La Casa de Papel'in 'Profesör'ü Alvaro Morte: Soygun hayalim gerçek oldu
Netflix'in popüler dizisi La Casa de Papel'de soygunun beyni olan Profesör karakterine hayat veren Alvaro Morte, dizi hakkında merak edilenleri anlattı.
Soygun filmlerini çok sevdiğini belirten Morte, "Hep bir soygun
filminde rol almanın hayalini kurmuştum, ufacık bir rol bile beni
çok mutlu ederdi. Derken birdenbire bir soygunun liderini oynarken
buldum kendimi. Düşünebiliyor musunuz, hayalim gerçek oldu"
dedi.
Alvaro Morte Türkiye’nin polisiye dergisi 221B’nin sorularını
yanıtladı.
ntv.com.tr'nin yayımladığı röportaj şöyle:
La Casa de Papel dizisiyle Türkiye’de de popüler oldunuz.
Hakkınızda az şey biliyoruz. Kimdir Alvaro Morte?
"Her şeyden önce, dizinin Türk hayranlarına desteklerinin ve
sevgilerinin farkında olduğumu söylemek istiyorum. Hepinize çok
teşekkür ediyorum. Ayakları yere basan, aklıselim olmaya çalışan,
normal ve basit bir insanım ben."
"Güney İspanya’da, Endülüs’te doğdum. Ailemde herhangi bir sanat
dalıyla profesyonelce uğraşan kimse yoktu ama annem şarkı söylemeyi
ve resim yapmayı çok severdi. Sanatsal tarafımı ondan aldığıma
kuşku yok. Babamınsa girişimci ruhunu aldım.
Yeni projelere el atmayı çok seviyorum, özellikle de tiyatro
topluluğum 300 Pistolas ile... Ailemle İspanya’nın çeşitli
şehirlerinde yaşadıktan sonra telekomünikasyon mühendisliği okumak
üzere Kanarya Adaları’na gittim ama bölümü yarıda bıraktım. Tiyatro
hayatımı değiştirdi, her şeyi bırakıp gösteri sanatları okumaya
gittim.
"Kariyerinize şöyle bir baktığınızda hangi yapım sizin için
mihenk taşı oldu?
İki yapımdan söz edebilirim. Biri, bir İspanyol tiyatrosu klasiği
olan Don Juan Tenorio. İlk sahne deneyimimdi, henüz 20 yaşındaydım.
O an, asla oyunculuktan vazgeçemeyeceğimi hissettim. Hayatıma damga
vuran diğer yapımsa kuşkusuz La Casa de Papel. Profesör karakterini
canlandırmak bana büyük mutluluk veriyor.
Diziye nasıl dahil oldunuz?
Beni tercih edenler, cast direktörleri Eva Leira ve Yolanda
Serrano’ydu. 2 aydan fazla süre denendim. Bu rol için sıkı bir
rekabet vardı. Rolü bana verdiklerini söylemek için aradıklarında
inanamadım!
"Sizce insanların diziyi bu kadar sevmelerinin sebebi
ne?
"Bir kere dizinin senarist ve yönetmenleri, aksiyon sahneleri,
duygusal sahneler ve eğlenceli sahneler arasında dört dörtlük bir
denge sağlamayı başardılar. Herhangi bir kişinin rahatlıkla kendini
özdeşleştirebileceği karakterler inşa ettiler. Ayrıca kim hiç
kimsenin canını yakmadan kusursuz bir soygun gerçekleştirmek
istemez ki!"
Profesör oldukça entelektüel ve zeki bir karakter ama zaman
zaman duygularına yenik düşüyor ve kolaylıkla dikkati
dağılabiliyor. Siz nasıl tarif edersiniz canlandırdığınız
karakteri?
Bana sorarsanız, Profesör’ün en önemli özelliklerinden biri tam da
bu: Tarif edilemezlik! Her zaman şaşırtan bir karakter o; ürkek,
ufak, gri ve tarif edilmesi güç bir görüntüsü var.
Üzerini kazıdıkça sizi daha çok ve daha çok şaşırtan koca
bir dünyayla karşılaşıyorsunuz. Tabii ki onun metodik, entelektüel
ve vicdanlı bir kişi olduğunu hepimiz biliyoruz.Fakat gerçekte kim
bu Profesör, nasıl biri?
Bir arkadaşım ilk sezonu izledikten sonra bana şöyle dedi:
“Profesör’ün müptelası oldum ama gerçekte nasıl bir adam olduğu
konusunda hiçbir fikrim yok. Yalan mı söylüyor, doğru mu söylüyor,
gerçekten müfettişe âşık mı oluyor yoksa bu, onun planının bir
parçası mı?” Bence bu tarif edilemezlik, bu gizemli çember tam da
karakterin büyüsünün dayandığı nokta işte."
Kendinizle Profesör arasında benzerlik buluyor
musunuz?
"İkimiz de bir şeyler üzerine çalışmayı gerçekten seviyoruz ve
ikimiz de çok çalışkan insanlarız."
Profesör bir soygunun lideri olmasına karşın dizinin
takipçileri tarafından çok sevildi. Genelde bu tip dizi ve
filmlerde “iyi taraf” polisler ya da dedektiflerdir, ama “La Casa
de Papel” seyircisi Profesör ile empati kurabildi. Bunu nasıl
başardınız?
"Karakteri inşa etmeye başladığımızda en karmaşık noktalardan biri
de onun eski hükümlüleri ardında sürükleyebilecek bir karakter
olmasını istememizdi. Aynı zamanda ne kadar utangaç sosyal
ilişkilerde beceriksiz, içe dönük bir karakter olduğunu
düşünürseniz, Profesör’ün liderlik etmesini sağlayan özelliği
ortaya çıkarmak karmaşık ve güç bir işti. Sanırım bu işi başardık!
Profesör’ün karizması, karizmatik hiçbir şey yapmamasından geliyor.
İşte bu özelliği sayesinde sadece bir grup eski hükümlüyü değil,
dünyanın dört bir yanındaki izleyicileri de etkileyebildi."
Sizi en çok zorlayan sahneler hangileriydi?
"La Casa de Papel'de kolay sahne yoktu, hepsi kendi içinde
çetrefilliydi. Aksiyon sahneleri, oyunculuklardaki dolaylı
anlatımlar... Bunlar işi zorlu kılıyordu."
Polisiye türüyle aranız nasıl?
"Çok seviyorum. Özellikle de soygun filmlerini. Hep bir soygun
filminde rol almanın hayalini kurmuştum, ufacık bir rol bile beni
çok mutlu ederdi. Derken birdenbire bir soygunun liderini oynarken
buldum kendimi. Düşünebiliyor musunuz, hayalim gerçek oldu!"