Meclis Aladağ Yurt Yangınını Araştırma Komisyonu
- Başbakanlık Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ersoy:"FETÖ ile ilgili kapatılan vakıf sayısı toplam 140 civarı. Bunlardan gelen yurtların büyük kısmını, yüzde 90'ını KYK'lara, geri kalanı MEB ve kamu kurumlarına verdik. Geri kalan çok az kısım yurdu da vergi muafiyeti olan vakıflara verdik"- Çalışma.
TBMM (AA) - Başbakanlık Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Burhan Ersoy, "FETÖ ile ilgili kapatılan vakıf sayısı toplam 140 civarı. Bunlardan gelen yurtların büyük kısmını, yüzde 90'ını KYK'lara, geri kalanı MEB ve kamu kurumlarına verdik. Geri kalan çok az kısım yurdu da vergi muafiyeti olan vakıflara verdik." dedi.
Aladağ'daki Yurt Yangınının Araştırılması ve Kamusal Eğitim, Barınma Haklarının Tüm Öğrenciler İçin Yaygınlaştırılması Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Adana Milletvekili Fatma Güldemet Sarı başkanlığında toplandı.
Komisyonda sunum yapan Başbakanlık Vakıflar Genel Müdür Yardımcısı Ersoy, mevzuata ilişkin bilgi verdi.
Vakıflara bağlı yurtlara ilişkin denetimin Genel Müdürlükçe yapıldığını söyleyen Ersoy, "İçişleri Bakanlığı, MEB, YÖK, BDDK ve SPK'ya 2016'da 23, 2017’de 7, Maliye Bakanlığına 2016'da 50, 2017'de 15, savcılığa ise 2016'da 45, 2017'de 16 bildirimde bulunduk." bilgisini verdi.
Sunumun ardından komisyon üyelerinin denetime ilişkin sorusu üzerine Ersoy, kimin hangi vakfı, nasıl kuracağına ilişkin bir Genel Bilgi Tarama (GBT) sorgulaması bulunmadığını vurguladı.
İstihbarat kanallarından bilgi gelirse vakıfla ilgili incelemeyi yapıp, Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Ersoy, "FETÖ ile ilgili kapatılan vakıf sayısı toplam 140 civarı. En son çıkan OHAL kanunuyla 18 tane daha kapatıldı. Toplam 140. Bunlardan gelen yurtların yüzde 90'ını KYK'lara, geri kalanını MEB ve kamu kurumlarına, çok az kısım yurdu da vergi muafiyeti olan vakıflara verdik." açıklamasını yaptı.
2014’te 914, 2015’te 777, 2016’da da 154 vakfı denetlediklerini bildiren Ersoy, 17-25 Aralık operasyonları sonrası kurucusu olan bütün vakıf yöneticileriyle ilgili GBT yaptıklarını, mevcutları da incelediklerini kaydetti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Sedat Yenidünya da 2012'de yayımlanan İşçi Sağlığı ve Güvenliği Yasası ile iş güvenliğinin müstakil bir kanunla ele alındığını belirtti.
Kazada hayatını kaybedenleri rahmetle anan Yenidünya, "Kazada hayatını kaybeden yavrularımız gösteriyor ki bu kanun, alt düzenlemeleri ne kadar güçlü olursa olsun tüm taraflar tarafından sahiplenmeyince, bu anlamda bir sonuç elde etmek mümkün değil. Bu, toplumumuzda, bu alanda kanuni düzenlemelerden, teftiş ve denetimden ziyade ve toplumun tamamında bir güvenlik kültürü, farkındalık ve bu anlamda bir dönüşümün gerekliliğini ortaya koyuyor." diye konuştu.
-"Aileye en yakın yerlerde eğitim imkanları sunulmalı"
Komisyonda sunum yapan YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman da eğitimde barınmanın olmazsa olmaz ihtiyaçlar arasında yer aldığını söyledi. Yükseköğretime taleple birlikte yurt ve barınma taleplerinin de arttığına işaret eden Şişman, Aladağ'da YÖK'e bağlı meslek yüksek okulunda okuyan 65 öğrenci bulunduğunu, buradaki yatak kapasitesinin yeterli olduğunu bildirdi.
Barınma hizmetleri, beklentiler ve taleplere ilişkin YÖK'ün bir araştırma projesine destek olabileceğini dile getiren Şişman, çocuklar erken yaşlarda ailesinden ayrılmasına taraftar olmadığını belirtti. Çocuklara evlerine yakın mahallelerde, eğitim fırsatlarının sunulması gerektiğini kaydeden Şişman, "Yükseköğretimde bu olmazsa olmaz ama onu istisna tutmak kaydıyla MEB'e bağlı olduğu okullarda aileye en yakın yerlerde eğitim imkanları sunulması gerekir." ifadelerini kullandı.