"MAGAZİNCİLERİ 'BÖCEKBAŞI' YAPALIM!.." AKİF BEKİ'NİN BU ÖNERİSİ ÇOK TARTIŞILACAK!..
Radikal yazarı Akif Beki bugünkü yazısında ilginç bir öneride bulundu.
Magazincimiz böcekbaşı olursa
Özel hayatlar üzerinden tedhiş ve itibarsızlaştırma kampanyaları çoğaldı.
Magazine tahsisli sayfalar, maşaallah Baba Cafer zindanı gibi.
Yakaladıklarına, bezdirinceye kadar dayak, üstüne de kulak kesme cezası veriyorlar.
İkiyüzlü bir ahlakçılığın en müstekreh örnekleri, furya halinde sergileniyor hem de.
Oyuncu Halil Ergün, dün bir gazetede, isyan ediyordu buna.
Hakkındaki ‘eşcinsellik’ haberleri için, “Hiçbir zaman bu soruya yanıt vermeyi düşünmüyorum” diyordu.
“Magazinciler bu konuda haberler yapıyor, benim haykırarak bir yanıt vermemi istedikleri için. Bir insanı bu soruya yanıt vermek zorunda bırakmak, psikolojik şiddettir...”
Nokta!
***
Mekânın masuniyeti bile yasalarla koruma altındayken, bir insanın iç dünyasına destursuz dalmak...
Sanki aile, insan ‘onur’u ve ‘şahsiyet’inin ev kadar ayrılmaz bir parçası değilmişçesine, mahremiyetin kapısını pervasızca kırmak...
İnsani bir gaflet anında, en korunaksız haline spot ışıkları tutmak...
Sorgu odalarında kullanılan yöntemlerle huzursuzluk vermek, tedirgin etmek...
Magazin aracılığıyla psikolojik şiddet uygulamak...
‘Bunu yapmaya’ ve Halil Ergün’ün ‘uykularını kaçırmaya’, evet, kimsenin hakkı olamaz.
Terörize edilmiş bir insanın halet-i ruhiyesini düşünün.
Aynı işkence, size de yapılsın ister misiniz?
Reva mıdır öyleyse?
***
Özel hayatlara uzanan eller kırılsın, amenna...
Fakat sizinkilerin de, bizimkilerin de elleri varsa, onlar da kırılsın mı?
‘Nazmiye Demirel’in ayakkabıcısı’ haberinden alın, bugüne kadar gelin...
‘Kavgada yumruk sayılmaz’ dedikleri o mel’un hesap, kurbanların kimliğini ayırt etmiyor.
İlhan Selçuk’u özel telefon konuşmalarıyla vurmanın, Demokrat Yargı Başkanı Osman Can’a eşi üzerinden saldırmakla farkı nedir?
İkisinde de şövalyelik, ikisinde de asalet, ikisinde de hakkaniyet göremiyorum.
Dostlar alınmasın ama, üzerinde ikinci kez düşünmeden söylüyorum;
Her kim ki özel hayata tecavüz eder, her kim ki bu tecavüze cevaz verir, her kim ki bu adeti meşrulaştırıp yayar... Misliyle mukabele görsün, cezası aynı cinsten olsun, hatta Allah’ından bulsun.
Çünkü, başkalarının hayatına ne yaptıklarını anlatmanın en etkili yolu, onları da aynısına maruz bırakmaktır.
Bu doğru...
Fakat, daha iyi bir
fikrim var.
Bence, ‘Başböcek’lerimiz olsun onlar.
***
Eski zaman usulüdür; sınıfın en yaramazını
sınıf başkanı seçersiniz,
olur biter.
Bıçak gibi kesilir kargaşa.
Osmanlı’da, azılı hırsızları devşirip hafiye amiri yapar, sonra da hırsızın uğursuzun
peşine takarlarmış.
‘Böcekbaşı’ denilen bu gizli zabitlerin suçluyla mücadeledeki başarısı, tecrübeyle sabit ne de olsa...
Gelin, özel hayatı koruma sorumluluğunu, biz de magazin gazetecilerinin omuzlarına yıkalım.
Mesleğin de, mahallenin de ahlakını, namusunu onlara emanet edelim.
Arlanmaz, uslanmaz sandıklarımız, bakarsınız, munis birer şefkat erine dönüşür.
Madem, hiçbirimizin içine sinmeyen bir kötülüğün kuşatması altındayız...
Yarma harekâtı, magazincilerimizden başlasın.
Haydutluğun bile tabi olduğu şeref ve haysiyet yasaları varsa, magazincilerin niye olmasın?
Akif Beki/Radikal