28 Kas 2014 13:23 Son Güncelleme: 23 Kas 2018 16:57

Mahçupyan'a AK Parti'den sert tepki: Üç kuruşluk danışmanlık tecrübesi...

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, başdanışmanlığa atadığı Etyen Mahçupyan'ın "yolsuzluklar palavra değil, var" açıklaması Ak Parti'de tepkilere neden oldu.

AK Parti'nin iki Ankara milletvekili, Zelkif Kazdal ve Fatih Şahin, Mahçupyan'ın "Muhafazakar kesimin yarısı bile yolsuzluklara inanıyor" sözlerine Twitter üzerinden sert tepki gösterdiler.

"ÜÇ KURUŞLUK DANIŞMANLIK TECRÜBESİ..."
Zelkif Kazdal, Twitter'de yazdığı mesajlarda doğrudan Etyen Mahçupyan'ın ismini vermedi. Ancak sözlerinden alıntı yaptı. Kazdal, Mahçupyan'ın sözlerine atıfta bulunarak, şöyle yazdı;

"Üç kuruşluk danışmanlık tecrübesinin sonucu değildir sanırım. O zaman gereken cevaplar gecikmez. Lakin iki oldu.... "

Kazdal, ikinci mesajında ise şöyle dedi;

"AK Partiyi, Ak Parti hükümetlerini itham altında bırakmak hiç kimsenin hakkı ve haddi değildir. Bir bildiğin varsa ortaya koyarsın"

Bir diğer AK Parti milletvekili Fatih Şahin ise, Mahçupyan'ın ismini de vererek tepki gösterdi.

Mahçupyan'ın sözlerine ilişkin Zelkif Kazdal'ın alıntısının aynısına atıfta bulunan Şahin Twitter'da, "Etyen Mahçuplan hangi nesnel, bilimsel ölçüme dayalı bir bilgiye dayanarak, bu cümleyi kurdu? Behemehal açıklamalı..." dedi.

"HUKUKİ VE AHLAKİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ.."
Şahin, şunları yazdı;

"Yolsuzluklar" ifadesi sistematik ve yaygın bir uygulama çağrışımı yapıyor. Bu büyük bir haksızlık. Hukuki ve ahlaki olarak kabul edilemez."Hükümet" ifadesi ile ise başta Başbakan olmak üzere bütün Bakanlar ve iktidar partisi mensubu milletvekilleri töhmet altında bırakılıyor."Yolsuzluklar" ifadesi sistematik ve yaygın bir uygulama çağrışımı yapıyor. Bu büyük bir haksızlık. Hukuki ve ahlaki olarak kabul edilemez. Etyen Mahçupyan hangi nesnel, bilimsel, ölçüme dayalı bir bilgiye dayanarak bu cümleyi kurdu?
behemehal açıklamalı.."

MAHÇUPYAN NE DEMİŞTİ?
Başbakanlık Başdanışmanı görevine atandıktan sonra CNN Türk'te yayına çıkan Mahçupyan, şöyle konuşmuştu;

"İnsanların büyük çoğunluğu Türkiye'de yolsuzlukların olduğuna inanıyor. Ak Parti seçmeninin de yarısı... Yapılan bir sürü çalışma var. Ak Parti seçmeni parti içinde yolsuzluklara bulaşmış insanların olduğunu düşünüyor. Bunlardan memnun değil ve bunların değiştirilmesini istiyor. 17 Aralık'taki gelen dosya eğer 3 parça olmasaydı. Sadece birinci dosya olsaydı ve zamanında olgunlaştığında ortaya çıksaydı, çok muhtemelen o yolsuzlukların üzerine şu an gidilmiş olurdu. O Bakanlar zaten o gün istifa etmiş olurlardı. O iş biterdi. Ama Ak Parti yine yüzde 45'i alırdı. Çünkü Ak Parti yolsuzluklar ortaya çıktığında doğru davranmış parti olurdu.

"YOLSUZLUKLAR TAMAMEN PALAVRA DEĞİL"
Öyle bir şey yapıldı ki; hem yolsuzluklar ortaya çıkartılsın bir miktar, bunun yanına başka paketler eklensin ve Ak Parti buna cevap veremesin. Bunun için uğraşıldı. O yüzden hemen 25 Aralık meselesi ortaya çıktı. Yolsuzluklar tamamen palavra değil var. Ama insanlar terazinin bir kefesine onları koydukları zaman, diğer kefesine de 17-25 Aralık'ta ne olduğunu koydukları zaman, ikincisinin çok daha tehditkar olduğunu düşünüyorlar. Ve o yüzden de yolsuzluklar sıradanlaşıyor. Yani yolsuzlukların üzerine gitmek uğruna darbe tehlikesini göze almak istemiyorlar. Tersine darbe tehlikesinden kurtulmak uğruna bir süre daha yolsuzlukları taşımaya razı oldu toplum. İki tane kötü vardı. Bu iki kötü arasından birisini seçmek zorunda kaldı. Ve rasyonel bir tercih yaptı."