Londra Belediye Başkanı: Merkel, Erdoğan'ı memnun etmek için medyayı susturuyor!
Daily Telegraph için bir makale kaleme alan Londra Belediye Başkanı, Erdoğan'a hakaret iddialarına değindi, Merkel'i suçladı.
İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden (AB) çıkması gerektiğini savunan
Londra Belediye Başkanı Boris Johnson, Daily Telegraph gazetesi
için kaleme aldığı makalede Türkiye ve Almanya arasındaki
'Cumhurbaşkanı'na hakaret' gerilimine değiniyor ve Almanya
Başbakanı Angela Merkel'i, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
kaprislerine boyun eğmekle suçluyor:
"31 Mart'ta çok da fazla izlenmeyen bir televizyon programında bir
Alman komedyen Erdoğan'a yönelik bir takım sözler sarfettiğinde
Türkiye'nin verebileceği en iyi yanıtın itibarlı bir sessizlik
olmasını beklerdiniz. Evet sözler çocukçaydı. Evet zevksiz
sözlerdi. Ancak sonuç itibarıyla hepsi şakaydı. Türkiye liderinin
tüm bunları görememiş olması biraz şok edici ve akıl alacak gibi de
değil.
"Tüm yaşananlar, Erdoğan'ı Türkiye'nin diplomatik ve siyasi
ağırlığını ortaya koyarak 35 yaşındaki komedyen Jan Böhmermann'ın
yargılanması için kullanma noktasına kadar götürdü.
"Erdoğan ve Türkiye hükümeti Böhmermann'ın, yabancı bir ülke
liderine hakaretten yargılanmasını istedi. Alman yasalarında yer
alan bu kanun, 1871'de Kayzer 2. Willhelm zamanında çıkarılmış ve
aslında tamamen tedavülden kalkmış bir yasaydı.
"Merkel Erdoğan'a boyun eğdi"
Alman komedyen Jan Böhmermann hakkında 'Erdoğan'a hakaretten'
soruşturma açılabilmesi için Merkel hükümetinden izin verildi.
"İnanılmaz gözükse de söz konusu gazeteci şimdi 5 yıl hapis yatma
riskiyle karşı karşıya. Ancak daha da inanılmaz ve mide bulandırıcı
olan şey, Alman hükümetinin ve Angela Merkel'in soruşturmanın önünü
açması oldu.
"Merkel bu izni vermek zorunda değildi. İnisiyatif tamamen
elindeydi. Alman siyasiler, Merkel'e yargı yolunu açması durumunda
ifade özgürlüğüne büyük bir darbe indireceği uyarılarını
iletiyordu.
"Ancak Merkel, Türkiye'de ifade özgürlüğüne karşı kan dondurucu bir
kampanya yürüten Erdoğan'ın taleplerine duyarsızca boyun eğdi.
"Erdoğan sadece 18 ay önce Cumhurbaşkanı oldu. Ancak şimdiden
savcılar 1845 kişi hakkında Cumhurbaşkanı'na hakaretten dava açmış
durumda.
"Türk gazeteciler ne düşünecek?"
"Böhmermann konusunun ciddiye alınacak bir tarafı olmadığı açık ve
konu Alman mahkemeleri tarafından dikkate alınmayacaktır.
"Ancak bir de bu olayın Türkiye'deki etkilerini düşünün. Bir Türk
gazeteci olsaydınız nasıl hissederdiniz, bir düşünmeye çalışın.
Zaten söylediklerinizden endişe ederken bir de AB'nin en kalabalık
ve en zengin ülkesinin lideri korkakça gidip bir otokratın
kaprislerine boyun eğiyor.
"Kendinizi yalnız hissederdiniz. Almanya'nın bile yanınızda
olmaması nedeniyle korkardınız ve bu korkuda da haklı
olurdunuz.
"Herkes Merkel'in bunu neden yaptığını çok iyi biliyor. Merkel'in
neden çaresizce Türkiye'nin liderini memnun etmek için ya da onu
sinirlendirmemek için çabaladığının farkında.Çünkü gelecek
haftalarda ya da aylarda yeni göç dalgaları görebiliriz. Akdeniz'de
yeni bir göç krizi baş gösterebilir.
"Erdoğan çeşmenin başında"
"Göçmen krizinin daha baştan Almanya'nın açık kapı politikası
yüzünden büyüdüğünü biliyoruz. Merkel kendisini bir nevi Avrupa'nın
Özgürlük Abidesi gibi göstermeye çalıştı. Sonucundaysa Türkiye
üzerinden binlerce göçmen Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine akın
etti.
"Şimdiyse Türkiye'yle kırılgan bir anlaşma yapılmış durumda.
"Ancak çeşmenin başında Türkiye var. Eğer isterse Erdoğan yine
göçmen selini başlatabilir. Bunun sonuçları da sadece Merkel için
değil, tüm AB projesi için yıkıcı olur.
"İngiltere'nin AB üyeliği referandumu bıçak sırtında. IMF
(Uluslararası Para Fonu) ve diğer uluslararası kuruluşlar,
İngiltere'nin AB'den çıkışının yıkıcı ekonomik sonuçlarından
bahsediyorlar.
"AB projesi demokrasiye zarar verdi"
İngiltere, 23 Haziran'da Avrupa Birliği'nde kalıp kalmama konusunu
referanduma taşıyacak.
"Ancak bu kuruluşların hepsi gelecek haftalarda İngiltere halkının
tüm referandum tartışmalarının pek dikkat çekmeyen bir kısmını
hatırlayabileceğinin farkında: Yeni bir göç dalgasıyla tekrardan
alevlenen göçmen krizi.
"İşte bu yüzden Angela, Erdoğan'a katlanmak durumunda. İşte bu
yüzden o korkunç soruşturma izni İngiltere basınında çok yer
bulmadı.
"Kimse Erdoğan'ın sapkın birisi olduğuna inanmıyor. Ancak özgür ve
çoğulcu bir toplumda bir komedyenin bu yönde bir şaka yapmaması
için bir neden de yok. Tüm AB entegrasyon süreci demokrasinin darbe
almasından ibaret. Öyle gözüküyor ki bu projeyi korumaya çalışmak
ifade özgürlüğüne de darbe indiriyor."