Medya patronları neden maaş promosyonu vermiyor?
Medyaradar'ın gizemli yazarı Keskin Kalem yine medya dünyasında ses getirecek bir yazıya imza attı.
Medya tarihinde görülmemiş…
Medya tarihinde duyulmamış…
Medya tarihinde şahit olunmamış bir eşitsizlik, ve fakirleşme ile karşı karşıyayız yoldaşlar.
Gazetecinin elbette zor günleri oldu.
Hele benim gibi bir dinozor anlatsa neler işiteceksiniz de…
Elbette cebimizde simit alacak paramızın olmadığı günleri de yaşadık.
Amma, hiç değilse gelir eşitsizliği böyle değildi.
Bir yanda en lüks hayatları yaşayan ekran yüzü, köşe yazarı, GYY…
Diğer yanda gün be gün maaşı eriyen emekçi.
Benim safım belli yoldaşlar.
Aylardır her hafta yazıyorum.
Kah bir hırsızı, yolsuzu ifşa ediyorum.
Kah doğrudan patronlara sesleniyorum.
Bıçak kemiği deldi, geçti.
Sırça köşklerinden izliyorlar olan biteni.
Neler yaşanıyor haberleri yok.
Ne hikayeler geliyor kulağıma piyasadan.
Okul taksidini ödemeyediği için çocuğunu özel okuldan alan mı, evinin kirasını ödeyemeyen mi…
Kredi kartı borcu yüzünden arkadaşlarından sürekli borç almak zorunda kalan mı…
Maaşı eridikçe ailesine mahçup olan mı…
Neler var neler…
Yıl sonuna kadar da emekçi fakirleşmeyi iliklerine kadar hissedecek…
Amma bizim sektör bir garip.
Biz gazeteciler her gün herkesin derdini dile getirirken, medya patronlarına karşı haklarımızı savunamadık.
KENDİMİZE SAHİP ÇIKAMADIK!
Her gün haber yazıyor gazeteci…
Yok şu şirket şu kadar maaş promosyonu verdi.
Medyada peki ne oluyor?
Medyamızın güzide sitesi Medyaradar’ın yazarlarından Cezmi Abi bunu gündeme getirdi.
‘Banka promosyonlarını neden medya patronları, gazetecilere vermiyor’ dedi.
Çok doğru bir yazıydı.
Ben de bir emekçinin bana gönderdiği mail vesilesiyle, bu fikri gündeme getirmiştim.
Dikkatimi çekti, Cezmi Abi’nin bu yazısını Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat da sosyal medya hesabından paylaştı.
Peki sorum şu:
Demirören acaba çalışanlarına banka promosyonu verecek mi?
Umuyoruz Hande Fırat bu işin öncüsü olur.
Cezmi Abi bir de kimler promosyon verdi sorusunun peşine düşmüş:
Şimdilik Fox, KRT ve ANKA…
Muhalif medyayı tebrik ediyorum…
Darısı diğerlerinin de başına.
Çünkü ülke tarihi bir dönemeçten geçiyor.
Biz gazetecilere de çok önemli görevler düşüyor.
Medya patronları çok mu görüyor bir maaş promosyonunu?
Fena mı olur gazeteci çocuğuna bir şey alsa?
Kredi kartı borcunu hafifletse?
Rahat bir nefes alsa?
İLETİŞİM BAŞKANLIĞI NEDEN MAAŞLARA EL ATMIYOR?
Yoldaşlar, bu yıl içerisinde medyada yapılan zam ve ara zam oranları, zaten adaletsiz olan maaş dağılımını iyice uçuruma sürükledi.
Kaç kere sordum:
Siyasileri takip eden muhabirin cebinde ne kadar para var?
Cesareti olan siyasetçi bir sorsun?
Daha önce siyasetçilere seslendim.
Özellikle de muhalefet liderlerine…
Dedim ki medyanın sorunlarını dile getirirken neden insanlık onurunun altına düşen maaşları gündeme getirmiyorsunuz?
Bu meselenin bir diğer muhatabı da, İletişim Başkanlığı.
Medyadaki her meselenin çözüm adresi olarak gösterilen başkanlık, gazetecilerin yaşadığı bu özlük hakkı krizine bir el atmayı planlıyor mu?
Hiç gündemlerinde mi acaba?
Yoksa tek gündemleri atılan manşetler mi?
Basın kartı dağıtmak mı? (Onun da kriterleri tartışılır)
Peki ya meslek örgütlerimiz?
Güçlü bir ses çıkardılar mı bu geçim krizine karşı?
Ben duymadım.
Benim gibi bir iki çatlak ses dışında, isyan eden yok.
Ekranları, köşeleri işgal edenlerin zaten tuzu kuru.
Onlar kapalı kapılar ardında yolsuz isimlerle iş tutup, ceplerini doldurmanın peşinde.
Bunu da emekçinin yanındayız pozlarıyla örtmeye çalışıyorlar.
Açın İsmail Küçükkaya’nın Twitter hesabını, paylaşımlarına bakın…
Gülün…
Gülün…
Sonra da ağlayın.
Biz, birbirimize sahip çıkmadıkça daha çoook ağlarız yoldaşlar.
Benden demesi.
HANGİ GYY TACİZ SUÇLAMASIYLA GÖREVDEN ALINDI?
Sırdaşlarım…
Bu kasvetli yazımı daha da kasvetli bir hale getirmek istemezdim.
Ama medyada halimiz bu.
Ekonomik kriz, iş kaybetme korkusu, yolsuz gazeteciler derken bir de size, korkunç bir taciz iddiasından bahsedeyim.
Bahsedeyim ki, ne haldeyiz daha iyi görün.
Piyasada eski bir gazeteci…
Muhalif tandanslı bir TV ve internet sitesinin GYY’si…
Yakın tarihte görevden alındı.
Nedenini kimse bilmiyordu ancak keskin kulaklarıma gelenlere göre, bu görevden alınmanın arkasında ağır bir taciz iddiası yatıyor.
Öyle ki, genç bir kadının çok çok ağır taciz içeren iddiaları, kanıtlı, belgeli olunca,
GYY’nin görevden alınması kaçınılmaz olmuş.
Genç kadın yaşadığı tacizin ağır travmasını hala yaşıyormuş ve psikolojisi bozulduğu için konuyu henüz adli makamlara götürmemiş.
Bu nedenle ben de meseleyi isim vermeden yazıyorum.
Medyada kadın olmak zaten hep zordu, ancak gördüğüm kadarıyla kadın meslektaşlarımızın hakları konusunda da bir arpa boyu yol gidememişiz.
Bu utanç da hepimize yeter.