11 Eyl 2010 10:36
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 11:36
"MEDYA MAHALLESİNDE ZEMİN ÇOK KAYGAN DÜŞERSEN CANIN YANAR!"
Yeni ekran yüzü Tanem Sivar, bu sezon Lig TV'de yayınlanan 21 adlı programla seyirciyle buluşacak.
Yetenek Sizsiniz yarışmasında milyonlarca kişinin kalbini çalan, ekranın sempatik yüzü Tanem Sivar, bu sezon yarışmanın yanı sıra Lig TV’de yayınlanan 21 adlı programla seyirciyle buluşacak.
Özel hayatıyla sıkça gündeme gelmesine rağmen sessizliği seçen Sivar, yeni programını, futbolu ve günlük hayatındaki Tanem’i anlattı. Güzel sunucu, kariyer adımlarını yavaş atmasının nedenini ise ’Medya mahallesinde zemin çok kaygan. Düşersen canın çok yanar’ diyerek özetledi.
Futbola olan ilgin Güney Afrika’da Dünya Kupası’nı takip ettiğinde mi doğdu?
Dünya Kupası’na gittiğim zaman çok farklı bir bakış açısıyla maçları izledim. Maç öncesi ve sonrası enerji, futbolun aslında sadece futbol olmadığını bana gösterdi. Bunu gördükten sonra futbolla daha keyifle ilgilenmeye başladım.
Program o zaman gündemde miydi?
Lig TV’nin program teklifi, Dünya Kupası’ndan önce birkaç kere gelmişti. Fakat futbola uzak olduğum ve bu konu hakkında birikimim olmadığı için kendimi orada göremiyordum. Dünya Kupası tecrübesinden sonra futbola başka bir gözle bakmaya başladım. Döndüğümde Acun Ilıcalı ve Lig TV’den sevdiğim insanlar tekrar teklifte bulunduktan sonra ’Farklı bir şey denemek istiyorum. Çok güzel olabilir’ diye yanıt verdim.
Niçin televizyonda spor gibi daha dar bir alana yöneldin?
Hayatımda garip bir dönem geçiriyorum. Kısa vadeli değil, daha uzun süreli bir plan yaptım. Kendimce eğer futbol gibi daha spesifik bir konuya yeni bir bakış açısı getirebilirsem, kendimi orada geliştirebilirsem bunu uzun süre devam ettirebilirim diye düşündüm. Ve ne yazık ki Türkiye’de kariyerde başarı, medyada popülerliğe paralel gidiyor. Daha zor ve daha idealist olanı seçersem belki çok fazla ismim bilinmez ama bilen güzel bilir.
GELEN DİZİ TEKLİFLERİ MEDYATİKLİĞİMDEN
Gelen oyunculuk tekliflerini kabul etmediğini biliyoruz. Niçin bu teklifleri reddettin?
Televizyona ve sinemaya aşığım. Zaten üniversitede sinema-televizyon okudum. ’Bir işi ya tam yap ya da yapma’ diye düşünürüm. Başarabileceğimi bilsem, hak ettiğimi düşünsem o güzel teklifleri kabul ederdim. Ama şu andaki dizi tekliflerinin benim medyatikliğimden dolayı geldiğini düşünüyorum. Teklifler oyunculuk kabiliyetimden dolayı değil, popülerliğimden dolayı yapılıyor.
’21’ nasıl bir program olacak?
’21’ futbol tarihinin gelmiş geçmiş ’21’lerinin konuşulacağı bir program olacak. Futbolun unutulmaz anları ekrana gelecek. Unutulmaz 21 gol, kaçan 21 gol, unutulmaz penaltılar, ofsaytlar, golcüler, hakemler ekrana gelecek. Bu görüntülerin kahramanları stüdyoya gelecek. Ben futboldan çok, futbolcuyu, belki bir koca ya da baba olarak, daha güncel, aktüel bir yandan izleyiciye aktaracağım.
Türkiye’de kadınların futbola ilgisini nasıl buluyorsun?
Çok yakın iki arkadaşım var. Üçümüz de Türkiye’de futbolla ilgilenen kadınların portföyü gibiyiz. Bir tanesi avukat, sinir bozucu derecede futboldan anlıyor. Diğer arkadaşım futbolu anladığını sanıyor ama anlamıyor. Bir de benim gibi ’bilmediğini kabullenen ama merak ediyorum diyenler’ var. Türkiye’deki kadınlar da bence bu şekilde 3’e ayrılıyor.
Futbol maçlarını takip ediyor musun?
Dünya Kupası’nda Hollanda- Uruguay maçından çok zevk aldım. O maçtan sonra futbola başka türlü bakmaya başladım. Maç bitmesin istedim. Şimdi işime olan saygımdan ve merakımdan dolayı maçları seyrediyorum.
Ofsaytı şekilli mi anlatayım yoksa kumandayla mı?
Ofsaytı çözdün mü peki?
Tabii çözdüm artık. Hatta ofsaytı bitirdim, pasif ofsaytlara falan geçtim. Çok kolay. Zaten 3 aydır tüm arkadaşlarımla kafelerde tuzluk ve biberliklerle ofsayt konuşuyoruz. İsterseniz anlatabilirim.
Evet istiyoruz...
Peki şekilli mi anlatayım, kumandayla mı? Yoksa sözlü mü olsun?
Sözlü olsun lütfen...
Ofsayt çok özetle, topun son oynandığı anda yani topun futbolcudan çıkması itibarıyla, rakip kale çizgisine toptan daha yakın bulunan futbolcunun durumu olarak belirtilir. Ancak bu oyuncu kendi yarı sahasında bulunuyorsa ofsayt geçersizdir. Aynı biçimde, kendisiyle rakip kale çizgisi arasında en az iki rakip oyuncu varsa, ofsayt yine geçersizdir. Iki rakip oyuncunun biri kaleci, birisi oyuncu olabilir ya da her ikisi oyuncu olabilir.
Acun’a ’oleyy’ diye koşa koşa gittim
Ekranda kazandığın popülerlikten sıkıldığın oluyor mu?
Ben 6 yıldır Acun’la çalışıyorum ve birçok projede yer aldım. Fakat yaşadığım ilişkiden dolayı işimin üstüne çok daha fazla medyatiklik ve popülerlik geldi. Bu bana biraz daha fazla sorumluluk ve güç verdi. 5 yıl önceki Tanem’le bugünkü Tanem arasında hiçbir fark yok. Adımı bilen insanlar çoğaldı. Ama benim kariyer hedefim, 15 yıl sonra yapmak istediklerim hep aynı.
Acun’la tanışmanız nasıl oldu?
ABD’den döndüğüm zaman Acun’la ortak bir arkadaşımız bana ’Acun Firarda’dan bahsetti. Ben ’oleyy’ diye koşa koşa gittim. Fakat kamera önü olduğunu bilmiyordum. Deneme çekimine çağırdı. Sonra da başladık ve 6 yıldır Acun’nun yanındayım.
Dünyayı dolaşmak senin için fırsat mıydı yoksa zorlu bir süreç miydi?
Hayatım boyunca başıma gelebilecek en iyi fırsatlardan biriydi. Ödül gibi bir şeydi. Programın ne olacağını ya da bir sonraki seneyi bile bilmiyordum. Gittiğim her yerden kendime bir şey katmaya çalıştım. Günün sonunda belki televizyonla ilgili hiçbir şey yapamasam da dünyayı dolaşmış olacaktım. Bu, bedeli ödenmez bir tecrübeydi.
Tanem’i biimeyenleri
Tam bir Audrey Hepburn tutkunu. En sevdiği filmi ise ’Love in the Afternoon’.
Dünyada en sevdiği yer Filipinler’de bulunan Borakay Adası.
İstanbul’da Haliç’in kıyılarındaki tarihi mekanlarda dolaşıp, fotoğraf çekmeyi çok seviyor. Özellikle portre çekim yapıyor.
O doğmadan önce babasının annesine hediye ettiği, üzerinde ’Bitanem’ yazan gül, isminin Tanem olmasına neden oldu.
Henüz kariyer hedefinin sadece yüzde 10’unu gerçekleştirdiğini söylüyor ve ’Tanem olarak’ ekranda başarılı işlere imza atmak onun için büyük önem taşıyor.
Her yere minik notlar alıyor. Yazar, mekan, yemek, filozof isimlerini not ederek bir gün mutlaka bu notlara başvuruyor.
Gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi çok seviyor. Arkadaşları ona bu yüzden
’Turizm Tanem’ diyor. Tam 600 tane gezi kitabı bulunuyor kütüphanesinde...
İstanbul’da salaş mekanları çok seviyor.
Nurbanu GÜNEY ELBİR / AKŞAM
Özel hayatıyla sıkça gündeme gelmesine rağmen sessizliği seçen Sivar, yeni programını, futbolu ve günlük hayatındaki Tanem’i anlattı. Güzel sunucu, kariyer adımlarını yavaş atmasının nedenini ise ’Medya mahallesinde zemin çok kaygan. Düşersen canın çok yanar’ diyerek özetledi.
Futbola olan ilgin Güney Afrika’da Dünya Kupası’nı takip ettiğinde mi doğdu?
Dünya Kupası’na gittiğim zaman çok farklı bir bakış açısıyla maçları izledim. Maç öncesi ve sonrası enerji, futbolun aslında sadece futbol olmadığını bana gösterdi. Bunu gördükten sonra futbolla daha keyifle ilgilenmeye başladım.
Program o zaman gündemde miydi?
Lig TV’nin program teklifi, Dünya Kupası’ndan önce birkaç kere gelmişti. Fakat futbola uzak olduğum ve bu konu hakkında birikimim olmadığı için kendimi orada göremiyordum. Dünya Kupası tecrübesinden sonra futbola başka bir gözle bakmaya başladım. Döndüğümde Acun Ilıcalı ve Lig TV’den sevdiğim insanlar tekrar teklifte bulunduktan sonra ’Farklı bir şey denemek istiyorum. Çok güzel olabilir’ diye yanıt verdim.
Niçin televizyonda spor gibi daha dar bir alana yöneldin?
Hayatımda garip bir dönem geçiriyorum. Kısa vadeli değil, daha uzun süreli bir plan yaptım. Kendimce eğer futbol gibi daha spesifik bir konuya yeni bir bakış açısı getirebilirsem, kendimi orada geliştirebilirsem bunu uzun süre devam ettirebilirim diye düşündüm. Ve ne yazık ki Türkiye’de kariyerde başarı, medyada popülerliğe paralel gidiyor. Daha zor ve daha idealist olanı seçersem belki çok fazla ismim bilinmez ama bilen güzel bilir.
GELEN DİZİ TEKLİFLERİ MEDYATİKLİĞİMDEN
Gelen oyunculuk tekliflerini kabul etmediğini biliyoruz. Niçin bu teklifleri reddettin?
Televizyona ve sinemaya aşığım. Zaten üniversitede sinema-televizyon okudum. ’Bir işi ya tam yap ya da yapma’ diye düşünürüm. Başarabileceğimi bilsem, hak ettiğimi düşünsem o güzel teklifleri kabul ederdim. Ama şu andaki dizi tekliflerinin benim medyatikliğimden dolayı geldiğini düşünüyorum. Teklifler oyunculuk kabiliyetimden dolayı değil, popülerliğimden dolayı yapılıyor.
’21’ nasıl bir program olacak?
’21’ futbol tarihinin gelmiş geçmiş ’21’lerinin konuşulacağı bir program olacak. Futbolun unutulmaz anları ekrana gelecek. Unutulmaz 21 gol, kaçan 21 gol, unutulmaz penaltılar, ofsaytlar, golcüler, hakemler ekrana gelecek. Bu görüntülerin kahramanları stüdyoya gelecek. Ben futboldan çok, futbolcuyu, belki bir koca ya da baba olarak, daha güncel, aktüel bir yandan izleyiciye aktaracağım.
Türkiye’de kadınların futbola ilgisini nasıl buluyorsun?
Çok yakın iki arkadaşım var. Üçümüz de Türkiye’de futbolla ilgilenen kadınların portföyü gibiyiz. Bir tanesi avukat, sinir bozucu derecede futboldan anlıyor. Diğer arkadaşım futbolu anladığını sanıyor ama anlamıyor. Bir de benim gibi ’bilmediğini kabullenen ama merak ediyorum diyenler’ var. Türkiye’deki kadınlar da bence bu şekilde 3’e ayrılıyor.
Futbol maçlarını takip ediyor musun?
Dünya Kupası’nda Hollanda- Uruguay maçından çok zevk aldım. O maçtan sonra futbola başka türlü bakmaya başladım. Maç bitmesin istedim. Şimdi işime olan saygımdan ve merakımdan dolayı maçları seyrediyorum.
Ofsaytı şekilli mi anlatayım yoksa kumandayla mı?
Ofsaytı çözdün mü peki?
Tabii çözdüm artık. Hatta ofsaytı bitirdim, pasif ofsaytlara falan geçtim. Çok kolay. Zaten 3 aydır tüm arkadaşlarımla kafelerde tuzluk ve biberliklerle ofsayt konuşuyoruz. İsterseniz anlatabilirim.
Evet istiyoruz...
Peki şekilli mi anlatayım, kumandayla mı? Yoksa sözlü mü olsun?
Sözlü olsun lütfen...
Ofsayt çok özetle, topun son oynandığı anda yani topun futbolcudan çıkması itibarıyla, rakip kale çizgisine toptan daha yakın bulunan futbolcunun durumu olarak belirtilir. Ancak bu oyuncu kendi yarı sahasında bulunuyorsa ofsayt geçersizdir. Aynı biçimde, kendisiyle rakip kale çizgisi arasında en az iki rakip oyuncu varsa, ofsayt yine geçersizdir. Iki rakip oyuncunun biri kaleci, birisi oyuncu olabilir ya da her ikisi oyuncu olabilir.
Acun’a ’oleyy’ diye koşa koşa gittim
Ekranda kazandığın popülerlikten sıkıldığın oluyor mu?
Ben 6 yıldır Acun’la çalışıyorum ve birçok projede yer aldım. Fakat yaşadığım ilişkiden dolayı işimin üstüne çok daha fazla medyatiklik ve popülerlik geldi. Bu bana biraz daha fazla sorumluluk ve güç verdi. 5 yıl önceki Tanem’le bugünkü Tanem arasında hiçbir fark yok. Adımı bilen insanlar çoğaldı. Ama benim kariyer hedefim, 15 yıl sonra yapmak istediklerim hep aynı.
Acun’la tanışmanız nasıl oldu?
ABD’den döndüğüm zaman Acun’la ortak bir arkadaşımız bana ’Acun Firarda’dan bahsetti. Ben ’oleyy’ diye koşa koşa gittim. Fakat kamera önü olduğunu bilmiyordum. Deneme çekimine çağırdı. Sonra da başladık ve 6 yıldır Acun’nun yanındayım.
Dünyayı dolaşmak senin için fırsat mıydı yoksa zorlu bir süreç miydi?
Hayatım boyunca başıma gelebilecek en iyi fırsatlardan biriydi. Ödül gibi bir şeydi. Programın ne olacağını ya da bir sonraki seneyi bile bilmiyordum. Gittiğim her yerden kendime bir şey katmaya çalıştım. Günün sonunda belki televizyonla ilgili hiçbir şey yapamasam da dünyayı dolaşmış olacaktım. Bu, bedeli ödenmez bir tecrübeydi.
Tanem’i biimeyenleri
Tam bir Audrey Hepburn tutkunu. En sevdiği filmi ise ’Love in the Afternoon’.
Dünyada en sevdiği yer Filipinler’de bulunan Borakay Adası.
İstanbul’da Haliç’in kıyılarındaki tarihi mekanlarda dolaşıp, fotoğraf çekmeyi çok seviyor. Özellikle portre çekim yapıyor.
O doğmadan önce babasının annesine hediye ettiği, üzerinde ’Bitanem’ yazan gül, isminin Tanem olmasına neden oldu.
Henüz kariyer hedefinin sadece yüzde 10’unu gerçekleştirdiğini söylüyor ve ’Tanem olarak’ ekranda başarılı işlere imza atmak onun için büyük önem taşıyor.
Her yere minik notlar alıyor. Yazar, mekan, yemek, filozof isimlerini not ederek bir gün mutlaka bu notlara başvuruyor.
Gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi çok seviyor. Arkadaşları ona bu yüzden
’Turizm Tanem’ diyor. Tam 600 tane gezi kitabı bulunuyor kütüphanesinde...
İstanbul’da salaş mekanları çok seviyor.
Nurbanu GÜNEY ELBİR / AKŞAM