Manken Burcu Çağlayan'ın ölümünde iki müebbet istendi
Antalya'da 4 yıl önce manken 22 yaşındaki Burcu Çağlayan'ı balkondan attığı öne sürülen gayrimenkul zengini sevgilisi 34 yaşındaki İbrahim T. ile ona yardım ettiği belirtilen Murat E. hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Antalya'da 4 yıl önce ’intihar ettiği’ belirtilen manken 22
yaşındaki Burcu Çağlayan’ı balkondan attığı öne sürülen gayrimenkul
zengini sevgilisi 34 yaşındaki İbrahim T. ile ona yardım ettiği
belirtilen Murat E. hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava
açıldı. Bodrum'da, 2010 yılında kaldığı otelin 3’üncü
katından düşerek yaşamını yitiren mankenler kraliçesi Aslı Baş’ın
toprağa verilmesinden 1 gün sonra Antalya’da benzer bir manken
ölümü gerçekleşti. Bir deri mağazasında mankenlik yapan Burcu
Çağlayan, sabaha karşı Fener Mahallesi, Akanay Sitesi’nde,
sevgilisi İbrahim T.’nin 5’inci kattaki evinin balkonundan düşerek
yaşamını yitirdi. İhbar üzerine olay yerine giden polis, Burcu
Çağlayan’ı kanlar içerisinde buldu. İbrahim T., ifadesi alındıktan
sonra serbest bırakıldı. Savcılığın 4 yıl süren araştırması sonunda
İbrahim T. hakkında ’Kasten adam öldürme’, arkadaşı Murat E.
hakkında ise, ’Kasten adam öldürmeye yardım etme’ suçlamasıyla
Antalya 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ömür boyu hapis cezası
istemiyle dava açıldı.
"İMDAT, POLİS" DİYE BAĞIRDI
Cumhuriyet Savcısı Haki Çeliker, hazırladığı iddianamesinde olayla
ilgili ayrıntılara yer verdi. İbrahim T.’nin asabi bir kişiliğe
sahip olduğuna yer verilen iddianamede, sanığın daha önce de manken
sevgilisi Çağlayan’ı döverken üzerinde sopa kırdığının tespit
edildiği kaydedildi. Savcı Çeliker iddianamede, tüm tanıkların olay
tarihinde ve saatinde İbrahim T.’nin bekar evinin bulunduğu 5’inci
kattan "İmdat, polis" diye bağıran bir kadın olduğunu belirttiğini
kaydetti. Hakkında yakalama kararı çıkartılan sanıklardan
İbrahim T. savcılıkta verdiği ilk ifadesinde, olay gecesi aşırı
alkollü olduğunu, kanepede sızdığını söyledi. İbrahim T., Burcu
Çağlayan’ın cep telefonunu açıp incelediğini belirterek, "Beni
arayan veya mesaj çeken kadın arkadaşlarımı arayarak küfür etmiş.
Ben de Burcu’ya ’Ne halin varsa gör’ dedim. O da bana ’Ben de
kendimi atarım’ dedi. Bir süre sonra çığlık sesi duydum. Kalktım
evi aradım. Ama Burcu yoktu. Balkondan baktığımda yerde yatıyordu.
O anda çılgına döndüm. Üst katta oturan arkadaşıma koştum. Kapıyı
geç açınca kapıyı yumrukladım. Arkadaşım Murat E. beni
sakinleştirmeye çalıştı" dedi.
"NİYE ATTIN KIZI?"
İddianamede, görgü tanıklarından Baran Yıldırımcan, olayı şöyle
anlattı: "Olay sırasında arkadaşımla bira içiyorduk.
Apartmandan kavga sesi geliyordu. Bir kadın iki kez ’Polis’ diye
bağırdı. Ardından ’pat’ diye bir ses geldi. 5’inci katta bir erkek,
kafasını duvarlara vuruyordu. Daha kısa boylu olan ise, onu
sakinleştirmeye çalışıyordu. Kısa boylu olan ’Niye attın kızı?
Pantolonunu giy, sakin ol’ diyordu."
YEDİKLERİ- İÇTİKLERİ AYRI GİTMEYEN ’KANKALAR’
Savcı Çeliker iddianamesinde, İbrahim T. ile Murat E.’nin
yedikleri- içtikleri ayrı gitmeyen ’kankalar’ olduğunu, olay gecesi
eğlendikten sonra birlikte Burcu Çağlayan’ın bulunduğu gece
kulübüne gittiklerini belirterek şunları kaydetti: "Maktül Burcu,
burada yanında oturan sevgilisi İbrahim T.’ye sarılan kadın
yüzünden kıskançlık göstermiştir. Gecenin devamında saat 04.00
sıralarında beraber eve gelmişlerdir. Murat E. ise, kendi evine
gittiğini iddia etmiştir. Balkondaki kül tablasının içinde 3 ayrı
soda şişesi kapağı tespit edilmiştir. Dolayısıyla evde 3 kişinin
olayın başından beri bulunduğu net bir şekilde belirlenmiştir. Zira
görgü tanıkları da maktülün düşmesinden hemen sonra iki şüphelinin
kısa sürede balkona çıktığını belirtiyor. Maktülün evde İbrahim T.
ile kavga etmesi sırasında şüpheli Murat E.’nin de dahil olduğu ve
en azından yanlarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Kendini savunmaya
çalışan, şüpheli İbrahim T.’nin kafasına şişeyle vurduğu tahmin
edilen maktülün balkondan aşağı bırakılmasının şüpheli Murat E.’nin
yardımıyla olmuş olabileceği, Murat E.’nin İbrahim T.’nin dairesine
hiç gitmediğine dair ifadelerin doğru olmadığı belirlenmiştir."
"BİLİMSEL OLARAK DA ATILMA"
Savcı Çeliker, iki arkadaşın ifadelerindeki çelişkilere de yer
verirken, şunları kaydetti: "155 ve 112’yi aramak için geçen süre,
görgü tanıklarının düşme anından hemen sonra iki erkeğin balkona
çıktığı yönündeki ifadeleri, birisinin diğerine ’Niye attın lan
kızı? Git üzerine bir şey giy’ demesi dikkate alındığında,
şüphelilerin ifadelerindeki çelişkiyi gösteriyor. Maktul, balkondan
atıldığında her iki şüphelinin de o an birlikte olduğunun kabul
edilmesi gerekmektedir. Tereddütsüz olan husus, maktülün intihar
amaçlı kendini balkondan atmadığı hususudur. Bunun bilimsel olarak
kanıtlanması da mümkündür. Zira Ulusal Kriminal Büro’nun ayrıntılı
raporunda bu husus irdelenmiş olup, intihar amaçlı kendini
balkondan atan bir insanın düşüş şekliyle vücudunda meydana gelen
yaralanmalar dikkate alındığında, bunun intihar olarak kabul
edilmesinin mümkün olmadığı, maktülün harici güçler tarafından
sarkıtılmak suretiyle balkondan atıldığı belirlenmiştir."
"İZ DÜŞÜMÜNE GÖRE İNTİHAR DEĞİL"
Kriminal raporlardaki bilimsel verilere göre intihar olaylarında
genelde yüksekten atlamalarda kişilerin atladıkları noktanın yere
doğru olan iz düşümünden 4-5 metre ileriye düştükleri belirtilen
iddianamede, maktulde böyle bir durumun söz konusu olmadığı, aksine
balkondan sarkıtılmış bir çuval veya bir eşyanın bırakılmasında
olduğu gibi Burcu Çağlayan’ın duvarın dibine olduğu
kaydedildi. İddianamede, Çağlayan’ın iki bacağının ön
tarafında yukarıdan aşağıya doğru pütürlü bir zemine sürtünerek
direndiğini gösteren çizikler bulunduğu kaydedildi. İddianamede,
çiziklerin maktülün düşme anında balkonun dış cephesine ayaklarıyla
direndiğini gösterdiği, ayaklarının altındaki toz ve rengin
apartmanın dış cephesindeki boyayla aynı renkte olduğu, dolayısıyla
maktul atılırken direndiği belirtildi.
KANLI ELBİSE KAYIP
İddianamede İbrahim T.’nin çamaşır makinesini çalıştırmayı
bilmediği belirtilerek, "Sabaha karşı çamaşır yıkama hayatın olağan
akışına ters. Alkollü olan İbrahim T. ve Murat E., birçok yerinde
kana benzeyen kırmızı lekeler bulunan dantelli elbiseyi çamaşır
makinesinin içine atmışlar, ancak deterjanı nereye koyacaklarını ve
çalıştırmayı beceremedikleri için yıkayamamışlardır. Söz konusu
elbisenin akıbeti ise belirlenememiştir" dedi. Haklarında ömür boyu
hapis istemiyle dava açılan ve 30 Ocak’ta yargılanmaya başlanacak
İbrahim T. hakkında yakalama kararı çıkarılırken, arkadaşı Murat E.
hakkında adli kontrol tedbiri uygulanıyor.