Mahkemeden Bakan Soylu’nun ‘uşak’ ve ‘alçak’ sözlerine ‘ifade özgürlüğü’ kararı
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun ‘Kürtler Üzerine Bazı Trajikomik Deneyler’ başlıklı yazısı nedeniyle Prof. Dr. Baskın Oran’a hakkında kullandığı ‘uşak’ ve ‘alçak’ ifadeleri, “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirildi.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 'Kürtler Üzerine Bazı Trajikomik Deneyler' başlıklı yazısı nedeniyle Prof. Dr. Baskın Oran'a hakkında söylediği 'uşak' ve 'alçak' ifadelerini, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirerek, manevi tazminat talebini reddetti.
İçişleri Bakanı Bakan Süleyman Soylu, Baskın Oran’ın 23 Haziran 2017'de hiçbir yorum taşımaksızın birbiri ardına kronolojik olarak sıralanmış gazete haberlerinden oluşan“Kürtler üzerine bazı trajikomik deneyler” başlıklı yazısıyla ilgili olarak Twitter hesabından, "Kendisini ilim adamı diye pazarlamış yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Baskın Oran hakkında suç duyurusunda bulunuyorum." ifadelerini kullandı.
Takipsizlik kararı
Soylu'nun paylaşımının ardından İstanbul Başsavcılığı'nın Baskın Oran hakkında başlattığı soruşturmada takipsizlik kararı verildi.
Takipsizlik kararının ardından Prof. Baskın Oran, Süleyman Soylu hakkında kendisine “alçak” ve “uşak” diyerek kişilik haklarını zedelediği gerekçesiyle manevi tazminat davası açtı. Soylu’nun avukatı bu dava dilekçesine, “… davacının söz konusu yazısının şiddete teşvik, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve terör örgütü propagandası içerdiği”ni savunarak cevap verdi.
Prof. Dr. Oran ise davanın duruşmasında hâkime şu sözlerle seslendi: “Bana davalının tweet’iyle yöneltilen sözlerin, benim tarafımdan davalıya aynen yöneltilmesi halinde ne karar verecek idiyseniz, o şekilde karar vermenizi talep ediyorum. Eğer ben Bakan Soylu’ya ‘Kendisini devlet adamı diye pazarlamış, yazısının her kelimesini alçakça kurgulamış bir uşak Süleyman Soylu’ diye hitap etseydim ne olurdu? Sadece onu düşünerek karar veriniz, yeter.”
Oran'ın tazminat davasını reddeden mahkeme, gerekçeli kararda "Soylu’nun ‘suç unsuru taşıdığını değerlendirdiği’ eylemler konusunda halkı bilgilendirdiği, devlete ve güvenlik güçlerine ağır eleştirilere cevap verme hakkını kullandığı, kişilik hakları ve ifade özgürlüğünü hedef almaksızın Baskın Oran’ı eleştirdiği ve bunun ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki yaratacağının söylenemeyeceği"ni belirtti.
Mahkeme, Oran'ı kamu görevlisi saydı
Mahkeme kararında Baskın Oran'ın makalesinden 'bildiri' olarak bahsederken, yazının yayınlandığı tarihten 14 yıl önce emekli olan Baskın Oran'ı 'kamu görevlisi' sayarak hükûm verdi. AİHM, içtihadına göre kamu görevlilerine yönelik eleştirinin sınırı, sıradan kişiler için olanından çok daha geniş değerlendiriliyor.
Kararı istinaf mahkemesine taşıyan Bakın Oran'ın, başvurusunda "Bakan Süleyman Soylu’nun eleştirisi varsa bunu hakaret etmeden de yapabileceği" ifade edildi. Ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin ret kararının kaldırılmasını oybirliğiyle reddetti.
"Eleştiriye açık olmalı"
Kararda özetle şöyle denildi: “Bakan Soylu’nun tweet’i kendisinin kişisel değer yargısı niteliğindeki görüşleri ve davacının değerlendirmelerine karşılık cevapları olup, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamı sınırları içinde kaldığı ve davacının da eleştiriye açık olması gerektiği için, davacının isteminin tümden reddine karar verilmesi doğrudur.”
Prof. Dr. Baskın Oran, istinaf mahkemesinin kararını temyiz talebiyle Yargıtay'a taşıdı.