28 Ara 2012 14:20
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 14:34
MEDYA MAHALLESİ'NDE ULUDERE KAVGASI! AYŞENUR ARSLAN ERTUĞRUL ÖZKÖK'LE NEDEN KAPIŞTI?
Medya Mahallesi'nde Ertuğrul Özkök ve Ayşenur Arslan Uludere konusunda çok sert bir şekilde tartıştı
CNN Türk’te yayınlanan ve Hürriyet Gazetesi eski Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün konuk olarak katıldığı Medya Mahallesi
programında Uludere tartışması yaşandı..
Uludere’denin konuşulamadığını, algının yanlış oluşturulduğunu ileri süren Özkök, Anadolu’da her kasabadan cenazeler çıkılan bir ortamda sadece Uludere’nin konuşulmaması gerektiğini anlattı.
Ayşenur Arslan, kendisnin haberi aktarmasını da eleştiren Özkök’e yanıt verince Beki, Arslan ve Özkök arasında gerginlik hızla yükseldi.
İşte ekranda yaşanan o gerilimli anlar :
Ertuğrul Özkök: Uludere üzerine konuşamıyoruz. Bu ülkede bir savaş var. Şehitler var. Bu ülkede başka bölgeler de var. Binlerce evden çıkan cenaze var. Uludereyi konuşacaksak, kaçakçılık olayını normal bir olay gibi görmeden konuşmamız lazım. Yoksa sorunun çözümüne gidemeyiz. Kasıtsa allah belasını versin diyeceğiz. Yanlışlıksa yapmayın böyle yanlışlar diyeceğiz.
Akif Beki: Uludere’nin sırtından siyaset yapanlar var diyor.
Ertuğrul Özkök: Evet aynı bunu söylüyorum. Ayşenur sen haberi sunarken Hükümet ve devlet adına kimse var mı dedin? Hükümetten biri olursa olay çıkar orada. Sormuyorsun ama CHP’den kimsevar mı diye.
Ayşenur Arslan: Bir askerin öldürdüğü pkk’lı için aynı şeyleri söylüyor muyum? Söylemiyorum. Orada öldürülen sivil vatandaşı görmezsen nasıl çözersin Kürt sorununu?
Ertuğrul Özkök: Öbürünü de görmeden nasıl çözersin. Oradaki şey affedilecek bir şey değildir.
Akif Beki : Bunu konuşanın içi yanmıyor diye baştan etiketlenirse konuşulamaz hale gelir diyor.
Ayşenur Arslan: Bundan 1 yıl önce böyle bir olay olmuş. Suçlular bulunacak, yaralar sarılacak denilmiş. Bugün 1. yıl dönümü, bugün bunu konuşmayacaksak. Konuşurken de hükümetin halini anlamak lazım diyeceksek.
Ertuğrul Özkök: Sen bunu böyle koyunca susmaktan başka bir çare yok. Güneydoğu’da bir Kürt sorunu yok bence. İstanbul, balıkesir, izmir var. bu sorunu güneydoğu’da çözersiniz, hatta orası bir gün ayrılır gider. Ama buradaki Kürtleri düşünmeden nasıl konuşabiliriz. Bundan 10 sene sonra başka şehirlerde gelecek bu sorun karşımıza. Beni bu söylediklerim nedeniyle dövebilirsiniz ama ortada böyle bir durum var.
Uludere’denin konuşulamadığını, algının yanlış oluşturulduğunu ileri süren Özkök, Anadolu’da her kasabadan cenazeler çıkılan bir ortamda sadece Uludere’nin konuşulmaması gerektiğini anlattı.
Ayşenur Arslan, kendisnin haberi aktarmasını da eleştiren Özkök’e yanıt verince Beki, Arslan ve Özkök arasında gerginlik hızla yükseldi.
İşte ekranda yaşanan o gerilimli anlar :
Ertuğrul Özkök: Uludere üzerine konuşamıyoruz. Bu ülkede bir savaş var. Şehitler var. Bu ülkede başka bölgeler de var. Binlerce evden çıkan cenaze var. Uludereyi konuşacaksak, kaçakçılık olayını normal bir olay gibi görmeden konuşmamız lazım. Yoksa sorunun çözümüne gidemeyiz. Kasıtsa allah belasını versin diyeceğiz. Yanlışlıksa yapmayın böyle yanlışlar diyeceğiz.
Akif Beki: Uludere’nin sırtından siyaset yapanlar var diyor.
Ertuğrul Özkök: Evet aynı bunu söylüyorum. Ayşenur sen haberi sunarken Hükümet ve devlet adına kimse var mı dedin? Hükümetten biri olursa olay çıkar orada. Sormuyorsun ama CHP’den kimsevar mı diye.
Ayşenur Arslan: Bir askerin öldürdüğü pkk’lı için aynı şeyleri söylüyor muyum? Söylemiyorum. Orada öldürülen sivil vatandaşı görmezsen nasıl çözersin Kürt sorununu?
Ertuğrul Özkök: Öbürünü de görmeden nasıl çözersin. Oradaki şey affedilecek bir şey değildir.
Akif Beki : Bunu konuşanın içi yanmıyor diye baştan etiketlenirse konuşulamaz hale gelir diyor.
Ayşenur Arslan: Bundan 1 yıl önce böyle bir olay olmuş. Suçlular bulunacak, yaralar sarılacak denilmiş. Bugün 1. yıl dönümü, bugün bunu konuşmayacaksak. Konuşurken de hükümetin halini anlamak lazım diyeceksek.
Ertuğrul Özkök: Sen bunu böyle koyunca susmaktan başka bir çare yok. Güneydoğu’da bir Kürt sorunu yok bence. İstanbul, balıkesir, izmir var. bu sorunu güneydoğu’da çözersiniz, hatta orası bir gün ayrılır gider. Ama buradaki Kürtleri düşünmeden nasıl konuşabiliriz. Bundan 10 sene sonra başka şehirlerde gelecek bu sorun karşımıza. Beni bu söylediklerim nedeniyle dövebilirsiniz ama ortada böyle bir durum var.