Mansur Yavaş’a “İstenmiyorsun” mesajı! Özgür Özel “Düş yakamızdan” mı demek istiyor?
Medyaradar siyaset analisti Atilla Akar, CHP’de Mansur Yavaş’a tavrın yeni bir aşamaya sıçratıldığı saptamasını yaptı…
Efendim; CHP yoğun bir hukuki abluka altında. Belediyelerine kayyum atanıyor, başkanları tutuklanıyor, CHP’yi destekleyen medyaya kimi müdahaleler gerçekleşiyor ve türlü zor durumlara maruz kalabiliyordu. Ancak CHP yönetimi hiç istifini bozmuyor. Kendi iç çekişmelerine her gün yenilerini eklemekten de geri durmuyor…
Adnan Beker Olayı Tetikleyici Oldu!..
Şimdi müsaadenizle analizimize biraz geriden alarak başlayalım… Malum eski İYİP milletvekili Adnan Beker CHP’ye katıldı. Ancak bu sorunlu bir katılım oldu. Çünkü Beker 6’lı masa döneminde Kılıçdaroğlu’na oy vermeyip, Erdoğan’a oy verdiğini açıklamıştı. Ancak Özgür Özel yönetimi bunu fazla önemsememiş olacak ki büyük bir gururla “Sevgili Adnan Beker’i baba evine katılmak üzere davet ediyorum” diyerek CHP rozeti taktı. Böylelikle CHP’nin milletvekili sayısı 134’e çıkmış oluyordu.
Tabii bu durum CHP içinde bir huzursuzluk yaratacaktı. Nasıl oluyordu da CHP adayına oy vermeyeceğini ilan eden biri CHP’ye kabul edilebilirdi? Nitekim Gökhan Günaydın, Oğuz Kaan Salıcı, Gamze Akkuş İlgezdi ve Faik Öztrak gibi Kılıçdaroğlu’na yakın bilinen milletvekilleri buna tepkilerini gösterdiler.
Burada dikkat çekici yan ise şuydu. Belli ki Özel’e göre Adnan Beker aslında CHP’ye oy vermemezlik değil, Kılıçdaroğlu’na oy vermemişti. Dolayısıyla Özel bunu hiç sorun etmiş görünmüyordu. Bugünkü CHP çizgisine ters bir durum değildi. Bunu bir kenara not edin…
Mansur Yavaş’a Bir Tür Mobbing Gibi!..
Fakat asıl sorun orada çıkmayacaktı. Özel’in “Adnan Beker ayrıca grubumuza sevgili Mansur Başkan'ımızın da emanetidir. Onlara emanet ediyorum." demesi olayı başka bir boyuta taşıyacaktı. “Hoppala Bu da Nereden Çıktı?” denebilirdi…
Peki bu “Münasebetsiz” beyan niye verilmiş olabilirdi? Bu sözler Mansur Yavaş’ı haklı olarak rahatsız edecekti. Nitekim Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) iftar programına katılan Mansur Yavaş’a Özgür Özel’in "Mansur Başkan’ın emaneti" sözleri hatırlatıldı ve Beker’in CHP’ye geçmesi sürecinde dahli olup olmadığı sorusuna ise şu cevabı verecekti:
"Olmadı. Ben de bir gün önce basından öğrendim. Kendisiyle tanışıyoruz tabii ki. Ankara Büyükşehir’de İYİ Parti Grup Başkanıydı. Arada sırada da görüşürüz ancak transferinden haberim olmadı. Bir gün önce gazetelerden okudum, daha sonra da rozet takıldığını gördüm. Başka bir dahlimiz de olmadı açıkçası. Genel Başkanımız da niye öyle emanet etti bilmiyorum. Çünkü siyasette insan ancak kendi kendine kefil olabilir" yanıtını verdi.
Beker Olayını Mansur Yavaş’a Fatura Etmek!..
O halde bu söz neden söylenmişti? Yavaş’ın kendisine eksi puan getirecek böylesi bir olaya referans vermesi söz konusu olabilir miydi? Aslında Özgür Özel bu tarz çıkışları basit bir “Patavatsızlık” tan ötede hep yapıyordu. Sonradan ya “şaka yaptım”, ya “yanlış anlamışım”, ya “bana yanlış bilgi vermişler” ya da en fazla “Kabahatlisi benim” gibi (Ankara Tüzük kurultayı esnasında Mansur Yavaş’ın “Fitne ateşi” çıkışması sonrası Yavaş’ın omuzuna boynunu koyuşu hatırlansın) izahlarla işi geçiştirmeye çalışıyordu. Lakin bunlar basit birer “Dil sürçmesi” ya da “hafıza hatası” olamazdı!..
Böylelikle Beker olayının günahını Mansur Yavaş’a yıkarak olayın mümkün negatif etki ve tepkilerinden sıyrılınacaktı. Beker’i sanki partiye Mansur Yavaş yollamış o da onu kırmamıştı gibi. Bu anlamda Yavaş’ı da “İlkesiz biri” gibi gösterecekti. Üstelik belki de Mansur Yavaş’ı Kılıçdaroğlu desteklediği için belki de Kılıçdaroğlu ile arasının açılması hesaplanmış bile olabilirdi. Kimse kusura bakmasın ama artık siyasette her şeyden kuşkulanıyorum. Bende çok “Şüpheci” olmuşum demek ki!..
Dananın Kuyruğu 23 Mart’ta Kopacak!..
Anlaşılan CHP’de gene kazanlar kaynıyordu. Şimdilik kısık ateşte gibi görünmesine rağmen yakında harlanacağa benzerdi. Belli ki 23 Mart’taki önseçim bunun dönüm noktası olacaktı. Ekrem İmamoğlu’nun tek aday olduğu seçimden “CHP’nin adayı” olarak çıkacağı garantiydi.
Bu arada anti parantez belirteyim. AK Partililer “Bakın kendini seçtiriyor, tek aday o, CHP’de demokrasi yok” diyorlar ya çok gülüyorum. Sanki kendileri 10 tane aday çıkartıyormuş gibi! Ancak alacağı oy miktarı, vb faktörler önemliydi. (Bana kalırsa formaliteden bile olsa Dursun Çiçek’e imza vermemeleri hataydı) Ve öyle anlaşılıyor ki İmamoğlu bu önseçimden ezici çoğunlukla çıkmalıydı. Örneğin bir arada seçim günü bazı üyelerin oy pusulalarına “Kılıçdaroğlu” nun adının yazılacağı söylentisi çıktı. Hiç zannetmiyorum. Kılıçdaroğlu böyle bir şeyi niye yapsın?
Üslubunca “Düş Yakamızdan” mı Dendi?
Nitekim CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili net tarih verdi. Özel, "Ekrem İmamoğlu, 23 Mart 2025 tarihinde, 1 milyon 700 bin üyemizin doğrudan sandık başına gideceği bir seçimle adaylık unvanını resmiyete kavuşturacaktır." diyecekti.
İlk bakışta burada yanlış bir şey yoktu. Adaylık unvanının resmiyete kavuşacağının hatırlatılması (Gayri resmi aday olamayacağına göre!) CHP adına başka bir kişinin aday gösterilemeyeceğini kesinleştiriyordu. Artık her ne nedenle olsun ikinci bir kişi CHP çatısı altında aday olamazdı. (Diyelim ki İmamoğlu’na yasak geldi. O zaman ya yeniden önseçim yapılacak ya da CHP merkezi bir aday saptayacaktı. 100 bin imza bile toplasa boştu. Yavaş’ın “Yedeklik” şansı bile kalmıyordu. Olmaz ama insanın aklına da gelmiyor değil. Acaba Özgür Özel böylesi bir durumda “Mecburen” kendi adaylığına zemin mi hazırlıyordu?) Bilemiyorum, zihnimi fazla zorlamayayım en iyisi!..
Bence de kazanma ihtimali ve şansı daha fazla olan aday Ekrem İmamoğlu. Lakin burada şimdiye dek Yavaş’a alınan tavrın yanlış ve nezaketsiz olduğunu da düşünüyorum açıkçası…
Yavaş’a “İstenmiyorsun” Mesajı mı?..
Aslında CHP’de Mansur Yavaş’a Ülkücü kökeninden dolayı hiçbir zaman tam anlamıyla sıcak bakılmadı. Ankara ile sınırlı kaldığı sürece hep idare edilebildi. Ancak ne zaman yavaş gözünü tüm Türkiye’ye dikti o zaman işin rengi değişti. (Üstelik Kılıçdaroğlu desteği alacaktı) Tam olarak “Bizden biri” olarak bakılmadı…
Dolayısıyla sürtüşme yeni bir aşamaya sıçradı anlaşılan. Hızla yeni bir dönemece girilebilir. Amiyane tabirle “Ayak bağı olma” yı hissettirmeye başladılar. Bu da onlardan biri gibi. Sanki Yavaş’ı bezdirip, yıldırıp başka kararlar almaya zorluyorlar!..
07. 03. 2025
NOT: Hatırlanacak olursa Mansur Yavaş, geçtiğimiz haftalarda bu konuya ilişkin şunları söylemişti: "Ön seçim hayırlı olsun. Onun haricinde söyleyecek bir şeyimiz yok, izliyoruz. Masadaki diğer seçenekler her zaman gündemdedir; o kadar söyleyeceğim." Daha ne desin adam?..