Leman Sam tepkiler sonrası konuştu:Sözlerimin arkasındayım!
Kurban Bayramı ile ilgili attığı tweet nedeniyle eleştirilerin hedefi olan Leman Sam, "Benim kızgınlığım insanoğluna, Müslüman’a değil" söyledi.
Kurban Bayramı'nda attığı bir tweet'le, kurban kesenler ile kafa
kesen IŞİD'çileri aynı kefeye koyan ünlü sanatçı Leman Sam, çoğu
kesimden tepki çekmişti.
Milliyet Gazetesi'nden Asu Maro'ya konuşan Leman Sam, yanlış
anlaşıldığını söyledi. İşte Sam'ın o açıklamaları;
SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM
Hangi ruh hali içinde yazdınız o tweet’i?
Bir kere şunu söylemek istiyorum, kendimi savunmak için herhangi
bir şey söylemeyeceğim çünkü savunulacak hiçbir şey yok. Hâlâ
sözlerimin arkasındayım. Onu bir görüntünün üzerine yazmıştım,
yazdığım tweet’in Kurban Bayramı’yla alakası yoktu ama Kurban
Bayramı’ndaki görüntülerden sonra da yazardım muhtemelen.
BELLİ BİR KESİMİN DÜZEYİNİ TWEET'LERDEN FARK
ETTİM
Hangi görüntü üzerine yazmıştınız?
Kesilmiş, asılmış bir hayvanın içine çocuğu koyup resim
çektirmişlerdi. Bir diğerinde de kesilmiş bir hayvanın kafasını
çocuğun eline vermişlerdi... Şimdi herkesin inanç özgürlüğü vardır,
herkes neye istiyorsa ona inansın, bu beni ilgilendirmez. Ama benim
çocukluğumda da Kurban Bayramı vardı ve o gün Kurban Bayramı bu
şekilde kutlanmazdı. Benim bildiğim kadarıyla o alınan
hayvancağızlar güzel bakılır, o gün geldiği zaman gülsulu
tülbentlerle gözleri bağlanır, işini bilen insanlar tarafından
kesilir. Kimse kimseye gösteriş yapmak için kurban kesmez. Ben o
zaman da çok onaylamıyordum ortalık yerde yapılmasını ama gün
geçtikçe artık öyle bir abartı haline geldi ki Boğaz kırmızı
akıyor, ortalık kıyamet gibi, kaçan hayvana işkenceler ediliyor,
elektrikli testerelerle hayvanlara saldırılıyor, benim ruh sağlığım
bozuluyor. Dediğim gibi, yazdığım tweet’in aslında Kurban
Bayramı’yla ilgisi yoktu.
Neyle ilgiliydi peki?
Şunu yazdım: Masum bir hayvanın boğazına bıçağı dayayan bir insanın
duygusuyla bir insanın boğazına bıçağı dayayan insanın duygusu
aynıdır. Bizim ülkemizde sıklıkla adamlar karılarını kesiyor, terör
örgütleri kafa kesiyor. Hani şöyle bir söylem vardır: Ben o kadar
duyarlıyım ki tavuk bile kesemem. Çünkü bir canlıyı kesip,
boğazından kan akıtıp can çekişmesini seyretmek öyle her
babayiğidin harcı değildir. Her insanım diyen insan buna
katlanamayabilir. Katlanamayanı da katlananı da kınamak bence çok
gereksiz. Onun karakteri öyle, bunun karakteri böyle. Ben sadece
eylemi yazdım; onu yapabilen, bunu da yapabilir. Çünkü farklı
değil. Kan, can aynı şey. Benim attığım o tweet belki zamanlama
açısından öyle anlaşılmış olabilir ama oradaki satanist de kedi
kesiyor, buradaki sapık da köpek kesiyor, boğaz kesme eyleminden
bahsettim. Onu yapabilen bunu da yapabilir, ona bakabilen buna da
bakabilir. bugün yavru kediyi öldüren bir adam yarın çocuğunu
öldürürse ben buna şaşırmıyorum. Budur mesele. Fakat bunun üzerine
atılan tweet’lerden belli bir kesimin düzeyini fark ettim.
Fakat bunu bekliyordunuz herhalde...
Yoo. Ben bazen çok sert tweet’ler atıyorum, birkaç kişi
ilgileniyor. Ama bunun hangi maksatla yapıldığını bilmiyorum,
muhtemelen bunu fark eden birileri Bülent Arınç’a söylemiş
olabilir, öyle alevlendirilmiş olabilir bu mevzu.
Şaşırdınız mı Arınç’ın sizin hakkınızda
konuşmasına?
Yo, o ya ağlar ya birilerini hoplatır. Fakat şöyle bir şey var, ben
bugüne kadar parlamentodan herhangi birine hakaretamiz bir şey
yazmayı düşünmedim. Hatta geçen yıl yazdığım bir yazıda başbakan
için “Sizi sevmeyi çok isterdim” demiştim. Hakikaten insan
idarecilerini sevmek ve onlara saygı duymak istiyor. Ama Bülent
Arınç çıkmış, edep, haya, iffet diyor, bu sözcükler kolay kolay
kullanılabilir sözcükler değil. Bir dakika, nasıl bir
hayasızlığımı, edepsizliğimi ya da iffetsizliğimi görmüş? Bu bir
devlet adamına yakışmayacak bir tarzdır ve de çifte standartlı
olduğu da açıktır. Sen “Bakara makaraya” bir şey deme, sonra bana
edepten bahset. Üzgünüm ama hiç saygı duymuyorum ve kınıyorum,
hatta kınamakla da kalmayacağım, hukuki yollara başvuracağım.
ÖLÜ YİYORUM FİKRİ BANA HEP ÇOK TERS GELDİ
Tepkinizi İslamofobiye bağlayanlara ne
diyeceksiniz?
Benim kimsenin dinine, inancına karışmak gibi ne bir hakkım var ne
de bir isteğim... Sadece din kaynaklı savaşlara çok üzülüyorum,
insanlar barış içinde yaşasın isterdim. Ama olmuyor. Dinler eğer
savaşa neden oluyorsa bu çok üzücü. Ben İslam’ı böyle öğrenmedim.
Benim büyükannem namaz kılan, dinine bağlı bir kadındı ve bana
İslam’ın son derece barışçı, temizlik, yardımlaşma, dayanışma
gerektiren bir din olduğunu öğretmişti. Bugün bu kadar şiddet
içeren ve seksist yazılar yazabilen insanları gördüğümde bunun
dinle ilgisi olduğunu düşünmek istemiyorum.
Yani sizin yazdığınız Müslümanlığa dair bir cümle
değil...
Müslümanlıkla ilgili bir laf yok zaten yazdığımda. Ne İslam lafı
geçiyor ne kurban ne de bayram. Benim kızgınlığım insanoğluna,
Müslüman’a değil. Zaten diğer yazdıklarımı da insanlar incelerlerse
esas hırsımın kime olduğunu anlarlar. Benimki insanoğluna. Bu kadar
şiddeti içinde nasıl barındırdığına inanamamaktan.
Ne zamandır et yemiyorsunuz?
30 yıldır falan. Ona da çok güldüm, büyük bir mitoman grubu var
ortada. Beni et lokantasında görmüşler, yanağımdan yağlar
akıyormuş, elimde şarapla et yiyormuşum. Acıtmak için yazdıkları
hiçbir şey beni acıtan bir şey değil ki. Ben yaşlılıktan korkan bir
insan değilim. Çok güzelim diye iddia eden bir insan değilim, et
yiyen bir insan değilim, onun için bana yazdıklarına gülüyorum
ancak. Çocukken de zorla yerdim, ölü yiyorum fikri bana hep çok
ters geldi. Ama et yiyenlerden de bana ne, onlar da yesin, kimseyi
kınamıyorum.
BUGÜNLERDE İÇİMDEN ŞARKI SÖYLEMEK GELMİYOR
Kızınız Şevval, “Anne ne yapıyorsun?” diyor
mu?
Yok demiyor, ben üzülüyorum onun için. Biz iki ayrı yetişkin
insanız. Benim için Şevval’in de hakaret görmesi beni tabii üzüyor.
Bu bana ait bir şey. Kızımdan ne istiyorsunuz?
Anneler “Aman çocuğum başını derde sokma der”, siz anne
olarak tam tersi önde gidiyorsunuz...
Şevval’e dikkatli olmasını söylüyorum ama dediğimi yap, yaptığımı
yapma gibi oluyor biraz. Bu kadar çok cehalet varken korkmalı
mıyım? Aslında korkmalıyım. Benim Susurluk zamanında da eyleme
katıldım diye sekiz konserim iptal olmuştu. Yeni projeler var mı?
Ülkenin şu durumunda proje düşünecek halim yok. Biraz durulursa
ortalık konserler devam edecek, albüme bakılacak ama moralin düzgün
olması lazım. Ben üretemiyorum şu anda. Bugünlerde içimden şarkı
söylemek gelmiyor. Hayal kırıklığı içerisindeyim, ben toplumu böyle
bilmiyordum. Şiddete alışmak çok fena bir hastalık.
ARAP TURİST TWEET'İM IRKÇI DEĞİLDİ
Yakın zamanda bir de “Arap turist görmek istemiyorum”
tweet’inizle gündeme geldiniz, o yazdığınızın ırkçı olduğunu
düşünüyor musunuz?
Asla. O nedendi biliyor musun? Suriyelilerin geldiği bir dönemdi,
ben bir aile gördüm. Dilenmiyorlardı. Öyle oturuyorlardı. Oturup
ağladım, belli çok fakirler ve zor durumdalar ama istemiyorlar bir
şey. O kadar canım yandı ki. Aynı gün ne duydum biliyor musun? O
gelip de burada iş açan, saç ektiren Suriyeliler valiye şikayet
ettiler. Bu dilencileri buradan toplatın diye. Ben bu haberin
üzerine yazdım bunları. Ben sadece hayvana Merhamet eden bir insan
değilim ki. Benim kendinden kötü durumdaki herkese hassasiyet duyan
ve ona kötü davranana da düşman olan bir karakterim var, ne
yapayım?
LEMAN SAM GELİRSE BİZ GELMEYİZ DEMİŞLER
Bir konseriniz iptal olmuş...
Evet. Gaziantep’te bir ticari firmaydı, beni istediler fakat şöyle
bir haber geldi: Yeşil sermayeden birileri davetliymiş, onlar
“Leman Sam gelirse biz gelmeyiz” demişler. Ben de memnuniyetle
kabul ettim, hiç önemli değil. Kadıköy Sahne’de de bu akşam vardı,
onu da çok hasta olduğum için ve ortalık çok karışık olduğu için
iptal ettik. İnsanlar ölürken ben nasıl şarkı söyleyeyim? Bu gibi
şeylerde hep iptal etmedik mi, Soma’da da, Gezi’de de? Ölümler
üzerine neşe bana ters geliyor.