MEDYA DÜNYASINI SARSACAK İDDİA! ÇÖLAŞAN BELGELERİ CUMHURİYET'E SATIYORDU!
Özal döneminin önde gelen isimlerinden eski bakan Ekrem Pakdemirli, anılarını “Özal'ın Mirası” adıyla kitaplaştırdı.
Pakdemirli dönemin Cumhurbaşkanı Evren’le arasında geçen bir diyaloğu şöyle anlattı: “Enflasyon konusunda beni birkaç defa makamına çağırdı. ‘Niye düşmüyor bu enflasyon? Emir veriyorum düşsün şu enflasyon’ dedi”
Habertürk’ün haberine göre Merhum Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde sağ kolu olan eski bakan Prof. Dr. Ekrem Pakdemirli, anılarını “Özal’ın Mirası” adıyla kitaplaştırdı. Turgay Yavuz’un kaleme aldığı ve Ufuk Yayınları’ndan çıkan kitapta Pakdemirli, tartışma yaratacak birçok konuyu da gündeme taşırken, bir döneme de ışık tutuyor. Kitapta Emin Çölaşan ile ilgili çarpıcı bir de suçlama var.
‘EMİN ÇÖLAŞAN GİZLİ EVRAKLARI CUMHURİYET’E SATIYORMUŞ’
“DPT’de grup başkanı iken Emin Çölaşan da DPT’de uzman yardımcısı olarak çalışıyordu. Bir ara baktık ki Cumhuriyet Gazetesi’nde bizim, hizmete özel olan gizli evraklar yayınlanıyor. Bu evrakları kimin verdiğini bir türlü bulamıyorduk. Bu evrakları kimin verdiğini bulmak için bir teklifte bulundum.
Bir tane gizli evrakı, var olan 4 dairemize birer harfini değiştirerek verelim; böylelikle hangi daireden çıktığını kolaylıkla buluruz dedim. Evrakları dağıttık. Ertesi gün Cumhuriyet Gazetesi’nde Sosyal Planlama’ya gönderdiğimiz evrak yayınlandı. Sosyal Planlama Daire Başkanı o zaman Prof. Dr. Nevzat Yalçıntaş idi. Yalçıntaş’a evrakın kendi dairesinden çıktığını söyledik. O da evrakın akışından hangi şubeden çıktığını tespit etti. Sosyal Planlama’dan evrakı Emin Çölaşan’ın çıkardığını anladık. (...) Sonradan biz Cumhuriyet Gazetesi’nin sahibinden öğrendik ki Çölaşan bütün bu hizmete özel gizli evrakları para karşılığında Cumhuriyet Gazetesi’ne satıyormuş.”
"İHTİLAL’DEN ÖNCE GÜLEN’E SAKLANMASINI TAVSİYE ETTİM"
“Fethullah Gülen Hocaefendi ile İzmir’de tanıştık. Hocaefendi, Bornova Merkez Camii’nde vaiz idi. Ben de üniversitede hocaydım. 1980 ihtilali yaklaşırken Turgut Özal, Hacı Kemal Erimez ve Fethullah Gülen’in de aralarında bulunduğu kişilerle beraber Ankara’da benim evimde bir araya geldik. Bu toplantıda Fethullah Gülen’e askerlerin söz dinlemediği, darbe yapacaklarının kesinleştiği, kendisinin saklanmasının iyi olacağını tavsiye ettik.”
"ÇANDAR’I ÖCALAN’A ÖZAL GÖNDERDİ"
“Cengiz Çandar, Özal’a çevreden bilgiler getiriyordu. Bu yüzden Özal onunla arkadaşlığına önem veriyordu. Özal’ın, Çandar’ı bir kez de Öcalan’a terörle bir yere varılamayacağını anlatmak için gönderdiğini hatırlıyorum.”
KARISINA SÖZ GEÇİREMEYEN TEK ERKEK BEN MİYİM?
Bazı programlarda Semra Hanım’a mikrofon uzatarak şarkı söylettiler. Ona ’sesiniz güzel’ dendi. Tabii bu durum Özal’a zarar vermeye başladı. Biz Turgut Ağabey’e bu durum üzerine biraz yüklendik. Ağabey dedik "Siz Demirel’in veya Bülent Ulusu’nun karısının çıkıp şarkı söylediğini gördünüz mü?" dedik. Bu sözler üzerine Özal gözleri dolarak, "Karısına söz geçiremeyen tek erkek ben miyim?" diye sitem etti.
SADRİ ALIŞIK’A ÖRTÜLÜ ÖDENEKTEN 3 MİLYON DOLAR
Sanatçıyı ve sanatkarı Özal her zaman korumuştur. Sadri Alışık siroz olmuştu. Karaciğerinin değişmesi için 3 milyon dolar lazımdı. Özal, "Sadri Alışık’a 3 milyon dolar ver" dedi. "Ben de ağabey 3 milyon dolar veremem" dedim. Bana Osmanlı’dan örnekler vererek, "Sadri Beyefendi kendini frenleyememiş biraz fazla içmiş, karaciğeri çökmüş. Olsun o sanatçımızdır. Ona sahip çıkacağız" dedi. Parayı verdik ve Sadri Alışık ameliyattan sonra 15 yıl yaşadı.
NAİM’E 7 MİLYON DOLAR ÖDEDİK
Turgut Ağabey bir gün ’Naim Süleymanoğlu’nu Türk vatandaşı yapacağız, ama 7 milyon dolar istiyorlar" dedi. Ben de bu parayı veremeyeceğimi söyledim. Bu parayla 70 köye su götüreceğimi söyledim. Bana dönüp dedi ki; "Naim Süleymanoğlu’nu aldık, olimpiyatlara gitti, Türk bayrağıyla yarıştı ve şampiyon oldu. Türk bayrağı göndere çekilerek İstiklal Marşı okundu. Bu marşın yurt dışında okunması için kaç para verirsin?" Bunu anlatınca gözlerim doldu. ’Verelim be ağabey’ dedim. Bulgar istihbaratına 7 milyon doları çantaya koyup gönderdik.