Mahsun Kırmızıgül'den 'cep telefonu' çağrısı - Sayfa 4

"LÜTFEN YARDIM ETMEYE DEVAM EDİN"

Mahsun Kırmızıgül, "Adıyaman'da acılı insanlar hangi şartlarda, nasıl yaşıyorlarsa, onlarla aynı şartlarda yaşamaya çalışıyoruz. Araçların içinde, sokaklarda ateş başlarında sabahı bekliyoruz. İnsanlar kayıplarına ağlıyor, insanlar hâlâ canlarının derdinde. Lütfen yardım etmeye devam edin" demişti.

48
Mahsun Kırmızıgül'den 'cep telefonu' çağrısı - Sayfa 5

"SİZ ÇADIRLARA GİRMEDEN BEN EVE DÖNMEYECEĞİM"

Mahsun Kırmızıgül, "Depremin 2'nci gününde Adıyaman'a geldik. Merkezde, ilçelerde, köylerde halka tek tek çadır, battaniye, tulum dağıttık. Dağıtmaya devam edeceğiz. Önceliğimiz özel çocuklar, yaşlılar, hamile veya bebekli kadınlar... Çadırımız bitti. Sözüm söz... O çadırlara siz girmeden ben eve dönmeyeceğim" şeklinde konuşmuştu.

58
Mahsun Kırmızıgül'den 'cep telefonu' çağrısı - Sayfa 6

"BURASI ARTIK 'ADIYAMAN' DEĞİL 'ACIYAMAN' DEDİ"

Afet bölgesinde yaşadığı duygusal anları anlatan Mahsun Kırmızıgül, "Ölen eşinin ve oğlunun yanı başında duran acılı babaya teselli etmek için sarıldım. Babanın gözlerinde yaş kalmamış... Bana bakıp, 'Benim babam, burası 'Adıyaman' değil, buranın adı artık 'Acıyaman' dedi ve sustu, konuşmadı bir daha" demişti.

68
Mahsun Kırmızıgül'den 'cep telefonu' çağrısı - Sayfa 7

"ACININ EN DİBİNİ YAŞIYORUZ"

Mahsun Kırmızıgül, sözlerini, "Sahada işimiz şimdi bitti. Burada halkla birlikte acının en dibini yaşıyoruz. Halkın büyük çoğunluğunun yoksul olduğu bölgede halk çok öfkeli, çok kızgın... Bu öfke öyle kolay kolay geçecek türden değil" şeklinde sürdürmüştü.

78