''MAAŞININ YARISINI ALIRIM HINCAL AĞABEY!''
Hıncal Uluç tatilde ama Sabah yazarlarını rahat bırakmıyor. Yüksel Aytuğ da sonunda isyan etti...
Cuma günü yine Hıncal Ağabey aradı. "Dua et ki, uçaktaydım, günüm yollarda geçti. Yoksa haftalık fırçan 24 saat gecikmezdi" deyip ardından da o meşhur gevrek kahkahasını koyverdi...
Efendim, bizim Gaf Kürsüsü’nde Kim Milyoner Olmak İster?’deki tuhaf soruyu ve yanıt şıklarını yazmıştım ya... (SORU: Anadolu’da rüzgar çağırmak için kullanılan sözcük nedir? a) Ya Ali b) Kasım Kasım c) Haydar Haydar d) YUSUF YUSUF!) Hah işte Hıncal Ağabey de doğru şıkkı yazmadığım için uçakta kıvranıp durmuş.
Haklı tabii ki... Her zaman doğru yanıtı yazmama rağmen, bu sefer nasıl olmuşsa unutmuşum. Ama ne yalan söyleyeyim, ’her şeyi bilen adam’ Hıncal Uluç’un ’Haydar Haydar’ı bilmemesine de şaşırmadım değil!
Eh, Hıncal Ağabey bile habersiz olduğuna göre, ayrıntılı açıklama farz oldu: Özellikle harman zamanı, taneyi çer çöpten ayırmak için rüzgara ihtiyaç duyan çiftçiler; yaz aylarında rüzgarsızlıktan bunalanlar ve kıyı kasabalarında rüzgar bekleyen yelkenciler "Haydar Haydar" diye seslenirler.
Bu arada Hıncal Ağabey şu tatilinden bir an önce dönse iyi olacak. Mevlüt (Tezel) bir yandan, Ayşe (Özyılmazel) bir yandan ben diğer yandan ağabeyimizin arzuhalciliğini yapmaktan yorulduk.
Özellikle ben Hıncal Ağabey’in bu ayki maaşının yarısına hak kazandım sanırım!
NOT: Yazılarımı sabah.com.tr’den takip eden sevgili okurlar bu hafta ’Yüksel Aytuğ ile Medya Takibi’ bölümünü bulamadılar. Zira insanlar açlıktan ölürken, fidanlar mayınlara kurban verilirken içimden magazin dünyasını yorumlamak gelmedi. Affola...
Yüksel Aytuğ/Sabah