"KÜRTLER'E SORUYORUM" BAŞLIKLI YAZI BANA AİT DEĞİL!
Posta yazarı ve Ankara Temsilcisi Hakan Çelik, sosyal paylaşım sitelerinde dolaşan yazıya açıklık getirdi..
O yazı bana ait değil
PKK terörü ne zaman yoğun şekilde kan dökmeye başlasa “o meşhur yazı” hızla internette yayılıyor. “Bir Türk olarak Kürtlere soruyorum...” diye başlayıp giden bir yazı bu. İlk girişinden sonraki cümlelerin nasıl geliştiği belli. İki halkı mukayese eden ve özetle Kürtlerin bu ülkenin uygarlığına, medeniyetine pek bir şey vermediğini, tam tersine ne kadar ilkellik ve sorun yaratan şey varsa sorumlu olarak Kürtleri gören bir makale.
Altında da “Posta Gazetesi Ankara Temsilcisi Hakan Çelik” diye
bir imza var. Ama ilginçtir, bu yazıyı ben yazmadım! Yazanı
tanımıyorum, yazılmasına bir katkım olmadı, orada geçen ifadeleri
de herhangi bir yayında ya da konuşmada kullanmadım. Belli ki
birileri bu fikirleri yaymak için çok satan bir gazetenin tanınmış
bir yazarının adını kullanmak istemiş. Hepsi bu.
Bu yazı ilk kez 2008 yılında ortaya çıktı ve ben o dönemde bu
yazıyla hiçbir ilgim olmadığını, internet yoluyla yayılmasına yol
açanlar hakkında hukuki işlem başlatacağımı açıkladım. Ancak
maalesef özellikle Facebook kanalıyla insanlar bu yazıyı
birbirlerine göndermeye devam ediyor. Mail zincirleri yoluyla çok
büyük kitlelerin posta kutularına ulaşıyor. Youtube’da bu yazıyla
ilgili onlarca video var! İşin ilginç ve üzücü yanı, bu yazıyı
okuyanların önemli bir bölümü tebrik etmek için beni arıyor ya da
mesaj gönderiyor. “Daha önce hiçbir gazeteci bu doğruları söylemeye
cesaret edememişti, helal olsun” gibi şeyler söylüyorlar. Mail
gönderenlerin bir kısmı ise tahmin edebileceğiniz gibi yazıyı ırkçı
bulduklarını söylüyor ve “Sizi protesto ediyoruz” gibi şeyler
söylüyor.
* * *
Bu yazının gösterdiği bir tehlikeli gerçek var: PKK terörü böyle kan dökmeye devam ederse, şiddetin tırmanmasına kitleler sessiz kalmaya devam ederse, Türkler ve Kürtler arasındaki duygusal bağlar iyice zayıflayacak, camdan vazo çatlayacak ve geri dönüşü olmayan bir soğukluk girecek aramıza. Aklı başında herkesin bu gidişe artık “dur” demesi gerekir.
Terör örgütünün seçtiği yol, yol değildir. Bu örgütün liderlerinin Kürt halkının refahı, hakları ve gelecekleriyle bir ilgileri yoktur. PKK kan dökerek var olmak ve yeniden çizilmekte olan Ortadoğu coğrafyasında Türkiye’den parça koparmak istiyor. PKK bu hedefini asla başaramaz ama bu yolda daha çok ailenin ocağını söndürebilir.
Adımı kullanarak tartışmalara neden olan bu yazıyı kaleme alan her kimse, Türkiye’nin “duygusal kopuş” yaşamasını isteyenlerin ekmeğine yağ sürdü. Geçmişte Türkiye’de kin ve nefret duygularını körüklemek için örgütler ve silahlı çeteler kurulduğunu, bu ideolojileri desteklemek amacıyla da internet siteleri oluşturulduğunu biliyoruz. Recep Tayyip Erdoğan’ın AK Parti Genel Başkanı olduğu günden bu yana gerek parti gerekse hükümet, bu karanlık odaklarla mücadele konusunda çok yol kat etti ama demek ki bunun için daha çok çalışmak gerekiyor.
Kişilerin hak ve özgürlüklerini ihlal eden, güvenliklerini
tehlikeye sokan haber ve bilgilerin kontrol edilmeden internete
servis edilmesi, hepimizin yararlandığı bu mecranın güvenilirliğini
tehlikeye sokar. İş daha tehlikeli boyutlara ulaşmadan İçişleri
Bakanlığı’nı, savcıları bu yazıyla ilgili bir soruşturma başlatmaya
çağırıyorum. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nı da milyonlarca
kişiyi inciten bu yazının internet yoluyla yayılmasını önleme
konusunda çaba göstermeye davet ediyorum.
Hakan ÇELİK / POSTA