Mahmut Övür’ün ‘Diyarbakır’ iddiası Fatih Altaylı’yı kızdırdı! ‘Mafya düğünü fotoğrafçısı...’

Ahmet Güneştekin’in Diyarbakır’ın tarihi Keçi Burcu’nda sergilenen ‘Hafıza Odası’ isimli sergisi ülke genelinde büyük tartışmalara neden oldu. Son olarak sergiyi protesto eden bir grup genç, yapmış oldukları açıklamanın ardından "Amed uyuma, hafızana sahip çık" şeklindeki sloganlar eşliğinde, alandaki bazı tabutları surlardan aşağı atmıştı.

Söz konusu sergi ile ilgili tartışmalar dur durak bilmiyor. Sabah yazarı Mahmut Övür, sergiye dair kaleme aldığı ‘Güneştekin Kürtler ve Beyaz Türkler’ başlıklı yazısında dikkat çeken ifadeler kullandı.

“Sahnelenen oyun, Kürtlerin yaşadığı acılar ve faili meçhul cinayetlerle yüzleşmek üzerine kurulu. Oyun yazarlarından biri de, Orhan Miroğlu'nun deyimiyle ‘beyazların arasında siyah derisiyle’ dolaşmaktan hoşlanan, yani insana Frantz Fanon'un ‘Siyah Deri, Beyaz Maskeler’ kitabında anlattığı ezik kişilikli aydını hatırlatan Kürt ressam Ahmet Güneştekin...” diyen Övür, sözlerine şöyle devam etti: “Başrolde CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve HDP Eşbaşkanı Mithat Sancar var. Oyuncular da çoğunlukla Beyaz Türklerden oluşmuş İstanbul sosyetesi... Ama iki oyuncu geçmişteki rolleri nedeniyle çok dikkat çekici: Ertuğrul Özkök ve Fatih Altaylı...”

‘DİYARBAKIR KULESİNİN ÖNÜNDEYİM...’

Mahmut Övür’ün söz konusu yazısında kendisi ile ilgili iddialarda bulunması Fatih Altaylı’yı kızdırdı. Kendisini hedef alan yazı üzerine Altaylı, Eyfel Kulesi’nin altında çektirdiği bir fotoğrafı, Murat Övür’ün, 1997 yılında ‘bir sünnet düğününe ait görüntüleri paylaştığı için’ vurulmasına göndermede bulunarak, “Sabah gazetesindeki mafya düğünü fotoğrafçısı beni herhalde en az 5-6 yıldır gitmediğim Diyarbakır’da olduğum yalanını söylüyormuş. Evet fotoğrafta da görüldüğü gibi Diyarbakır’da kayyumum yaptırdığı Diyarbakır kulesinin önündeyim” notuyla paylaştı.

İşte o paylaşım ve kare...

‘DÜĞÜN GÖRÜNTÜLERİNİ ÇEKTİĞİ İÇİN VURULDU’ İDDİASI

Sabah yazarı Mahmut Övür, 1997 yılında silahlı saldırıya uğramıştı. Söz konusu saldırıya dair açıklamalarda bulunan gazeteci Ayşenur Arslan ise Drej Ali ile ilgili bir anısını anlatmış ve olayın perde arkasını şu sözlerle aktarmıştı:

“1990'ların ikinci yarısında Susurluk patlamış, Abdullah Çatlı ölmüş. Birden bire herkesin hayatına Abdullah Çatlı ismi, fotoğrafı girdi. Mahmut Övür, bugün sarayın en itibarlı gazetesi Sabah'ta yazar. Sabah'ta Erdoğan'ı övmelere doyamaz... Bir gün Mahmut Övür elinde bir kasetle geldi. Dedi ki, "Abdullah Çatlı'nın canlı görüntüleri burada var" dedi. Bir düğün, sonra o yayınlandı. Ondan sonra kıyamet koptu çünkü o düğünde Çatlı da var, Meral Akşener de var.

Yayından sonra, Mahmut Övür geldi, "Eyvah, beni Drej Ali aradı buraya geliyor" dedi. Drej Ali geldi. Oturduk bir yerde, Drej Ali esiyor, savuruyor. "Ben seni vurdurtmazsam, ben sana bunu yapmazsam, ben sana şunu yapmazsam" vs vs... Ben o sırada anlatımlardan başka bir şey anlamıştım. Drej Ali'nin bir yakının sünnet düğünü var ve Meral Akşener ile Abdullah Çatlı orada buluştu diye. Sonra Meral Akşener ayrı bir parti kurmak üzere ayrılınca, Mahmut Övür bir yazı yazdı. Abdullah Çatlı ile Meral Akşener'in aynı düğünde ne işi vardı diye, itibarsızlaştırmaya, karalamaya kalktı.

Ben de bunun üzerine bu olayı anlattım. "Senin peki onlarla ne ilişkin vardı? Onu anlatmadan bunu nasıl anlatırsın?" dedim. Sonra beni Drej Ali aradı. "Ben sana anlatacağım abla" dedi. "Bunları yazabilir miyim" dedim, "Tabii" dedi.

Bir avukat arkadaşının sünnet düğünüymüş. Çatlı'yı da tanırmış çağırmış, Akşener'i de tanırmış çağırmış. Mahmut Övür de o düğünde varmış, dolayısıyla öyle bir kasedin farkında ve bu kasedin peşine düşmüş. Drej Ali'yi aramış ve kasedi ondan istemiş. Drej Ali de kefil olmuş, "Sadece Çatlı'yı verecek" demiş. Kefil olduğu ve bu söz tutulmadığı için Drej Ali delirmiş. Uzun lafı kısası, Drej Ali yurt dışındayken, Mahmut Övür dizinden vuruldu.”

Mahmut Övür’ün ‘Güneştekin Kürtler ve Beyaz Türkler’ başlıklı yazısının tamamı için TIKLAYIN!