Evlerinde kedibatmaz yapıldığını Yalçınkaya "Hamur işleri çok olurdu. Mesela İtalyan mutfağındaki ‘gnocci’ye benzer bir yemek olan ‘kedibatmaz’ yapılırdı. Bir suyun içinde hamur kırılır, parça parça alınır. Sonra üzerine yöresel keş peynirimiz konulurdu. Tereyağ ile kızartılırdı." sözleriyle anlattı.
Sofralarındaki ürünlerle ilgili Yalçınkaya "Sofrada ekşi mayalı ekmek, tarhana ve patates de mutlaka olurdu. Yapımı saatler süren ‘soğanlama’, mantar ve cevizden yapılan börekler ve hoşaf… Bunlar da Batı Karadeniz’e özgü, geleneksel halk mutfağının olmazsa olmazlarıydı." dedi
Geçmişte mutfakla ilgisinin olmadığını belirten Yalçınkaya "Çok bir ilgim yoktu açıkçası… Uzaktan bakardım. Mutfağa girmek çocukluk hayalim değildi. Evde yapılan yemekler de daha ziyade günü kurtarmaya yönelikti. Biz orta halli bir aileydik ama sofralar Anadolu mütevaziliği sınırları içinde kurulurdu." diye konuştu.
Kiler mutfağından bahseden Yalçınkaya "Geleneksel kiler mutfağı; ne varsa o pişerdi. Haftanın belli günleri belli ritüellere göre et, tavuk pişirilirdi. Özel günler dışında kilerde ne varsa onlarla sofralar kurulurdu. Köy konaklarında kurulan bayram sofraları çok değerliydi." ifadelerini kullandı.