Habertürk için de konuşuldu, ama bir şekilde tüm ezberleri bozmasına rağmen bu gazete de tuttu.

Her yeni gazete basın çalışanları için iyi bir haber demektir, mesleklerini yapacakları alternatif bir mecra anlamına gelir.

Ancak aynı zamanda bu gazeteler yerleşik medya patronları için de büyük birer tehdittir. Zira tutan her gazete zaten sınırlı olan reklam pastasını iyice daraltır, yeni ortaklar pay almaya başlar.

Biz gazeteciler içinse yeni bir gazetenin yükselişe geçmesi, sadece güvence değil aynı zamanda iyi gazetecilik açısından da iyi bir rekabet ortamı oluşturmalı. Başkalarının yarattığı dinamizm kendimizi de toparlamamız için bir fırsat verir. Yeni bir gazete, diğer gazeteleri de kış uykusundan uyandırır.
Sözcü gazetesini biliyorsunuz.

Daha evvel Doğan Grubu bünyesinde yayınlanıyordu, Gözcü adıyla. Basında efsane olmuş Rahmi Turan’ın son ürünüydü. Şimdi Turan, ’resmen’ Doğan Grubu bünyesinde ama ekibi Sözcü gazetesini çıkarıyor. O da ağabeylik yapmaya devam ediyor.

Ne Habertürk, ne bir başka gazete...
Bugünlerde medya patronlarının en fazla endişelenmesi gereken gazete kesinlikle Sözcü.

Gelin gazeteyi inceleyelim:
Her gün 16 sayfa çıkıyor, çoğu zaman yarı yarıya renkli. Bir sayfa bulmaca, iki sayfa sınavlara hazırlık testi, bir sayfada da televizyon yayın akışıyla birlikte astroloji, bulmaca çözümleri gibi sabit köşeler var. Çoğu zaman bir ya da iki sayfa da tam sayfa ilanla kapatılıyor.
Böyle bakıldığında içinde pek bir şey yok gibi görünüyor. Almanya’nın meşhur Bild gazetesi gibi kalan sayfalara tıkış tıkış yerleştirilmiş haberlerse ajanslardan alınma. Ancak özellikle cinayet haberleri, eski ekol üçüncü sayfa anlayışı gazeteyi ayrıştırıyor.
Önce Emin Çölaşan geldi burada yazmaya başladı. Ardından Necati Doğru... Bir de birinci sayfada Rahmi Turan’ın yazdığı söylenen ’Tokmak’ köşesi var. Gazetenin starları bu kadar.

Ve bu gazete geldi 176 bin tiraja dayandı. Doğan Grubu’nun gözden çıkardığı Çölaşan ve Doğru’yla büyük bir atılım yapıp, Doğan’ın iki gazetesi Vatan ve Milliyet’i geçtiler tiraj raporlarında.
Kış başından beri düzenli olarak ben de evime gelen gazetelere Sözcü’yü ekledim, Sabah’ı çıkartıp. Etrafımda pek çok kişinin sadece destek için Sözcü almaya başladığını da gözlemledim.

Peki nedir Sözcü’nün sırrı?
Aslında formül basit: Hiç geri adım atmadan sadece muhalefet yapıyorlar. Okurlar da gazetenin cesaretini ödüllendiriyor. Tayyip Erdoğan’ı padişah şekline sokup sürmanşete taşıyorlar mesela. Yoksulluğu ve yolsuzluğu sürekli gündemde tutuyorlar. İşsizliği illa ki vurguluyorlar. Üzerine de benim kendime çok yakın bulmadığım bir milliyetçilik sosu ekliyorlar.
Bir gazete için muhalefet yapmak her zaman için garanti formül. Ama bugünlerde muhalefete her şeyden daha fazla ihtiyaç var. Başka gazeteler ’Aman hükümet kızmasın’ ya da ’Denge kuralım’ deyip tiraj kaybederken, Sözcü almış başını gidiyor.
Bakalım, bu gazetenin artan tirajı Türkiye’deki başka değişimlerin de habercisi olacak mı?