13 Haz 2012 17:43
Son Güncelleme: 23 Kas 2018 13:46
MEDYA MAHALLESİ TAMAMEN YAYINDAN KALDIRILDI MI?
Cumhuriyet yazarı bu soruyu Ayşenur Arslan'a sordu. İşte aldığı yanıt.
Medya Mahallesi ve ‘Erken Tatil’
CNN-Türk televizyonu Ayşenur Arslan’ın hazırladığı Medya Mahallesi’ni ‘erken’ tatile soktu. Kanalın Tarafsız Bölge, Dört Bir Taraf, Burada Laf Çok gibi düzenli yayınlanan programları yayınlarına eskisi gibi devam ettiğine göre, demek ki Medya Mahallesi’ne özel bir karar var ortada. Arslan geçen yıl olduğu gibi bu yıl da temmuz sonunda programına ara vermeyi planlıyordu. Ancak yönetimin aldığı son kararla bu tatil, ‘şimdilik’ iki ay uzatılmış durumda. Tabii biz ve okurlarımızın kafasındaki kaygı aynı: “Uzayan tatil kalıcı hale gelip program tamamen yayından kaldırılır mı?”
Dün hem ‘Geçmiş olsun’ demek, hem de bugüne kadar yaptığı vicdanlı ve cesur gazetecilik için teşekkür etmek için aradığımda bu soruyu kendisine yönelttim. Anlaşılan o ki şimdilik kimse ona “Devam etmeyeceksin” demiyor. Ama “Evet devam edeceksin” de denmiyor. Şimdilik kendisine iletilen tek yanıt “Ortalık bir yatışsın da, sonra bakalım” şeklinde.
Acaba ‘ortalık’ ve ‘yatışacak olan’ ne?
***
Arslan’ın programlarını izleyenler bilir. Konuğu Türk basın yelpazesinin hangi yanından olursa olsun; sağcı ya da solcu; İslamcı, liberal ya da laik, kim olursa olsun her konuyu konuşur. Ama Türkiye’nin gündemindeki iki ana konuya daha bir öncelik ve ağırlık verir. Birincisi artık tüm dünyanın gündemine giren Silivri yargılamaları. İkincisi ise Kürt sorunu.
Erken tatilin, özel yetkili mahkemelerin artık herkes tarafından kabul edilen hukuksuzluklarına yapılan vurgudan kaynaklandığını sanmam. Çünkü bu konuda iktidar partisi dahi bir düzenleme ihtiyacından bahseder hale gelmiş durumda. Daha dün Başbakan “Tamamen kaldırılabilirler” diye konuşmadı mı?
O zaman geriye kalıyor Kürt meselesi...
***
Hatırlarsanız, 20 Ekim 2011’de Başbakan Tayyip Erdoğan gazete ve televizyonların patron ve yöneticileriyle bir araya geldi. Cumhuriyet‘in de aralarında olduğu bazı gazeteler bu toplantıya çağrılmadı (Tabii ki bunu basın özgürlüğü açısından dert edinen tek kişi yine Ayşenur Arslan ve onun Medya Mahallesi’ydi!) Sonradan katılanlardan öğrendik ki Başbakan o toplantıda gazete sahiplerinden özellikle terörle mücadele konusunda kurumlarındaki meslektaşlarımıza ‘otosansür’ uygulamalarını istemiş.
Medya Mahallesi’nin erken tatile sokulmasında, programın beğenilen muhalif duruşunun yanı sıra iktidarın bu beklentisi de önemli rol oynamış olabilir. Son dönemde Arslan önce Kandil’e giden Avni Özgürel, sonra da Bejan Matur’u programına konuk ederek bu konuya geniş yer ayırdı. Ancak eğer mesele buysa, karar vericilerin bu görüşlerini bir kez daha gözden geçirmesinde büyük fayda var.
Çünkü, kendilerinden ‘otosansür’ isteyen Başbakan daha dün bizzat Kürtçenin seçmeli ders olacağını açıkladı. Sadece iktidar değil, ana muhalefet partisi dahi elini taşın altına koymuş durumda. CHP lideri Kılıçdaroğlu iki yıldır çalmadığı Başbakan’ın kapısını ilk kez geçen hafta Kürt sorununun çözümü için çaldı. Hal böyleyken, Türkiye’nin bu en önemli sorununun konuyu yakından takip eden gazetecilerle konuşulmasından daha normal ne olabilir?
Daha az değil, daha fazla konuşarak çözülecek bu sorun. Sırf bu yüzden bile, Ayşenur Arslan’ın tatilden erken dönmesini talep ediyoruz CNN-Türk‘ten...
BASIN EMEKÇİLERİNİN HEP YANINDAYDI
Medya Mahallesi yayında olduğu sürece basın emekçilerinin yanında oldu. Silivri’deki gazetecileri unutmadı, unutturmadı. Van’da artçı depremde hayatını kaybeden meslektaşlarımız Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir adına kendi arkadaşlarının fotoğraflarıyla açtığımız sergiyi Ankara büromuzdaki mütevazı galeriden canlı yayın ile tüm Türkiye’ye duyurdu. Uğur Mumcu’yu, geçmişte faili meçhul cinayetler hakkındaki yazılarını hatırlatarak andık birlikte. Bekir Coşkun’un ifade özgürlüğünü savunan, Mustafa Balbay’ın, Işık Kansu’nun tarihe ışık tutan kitaplarını ilk duyuran da hep o oldu. Cumhuriyet ailesi adına Ayşenur Arslan’a sonsuz teşekkürler.
TÜSİAD’DAN TELEFON
Erken tatil kararı sonrasında Arslan’ı kimler aradı? Ne daha birkaç gün önce çıkardığı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da önümüzdeki günlerde yayına çıkarmaya hazırlandığı hükümetin basından da sorumlu yetkilisi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç aramış. Gazeteciler dışında tanıdık bir isim var: TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner. Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren her tartışmalı konuda görüşlerini çekinmeden ortaya koyan Boyner’in, basın özgürlüğü konusundaki bu duyarlılığı da şaşırtıcı olmadı.
CNN-Türk televizyonu Ayşenur Arslan’ın hazırladığı Medya Mahallesi’ni ‘erken’ tatile soktu. Kanalın Tarafsız Bölge, Dört Bir Taraf, Burada Laf Çok gibi düzenli yayınlanan programları yayınlarına eskisi gibi devam ettiğine göre, demek ki Medya Mahallesi’ne özel bir karar var ortada. Arslan geçen yıl olduğu gibi bu yıl da temmuz sonunda programına ara vermeyi planlıyordu. Ancak yönetimin aldığı son kararla bu tatil, ‘şimdilik’ iki ay uzatılmış durumda. Tabii biz ve okurlarımızın kafasındaki kaygı aynı: “Uzayan tatil kalıcı hale gelip program tamamen yayından kaldırılır mı?”
Dün hem ‘Geçmiş olsun’ demek, hem de bugüne kadar yaptığı vicdanlı ve cesur gazetecilik için teşekkür etmek için aradığımda bu soruyu kendisine yönelttim. Anlaşılan o ki şimdilik kimse ona “Devam etmeyeceksin” demiyor. Ama “Evet devam edeceksin” de denmiyor. Şimdilik kendisine iletilen tek yanıt “Ortalık bir yatışsın da, sonra bakalım” şeklinde.
Acaba ‘ortalık’ ve ‘yatışacak olan’ ne?
***
Arslan’ın programlarını izleyenler bilir. Konuğu Türk basın yelpazesinin hangi yanından olursa olsun; sağcı ya da solcu; İslamcı, liberal ya da laik, kim olursa olsun her konuyu konuşur. Ama Türkiye’nin gündemindeki iki ana konuya daha bir öncelik ve ağırlık verir. Birincisi artık tüm dünyanın gündemine giren Silivri yargılamaları. İkincisi ise Kürt sorunu.
Erken tatilin, özel yetkili mahkemelerin artık herkes tarafından kabul edilen hukuksuzluklarına yapılan vurgudan kaynaklandığını sanmam. Çünkü bu konuda iktidar partisi dahi bir düzenleme ihtiyacından bahseder hale gelmiş durumda. Daha dün Başbakan “Tamamen kaldırılabilirler” diye konuşmadı mı?
O zaman geriye kalıyor Kürt meselesi...
***
Hatırlarsanız, 20 Ekim 2011’de Başbakan Tayyip Erdoğan gazete ve televizyonların patron ve yöneticileriyle bir araya geldi. Cumhuriyet‘in de aralarında olduğu bazı gazeteler bu toplantıya çağrılmadı (Tabii ki bunu basın özgürlüğü açısından dert edinen tek kişi yine Ayşenur Arslan ve onun Medya Mahallesi’ydi!) Sonradan katılanlardan öğrendik ki Başbakan o toplantıda gazete sahiplerinden özellikle terörle mücadele konusunda kurumlarındaki meslektaşlarımıza ‘otosansür’ uygulamalarını istemiş.
Medya Mahallesi’nin erken tatile sokulmasında, programın beğenilen muhalif duruşunun yanı sıra iktidarın bu beklentisi de önemli rol oynamış olabilir. Son dönemde Arslan önce Kandil’e giden Avni Özgürel, sonra da Bejan Matur’u programına konuk ederek bu konuya geniş yer ayırdı. Ancak eğer mesele buysa, karar vericilerin bu görüşlerini bir kez daha gözden geçirmesinde büyük fayda var.
Çünkü, kendilerinden ‘otosansür’ isteyen Başbakan daha dün bizzat Kürtçenin seçmeli ders olacağını açıkladı. Sadece iktidar değil, ana muhalefet partisi dahi elini taşın altına koymuş durumda. CHP lideri Kılıçdaroğlu iki yıldır çalmadığı Başbakan’ın kapısını ilk kez geçen hafta Kürt sorununun çözümü için çaldı. Hal böyleyken, Türkiye’nin bu en önemli sorununun konuyu yakından takip eden gazetecilerle konuşulmasından daha normal ne olabilir?
Daha az değil, daha fazla konuşarak çözülecek bu sorun. Sırf bu yüzden bile, Ayşenur Arslan’ın tatilden erken dönmesini talep ediyoruz CNN-Türk‘ten...
BASIN EMEKÇİLERİNİN HEP YANINDAYDI
Medya Mahallesi yayında olduğu sürece basın emekçilerinin yanında oldu. Silivri’deki gazetecileri unutmadı, unutturmadı. Van’da artçı depremde hayatını kaybeden meslektaşlarımız Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir adına kendi arkadaşlarının fotoğraflarıyla açtığımız sergiyi Ankara büromuzdaki mütevazı galeriden canlı yayın ile tüm Türkiye’ye duyurdu. Uğur Mumcu’yu, geçmişte faili meçhul cinayetler hakkındaki yazılarını hatırlatarak andık birlikte. Bekir Coşkun’un ifade özgürlüğünü savunan, Mustafa Balbay’ın, Işık Kansu’nun tarihe ışık tutan kitaplarını ilk duyuran da hep o oldu. Cumhuriyet ailesi adına Ayşenur Arslan’a sonsuz teşekkürler.
TÜSİAD’DAN TELEFON
Erken tatil kararı sonrasında Arslan’ı kimler aradı? Ne daha birkaç gün önce çıkardığı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da önümüzdeki günlerde yayına çıkarmaya hazırlandığı hükümetin basından da sorumlu yetkilisi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç aramış. Gazeteciler dışında tanıdık bir isim var: TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner. Türkiye’nin geleceğini ilgilendiren her tartışmalı konuda görüşlerini çekinmeden ortaya koyan Boyner’in, basın özgürlüğü konusundaki bu duyarlılığı da şaşırtıcı olmadı.