31 Eki 2024 10:40 Son Güncelleme: 31 Eki 2024 10:46

Mansur Yavaş, Ahmet Özer hakkında sessizliğini bozdu: Neden bu tarihe kadar beklendi?

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, terör soruşturması kapsamında tutuklandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Özer'in tutuklanmasının ardından sessizliğini bozdu.

CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, dün sabah saatlerinde "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan evinde gözaltına alındı. Konuyla ilgili CHP'li başkanlardan peş peşe açıklamalar gelirken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın sergi paylaşımı yapması dikkat çekti.

Özer'in tutuklanması kararının ardından Yavaş'tan ilk açıklama geldi. Sosyal medya hesabından tutuklama kararına tepki gösteren Mansur Yavaş, Özer'in gözaltına alınmasının hukuka uygun olmadığının altını çizdi.

Yavaş maddeler halinde yaptığı paylaşımında şu ifadeleri kullandı:

"1. Öncelikle seçilmiş bir belediye başkanının davetle çağrı mümkün iken sabahın 5.30'unda evinin basılarak gözaltına alınması hukuka uygun değildir. Sadece itibarsızlaştırmak istendiğinin bir göstergesidir.

2. Akşam internette yayınlanan Cumhuriyet savcılığının tutuklama talep müzekkeresinde bahsettiği olay ve iddiaların 5-10 yıl kadar geriye giderek tespit edildiği açıklanmaktadır. Neden bu tarihe kadar beklenmiştir?

3. Hiç kimse suç işleme özgürlüğüne sahip değildir. Belediye Başkanının varsa suçu yasalara uygun şekilde yargılaması yapılıp cezalandırılması mümkün iken delillerin karartılma ihtimali olmaması, sabit ikametgah sahibi olması ve bunun gibi nedenlerle tutuksuz yargılama usulü varken tutuklama yapılması usul ve yasaya aykırıdır.

4. Son günlerde bir yandan terör örgütü liderine yasal statü verilmeye çalışılıp (Yargıtay İçtihatlarında terör örgütü üyeliği için çok somut ve ciddi kanıtlar aranmasına rağmen) Ahmet Özer'in afaki ve soyut suçlamalarla tutuklanması demokrasi ve hukuk devleti adına endişe vericidir.

5. Henüz tutuklama yapılmadan soruşturma esnasında bazı internet sitelerinde Esenyurt Belediyesine kayyum atandığı iddiaları ve bu iddianın gerçekleşmiş olması işin siyasi boyutunun inkar edilemez bir hal aldığını göstermektedir."