Mahçupyan'a AK Parti'den sert tepki: Üç kuruşluk danışmanlık tecrübesi...
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, başdanışmanlığa atadığı Etyen Mahçupyan'ın "yolsuzluklar palavra değil, var" açıklaması Ak Parti'de tepkilere neden oldu.
AK Parti'nin iki Ankara milletvekili, Zelkif Kazdal ve Fatih Şahin,
Mahçupyan'ın "Muhafazakar kesimin yarısı bile yolsuzluklara
inanıyor" sözlerine Twitter üzerinden sert tepki gösterdiler.
"ÜÇ KURUŞLUK DANIŞMANLIK TECRÜBESİ..."
Zelkif Kazdal, Twitter'de yazdığı mesajlarda doğrudan Etyen
Mahçupyan'ın ismini vermedi. Ancak sözlerinden alıntı yaptı.
Kazdal, Mahçupyan'ın sözlerine atıfta bulunarak, şöyle yazdı;
"Üç kuruşluk danışmanlık tecrübesinin sonucu değildir sanırım. O
zaman gereken cevaplar gecikmez. Lakin iki oldu.... "
Kazdal, ikinci mesajında ise şöyle dedi;
"AK Partiyi, Ak Parti hükümetlerini itham altında bırakmak hiç
kimsenin hakkı ve haddi değildir. Bir bildiğin varsa ortaya
koyarsın"
Bir diğer AK Parti milletvekili Fatih Şahin ise, Mahçupyan'ın
ismini de vererek tepki gösterdi.
Mahçupyan'ın sözlerine ilişkin Zelkif Kazdal'ın alıntısının
aynısına atıfta bulunan Şahin Twitter'da, "Etyen Mahçuplan hangi
nesnel, bilimsel ölçüme dayalı bir bilgiye dayanarak, bu cümleyi
kurdu? Behemehal açıklamalı..." dedi.
"HUKUKİ VE AHLAKİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ.."
Şahin, şunları yazdı;
"Yolsuzluklar" ifadesi sistematik ve yaygın bir uygulama çağrışımı
yapıyor. Bu büyük bir haksızlık. Hukuki ve ahlaki olarak kabul
edilemez."Hükümet" ifadesi ile ise başta Başbakan olmak üzere bütün
Bakanlar ve iktidar partisi mensubu milletvekilleri töhmet altında
bırakılıyor."Yolsuzluklar" ifadesi sistematik ve yaygın bir
uygulama çağrışımı yapıyor. Bu büyük bir haksızlık. Hukuki ve
ahlaki olarak kabul edilemez. Etyen Mahçupyan hangi nesnel,
bilimsel, ölçüme dayalı bir bilgiye dayanarak bu cümleyi kurdu?
behemehal açıklamalı.."
MAHÇUPYAN NE DEMİŞTİ?
Başbakanlık Başdanışmanı görevine atandıktan sonra CNN Türk'te
yayına çıkan Mahçupyan, şöyle konuşmuştu;
"İnsanların büyük çoğunluğu Türkiye'de yolsuzlukların olduğuna
inanıyor. Ak Parti seçmeninin de yarısı... Yapılan bir sürü çalışma
var. Ak Parti seçmeni parti içinde yolsuzluklara bulaşmış
insanların olduğunu düşünüyor. Bunlardan memnun değil ve bunların
değiştirilmesini istiyor. 17 Aralık'taki gelen dosya eğer 3 parça
olmasaydı. Sadece birinci dosya olsaydı ve zamanında
olgunlaştığında ortaya çıksaydı, çok muhtemelen o yolsuzlukların
üzerine şu an gidilmiş olurdu. O Bakanlar zaten o gün istifa etmiş
olurlardı. O iş biterdi. Ama Ak Parti yine yüzde 45'i alırdı. Çünkü
Ak Parti yolsuzluklar ortaya çıktığında doğru davranmış parti
olurdu.
"YOLSUZLUKLAR TAMAMEN PALAVRA DEĞİL"
Öyle bir şey yapıldı ki; hem yolsuzluklar ortaya çıkartılsın bir
miktar, bunun yanına başka paketler eklensin ve Ak Parti buna cevap
veremesin. Bunun için uğraşıldı. O yüzden hemen 25 Aralık meselesi
ortaya çıktı. Yolsuzluklar tamamen palavra değil var. Ama insanlar
terazinin bir kefesine onları koydukları zaman, diğer kefesine de
17-25 Aralık'ta ne olduğunu koydukları zaman, ikincisinin çok daha
tehditkar olduğunu düşünüyorlar. Ve o yüzden de yolsuzluklar
sıradanlaşıyor. Yani yolsuzlukların üzerine gitmek uğruna darbe
tehlikesini göze almak istemiyorlar. Tersine darbe tehlikesinden
kurtulmak uğruna bir süre daha yolsuzlukları taşımaya razı oldu
toplum. İki tane kötü vardı. Bu iki kötü arasından birisini seçmek
zorunda kaldı. Ve rasyonel bir tercih yaptı."