18 Mar 2020 11:49 Son Güncelleme: 18 Mar 2020 12:35

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici: Veyis Ateş üzüntü açıklamış, özür bile değil!

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Habertürk TV sunucusu Veyis Ateş'in tepkilere neden olan canlı yayına ilişkin sosyal medyadan 'üzüntüsünü' bildirmesini yorumladı.

Bildirici, "Veyis Ateş hatayı farketmemiş- Bir yayıncılık hatasının tekrarlanmaması yanlışın nerede olduğunu anlamaya bağlıdır. Ama maalesef Veyis Ateş’in açıklamasında bu programdaki yanlışı anladığına dair ipucu yok. 'Haklı tepkiler' ve 'yayın ilkelerimizle bağdaşmayan beyanlar'da bulunuyor ama neden haklı olduğu ya da hangi yayın ilkesine aykırı olduğuna hiç değinmiyor." düşüncesini dile getirdi.

Bildirici, "Bir kez daha altını çizerek belirteyim; ana haber programını sunan bir yayıncının toplum sağlığına aykırı, bilim karşıtı ve ayrımcı bakış açısına sahip olması ya da böylesi düşünceleri mazur görebilmesi vahim olur." ifadesini kullandı.

Yanlışın aynı mecrada düzeltilmesi gerektiğinin altını çizen Bildirici, " Öncelikle Veyis Ateş’in bu konuda yeni bir açıklama yapıp yapmayacağını anlamak için dün akşamki ana haberleri bekledim. Ama Ateş, haberlerde bir açıklama yapmadı, yeni bir düzeltme yoluna gitmedi. Anlaşılan sosyal medyadaki paylaşımını yeterli görüyor" görüşünü savundu.

Bildirici kişisel blogunda yayımladığı yazıda şunları kaydetti:

Ama yayıncılıktaki bir yanlış, aynı anda, o da olmazsa aynı mecrada bilahare düzeltilmek zorundadır. Veyis Ateş’in de bu programla ilgili üzüntüsünü ve düzeltici ifadelerini yine ana haberlerde dile getirmesi gerekirdi. Çünkü amaç düzeltmenin, Demircan’ın o sözlerini dinleyenlere ulaşmasıdır. Sosyal medyadan yapılan paylaşımın Habertürk ana haberi dinleyenlerin tümünü kapsamayacağı açıktır.

Konuk seçimi yanlış- Veyis Ateş, paylaşımında Demircan’ı ,Koronavirüs nedeniyle gündeme gelen umre, cuma ve vakit namazı önlemlerinin konuşulması için çağırdığını belirtiyor. Yani konu Koronavirüs ve camilerdeki önlemlermiş. İyi de Ali Rıza Demircan gerçekten bu konuları konuşmak için ekrana çıkarılacak bir uzman mı? Hayır. Her gazeteci ve konuyla ilgili herkes bilir ki, Demircan, “İslama göre cinsel hayat” kitabı ve İslamda cinsellik üzerine konuşmalarıyla ünlenmiş bir ilahiyatçı. Uzmanlık alanı bu.

Dolayısıyla Demircan’ın ekrana çıktığında böyle şeyler söyleyeceği zaten belli. Demircan yıllardır söylediklerini tekrarlamış. Bir gram yenilik yok yaklaşımında.

Bilimi ve tıbbı inkar – Demircan’ın programdaki sözleri, ayrımcı, cinsellik takıntılı, kadınları aşağılayıcı ama en önemlisi, Koronavirüs gibi bir hastalığı cinsel ilişki biçimlerine bağlayan bir yaklaşım. Bilimi, tıbbı inkar ediyor; Koronavirüs'e karşı asıl önlemlerin “zina, evlilik dışı ilişki, eşcinsellik, evlilik hayatında anal ilişki ve regl döneminde ilişki”nin bitmesi olduğunu savunuyor. Sanırsınız K oronavirüs’e yakalananlar zina, anal seks vb yapıyorlar!

Düşünün Demircan, dünyayı alt üst eden, şimdiden 7 binden fazla insanın ölümüne, 180 bin kadarının da hastalanmasına neden olan virüse karşı çözüm için hekimlerin çaba harcamasına, bilim insanlarının aşı ve ilaç arayışına girmesini doğru ve yeterli bulmuyor. Türkiye’de de görevlilerin aldığı bütün önlemlere karşı çıkıyor ve Veyis Ateş ve Habertürk de da insanları yanlış yönlendiren bu görüşlere ekran açıyor; insanlara ulaşması için yardımcı oluyor! Bu ciddi bir yayıncılık yanlışıdır, toplum sağlığını hiçe saymaktır.

Veyis Ateş hatayı farketmemiş- Bir yayıncılık hatasının tekrarlanmaması yanlışın nerede olduğunu anlamaya bağlıdır. Ama maalesef Veyis Ateş’in açıklamasında bu programdaki yanlışı anladığına dair ipucu yok. “Haklı tepkiler” ve “yayın ilkelerimizle bağdaşmayan beyanlar”da bulunuyor ama neden haklı olduğu ya da hangi yayın ilkesine aykırı olduğuna hiç değinmiyor.

Ama vahim olan şu ki, paylaşımında bir de “konuğun canlı yayında mevzuyu toplumu ayrıştıran konulara getirmesinden” dolayı üzüntüsünü ifade ediyor. İşte meselenin can damarı burası. Veyis Ateş, Demircan’ın bilimi ve tıbbı inkar eden, ayrımcılık içeren, Koronavirüs gibi salgın hastalıkların çözümünü cinselliğe bağlayan sözlerini “toplumu ayrıştıran konular” olarak ifade ediyor!

Umarım yanlış anlamışımdır. Ama kendisinin paylaşımında belirttiği gibi “yayın esnasında Demircan’a gereken tepkiyi gösterememesinin” nedeni de böyle bir bakış açısına sahip olması ya da bu sözlerin kendisine doğal gelmesi olabilir. Zaten sonradan da üzüntü açıklamış, özür bile değil!

Bir kez daha altını çizerek belirteyim; ana haber programını sunan bir yayıncının toplum sağlığına aykırı, bilim karşıtı ve ayrımcı bakış açısına sahip olması ya da böylesi düşünceleri mazur görebilmesi vahim olur.